Yeni Hayatım (Tamamlandı)

32.

Saatler öncesi.

Gül

Düğünden sonra hızla eve gelip kendimi odama atmıştım. Temmuz geç saate kadar kapımın önümde konuşmak için beklese de kabul etmedim. Bir ara anne ve babamın sesinide duysam da odadan çıkmadım. Temmuz en son vazgeçip odasına gidince saatlerdir izlediğim pencereden uzaklaştım. Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Dolabımı açıp siyah bir pantolon ve siyah bir tişört alıp giydim. Saçlarımı toplayıp şapkanın içine yerleştirdim. Ayakkabılarımı da giyip sessizce kapıyı açtım. Kimseye yakalanmadan evden çıkmayı başarınca bir taksiye binip aklımdan geçen yeri şoföre söyledim. Adam suratıma dik dik baksada pek umursamdım.

Taksiden inip etrafa baktım. İstanbul'dan ayrılmadan önce buraları çok duymuştum. Sokak dövüşlerinin yapıldığı yerlerdi. İçimdeki acıyı ancak böyle atacağımı düşünüyordum. Temmuz olsa bu yaptığımın yanlış olduğunu anlatıp beni dönürürdü.

Etrafta tipleri acayip bir sürü insan vardı. Aralarından geçip aradığım yeri bulmaya çalıştım. Baya bir gezmeme rağmen sadece bir tane bulmuştum. Aramaktan vazgeçmeyi düşünürken bir yer dikkatimi çekti. Sonunda bulmuştum galiba.

Tekvonda derslerine geldiğim zaman buradan bahsederlerdi." Erkekler için olanda var, ama asıl ilginç olanı kadınların dövüşü" diye konuşuyorlardı. O zaman umursamasam da bu gece beni ancak burası rahatlatacaktı.

Kapıya yaklaştığımda iki tane iri cüsseli koruma olduğunu gördüm. Girmek için adım attığımda biri önüme geçti. Hiç kafamı kaldırmadan cebimden para çıkarıp uzattım. Önümden çekilip geçmeme izin verdi. İçeri girdiğimde ağır bir koku karışıladı. Bağrışlar ortalığı ineletiyordu.

Geniş bir alanda ortaya bir kafes koyulmuştu. İçinde de iki kadın deli gibi dövüşüyorlardı. Önce izlemeye karar verip bir köşeye çekildim. Sanki dövüşen kadınlar değil gibiydi. Yumruklar, tekmeler havada uçuşuyordu. Yan tarafta bir masa dikkatimi çekti. Büyük ihtimal dövüşü yöneten onlardı.

İki dövüş izledikten sonra masaya doğru yaklaştım.

-Dövüşmek istiyorum.

Adam dönüp bana baktığın da baştan aşağı süzüdü.

-Emin misin?

-Evet.

Yanındakine dönüp bir şeyler söylediğin de onun da bakışları beni buldu. Konuşma uzayınca para çıkarıp masaya koydum.

-Parası ne kadarsa sorun değil. Şimdi dövüşmek istiyorum.

-Şu adamı takip et,seni hazırlasın. Baştan söylüyorum, sonuçları bizi ilgilendirmez.

Cevap vermeden gösterdiği kişiye baktım.Başımla onay verdikten sonra onu takip ettim. Bu sırada herkes bağırıyor ve dövüşte tuttuğu kişiyi destekliyorlardı. Etrafıma bakmadan yürürken biri ayağa kalktı ve bana çarptı. Yana doğru düşecek gibi olunca başka birine çarptım.

-Dikkat etsene!

Kafamı kaldırıp 'pardon' diyecektim ki, gördüğüm yüzle hemen kafamı indirdim. Gitmek için adım attığım anda kolumu tuttup durdurdu.

-Gül!

Mecburen kafamı kaldırıp bana hayretle bakan Cenk'e çevirdim.

-Uzun zaman oldu.

-Evet de senin burada ne işin var?

Söylemek istemediğim için bir mazaret söylecektim ki, takip ettiğim adam yanımda belirdi.