1.

15.2K 497 90
                                    

1. Bölüm
Yeni Hayatım
            Onun adı Gül’dü. Annesi ilk kucağına aldığında gördüğü güzellik karşısında bu ismi koymuştu. Ondan geriye kalan tek hatıra da buydu.

Daha on yaşında annesini kaybetmişti. Küçük yüreği üzüntüsünü yaşayamadan hayatı değişmişti. Annesi gözlerini hayata kapattıktan sonra ne bir resmi ne de bir eşyası kalmıştı. Sanki hiç olmamış gibi büyün izleri silinmişti.

Babası hiç acımadan annesinden kalan her şeyi atmıştı. Yetmezmiş gibi de daha on yaşında hayatının konuşmasını yapmıştı. Dediklerini anlaması kolay olmasa da dediklerini yapmaktan başka şansı yoktu.

-Artık annen yok, senden anne lafı duymayacağım. Ağlama, zırlama da istemiyorum. Yarın işe başlıyorsun o kadar.

Söyledikleri hala zihniydi. Babasının iş dediği hırsızlık, adam dolandırmaktı. Annesi yıllarca onu bu pislikten korumaya çalışmıştı. Ne kadar dayak yese de onu babasından uzak tutmuştu. Her seferinde "Ben temizliğe gider senin paranı veririm, sen kızıma dokunma "demişti. Bu sayede uzak kalmıştı. Şimdi annesi yoktu ve korumasız kalmıştı.

Yüreği acıyarak dinlerken bir de okul da artık bitti dediğinde yapamam demişti. Yüzüne yediği sert bir tokatla susturulurken “Bal gibi de yapacaksın, yoksa kendini sokakta bulursun. Başına ne gelir bilmem artık.” demişti. Acısının üstüne korkuda eklenince titreyerek babasını izlemişti.

Baba dediği adam onu hiç sevmiyordu. Bunu o bakışlarda çok net görüyordu. Ona itaat etmekten başka çaresi de yoktu. O yaşta nereye gidebilirdi?

Tamam dediği anda, yarın birkaç taktik öğren ve başla, demişti. Üstünde gezinen gözleri “Kıyafetlerini hallederiz, bir de saçını keseriz.” dediğinde gözlerini kocaman açıp baktı. Saçlarında annesinin izleri vardı. Onlardan vaz geçemezdi.

Küçük hali ile telaşla “Ne istersen yaparım, ama saçlarımı kesme.” diye yalvarmıştı. Sonunda şapkanın içine saklama şartıyla kabul edildiğine bile sevinmişti. Yine de bir tel görürsem kökten keserim diye de tehdit yemişti.

Tam dört yıldır saçlarını şapkanın içinde saklıyordu. Yakın etrafı dışında herkes onu erkek zannediyordu. Yüzünün yarısını kapatan şapkalara da alışmıştı. Geniş tişörtler ve pantolonlar daimi kıyafetleri olmuştu.

Bu hayata alışmıştı. Acı ne bilmez olmuştu. Ağlamak ise lügatın da yoktu. En son o gece ağlamıştı, sonra da fırsat olmamıştı.

O günden sonra çalma işini öğrenmişti. Hem de burnumdan gele gele devam etmek zorunda kalmıştı. Sonra da dolandırma işini çözmüştü. Alarmlar ondan sorulur hale gelmişti. Her kilidi açıp içeri girebiliyordu.

İzmir sokaklarında neredeyse bilmediği yer ya da mekan yoktu. Peki hiç mi kaçmaya çalışmadı? Birkaç defa denemişti. Sonuç olarak da dayak ve işkence ile geri dönmüştü.

Baba dediği adam en son kadın pazarlayanlara satma tehdidi edince de vazgeçmişti.

Tam dört yılı böyle geçmişti. Ne çocuk olabilmişti ne de büyüye bilmişti. Büyüdükçe de tek bir hedefi olmuştu. Artık kendi hayatını yaşamak istiyordu.

*********

Son birkaç gündür yine bir soygun planı içindeydiler. Ara ara toplanıp soyacakları yer hakkında konuşuyorlardı. Babası masanın başındaydı. Sağ tarafında Gül vardı. Solunda ise Tekin oturmuştu. İki yıldır birlikte çalışalar da birbirlerinin pek işlerine karışmazlardı.

Yeni Hayatım (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin