Gül odasında yatağına uzanmış boş gözlerle tavana bakıyordu. Dün olanlar yüzünden ailesini üzdüğünün farkındaydı. Bundan sonra daha dikkatli olması gerektiğine karar verdi. Daha fazla yatmak hiçbir şeyi değiştiremeyecekti. Doğrulup yataktan kalktı. Okula gitmek için üstünü değiştirdi. Artık aşağı inmesi gerekiyordu. Kapıya vardığında önce derin bir nefes aldı. Yan odadan ya da koridordan ses gelmiyordu. Büyük ihtimal kahvaltı için aşağı inmiş olmalıydılar. Sonunda odadan çıkıp aşağı indi. Salona çekinerek girdiğinde masaya yaklaşmaya başladı. Annesi ile babası her sabah gibi kahvaltıya oturmuş olsa da fazla sessizlerdi. Bütün cesareti ile ikisini de öpüp yerine geçti.
-Günaydın kızım.
İlk tepki annesinden gelince gülümseyerek "Günaydın Leman abla." dedi. Babası ile göz göze geldiğinde ciddi bir ifade ile "Sabah sabah o şapka niye takıldı?" sormuştu. Bu gün şapkayı erken takmıştı ve ilk oluyordu. Dün olanlardan sonra yüzünü saklamak istiyordu. Ciddi bakışlar sevgi ve şefkatle değişince biraz olsun rahatladı.
-Kızım dün olanları unutalım. Ben de biraz fazla çıkıştım. Tabi ki de gezip eğleneceksin. Senden isteğimiz bize nerede olduğunu haber vermen ve merakta bırakmaman.
Babasının söyledikleri ile heyecanla "Bundan sonra daha dikkatli olacağım." dedi.
İlker kızının gülümseyen yüzünü görünce kırılmadığına mutlu oldu. Onu aşırı koruma duygusu ile sıkmak istemiyordu. Elinde de olmuyordu. Saçının teline zarar gelecek düşüncesi onu hiç rahat bırakmıyordu. Karısı kızımız akıllı ve güçlü dese de bir baba olarak içi hiç rahat değildi. Elinden geldiğince sakin kalmaya çalışacaktı.
-O zaman o şapkayı çıkar. Sonra da bu gün okuldan sonra bir planın var mı söyle bakalım.
Anında babasının isteğini yerine getirdi. Şapkasını çıkarıp saçlarını özgür bıraktı. Leman kızının güzelliğini izlerken ipek gibi dağılan saçlarını okşadı. Onun mutluluğu çok önemliydi.
Gül anne ve babasının sevgi dolu bakışları karşısında enerji dolmuştu. Babasının sorusunu unutmadan cevaplamalıydı. "Okuldan sonra taekwondo salonuna gitmek istiyorum. Biraz aksattım. Ders programına göre antrenman ayarlamaya çalışacağım.
-Tamam canım, işini halledince eve gelirsin. Bu gün ailelerimiz akşam yemeğinde bizimle olacaklar.
İlk zamanlar korktuğu aile yemeğine alışmıştı. Hızla onaylarken "Erkenden evde olmaya çalışırım." dedi. Daha sonra da kahvaltısını yaptığı gibi evden çıktı. Her zaman ki gibi arabasının kapısı açılmış onu bekliyordu. Bindiğinde kapandı. Öne yaklaşıp "Günaydın Taner abi." dedi.
-Günaydın hanımefendi.
-Dün için özür dilerim. Sana da haber vermem gerekiyordu.
-Önemli değil hanımefendi. Sadece sizi çok merak ettik.
-Bir daha olmayacak.
Taner yola çıkarken gülümseyerek onayladı. Gül de arkasına yaslanıp her gün izlemeyi sevdiği yola baktı. Son bahar olduğu için artık havalar serinlemeye başlamıştı. Okula kadar dün yaşadıklarını düşündü. Bir daha Yiğit ile karşılaşmamak için elinden gelenin fazlasını yapmalıydı. Dikkat çekmek istemiyordu. Gerçi okula girdiği anda tüm gözler ona dönüyordu. Tek istediği sorunsuz şekilde okulunu bitirmekti.
-Çıkışta almaya gelirim hanımefendi.
Taner abisinin sesiyle çoktan okula geldiğini fark etti. Kendine geldiğinde tamam diyerek indi. Kartını basıp içeri girdi. Anında kendine dönen gözleri umursamadan yürüdü. Okulun üçüncü günüydü biraz olsun alışmış olmaları gerekirdi. Boş verip devam etmeliydi. İçeri girdiğinde Burak, Soner ve Nil konuşuyordu. Yaklaşırken "Selam millet.." dedi. Anında kendine dönen gözler fazla heyecanlı bakıyordu. Burak "Sonunda meşhur kızımız geldi?" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Hayatım (Tamamlandı)
RomanceHer şeyi zor başlamıştı. Küçük yaşta annesini kaybetmiş sonrada acıyı yaşayamadan hayatın en zor kısmıyla tanışmıştı. O istediği hayatı yaşayan değil babasının dediğini yapmak zorunda olan kızdı. Artık babasının istediği değil kendi istediği olacak...