Ellerini ceplerindeki ısıtıcı bantlara biraz daha yaslarken, kıyafetlerinin bulduğu boşluktan içine sokulan Kasım ayazı kemiklerini bile titreyordu. Belki de bu ayaz soğuğunda dışarı çıkmak o kadar da iyi bir fikir değildi. Gözlerine kapanan eldivenlerle gülümsedi.
" Çilekli çikolata!"
" Hayır. "
" Benim çilekli çikolatam."
" Eveet."
Jongin ellerini çözdüğünde ona sarıldı.
" Çok özlemişim."
" Ben de çok özledim. "
" Sana biraz daha bakmak istiyorum."
KyungSoo Jongin'in yanaklarını eldivenlerine rağmen avuçladı. Soğuktan rengi solan esmer yanaklarını uzanıp öptü.
" Çok mu üşüyorsun?"
" İyiyim."
KyungSoo sırt çantasından çıkardığı ısıtıcı bantları Jongin'e uzattı.
" Bunları al. Ya da dur birini şu cebine takalım. Birini .. biraz eğilir misin? Evet bunu da sırtına yapıştıralım."
"Bu cebime yok mu?"
" Yok."
KyungSoo Jongin'in elini tutup kendi montunun cebine soktu.
" O elin benim cebimde ısınacak. Benim elimle yan yana."
Jongin eğilip KyungSoo'yu yanağından öptü.
" Bu taraftan gidelim."
Birlikte adımladıkları yolların sonunda KyungSoo Jongin'i bir dükkana girdirdi. İçerinin sıcaklığı ile camları yer yer buğulanmıştı. Orta yaşlarında kilolu bir kadın bir eli gülerken oynayan göbeğinde, diğer eli belinde onlara doğru gelirken KyungSoo'ya öyle bir sarılmıştı ki KyungSoo kadının kucağında kaybolmuştu. Jongin sıranın ona geleceğinden habersiz endişelenirken kadın onu da sarılmasına dahil edince yanağı KyungSoo'nun saçlarına değerken yoğun tavuk kokusundan boğulacak gibi olduğunda kadın onları bırakmıştı.
" Aigooo..Aigooo. . Benim miniğim gelmiş. Hoş geldiniz kelebeklerim. Çitlembiğim bir ara buranın yolunu unuttun sandım."
" Okullar başladı ya Meri teyze. O yüzden sık gelemiyorum. "
"Yavru sincabım en son ağustosta geldin. Aylar oldu da, neyse, geldin sonuçta. Ee kim bu yakışıklı şahin bakışlı delikanlı."
" O benim, Meri teyze. Yani adı Jongin."
" Demek senin. "
" Evet benim. Onu sahafçılar sokağına götüreceğim ama önce senin enfes tavuk çorbandan içmesini istiyorum. Çünkü kışları çabuk hastalanıyor."
Kadın Jongin'in yanaklarını avuçlayarak okşadı.
" Aigoooo. . Pıtırcığım senin bünyen çok mu zayıf? Siz geçin bir yere ben hemen size çorbalarınızı getiriyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let Me Be Your Hero
Hayran KurguI can be your smile I can be your tears I can be lights for your darkness I can be a star for your nights I can be your most favorite colour I can be blue for your sky I can be shadow and i always follow you Just let me be yours end of my life I...