Sulu ve kapanmakta olan gözlerim tanıdık bir sesten adımı duyunca hiç yorgun olmamış gibi tamamen açıldı. Göz yaşlarımla karışan saçımdan bir tutamını kulakımın arkasına atarken diğer taraftan da bir maratonda koşan insanın kalbi gibi atan kalbimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Ama nafile.
Bir ses.
Bir ad.
Eşittir mutluluk.
"Mayıs, " dedi tekrar, bu defa rüyada olmadığımı anlayarak yüzüne baktım. Uyuyordu. Uyurken söylemişti ismimi, olsun. Söyledi ya bana bu yeter.
"Efendim, " dedim onun beni duymadığını bilsem de. Göz yaşlarım mutluluk ve kederle karışarak akmaya başladığında onu izlemeye devam ettim bir kaç dakika daha. Zaten o efendim'den sonra hiç bir ses gelmedi.
Cebimdeki telefonu çıkartıp saate ve gelen mesaj, aramalara baktığımda odadan çıkmalı olduğumu anladım. Gönül kalmak isterdi ama bu defa değil.
Bugün serginin açılışı olacak, burada olman gerek. Unutma.
Patronun mesajını okuduktan sonra banyoya gidip yüzümü yıkadım ve kapıyı yavaşça bağlayarak arabama doğru yürümeye başladım.
7:34
Bir saat içinde eve gidip duş alıp, üzerimi giyinip ve bir şeyler atıştırıp sergiye doğru gitmem gerekiyordu. Bir neşe vardı içimde. Söylemişti ya ismimi, bak o dakikadan sonra bir neşe geldi içime. Ama o neşeyle birlikte tuhaf bir duygu da gelmişti. Şu an ihtiyacım olmayan bir duygu.
Arabamın kapısını açtıktan sonra hemen yola koyuldum. Hastane evden fazla uzak değildi, bir de sabah olduğu için trafik de azdı. Rahat bir şekilde yeşil ışıkları geçtikten sonra apartmanın karşısındaki yerde arabamı park ettim.
Demir kapılı asansörden içeri geçerek, 7 numaralı kata bastıktan sonra aynada biraz saçımla oynadım, daha sonra da aynadaki kendime gülümseyerek dışarı çıktım asansörden.
Eve girip direk banyoya doğru yürümeye başladım. Üzerimdekilerden bir çırpıda kurtulduktan sonra sımsıcak suyun altına girdim. Su damlalarının bedenimdeki raksına tanıdık olduktan sonra şampuanı elime alıp saçlarımı köpürtmeye başladım. Bir tarafdan köpürtüyor diğer tarafdan düşünüyor bir diğer tarafdansa umut ediyordum. Her defa ettiğim gibi.
Saçlarımdaki köpükten de kurtulduktan sonra bedenimi yıkayıp banyodan çıktım ve bornozumu üzerime giyindim. Kısa bir süre içinde üzerimi de giydikten sonra öylesine saçlarımı kurutarak dışarı çıktım.
Üzerimde siyah kot pantolon, beyaz gömlek ve onun üzerinde de lacivert ceketim vardı. Her ne kadar mayıs ayında olsak da rüzgar ve güneş kendilerini aynı anda bazen de ayrıca belli ediyorlardı.
Hızlı bir şekilde arabaya bindikten sonra sokak aralarından geçerek kırmızı ışığa geldiğimde durdum. Aynada kendime baktıktan sonra kendi yansımama gülümseyip yoluma devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi'ye Boyanmış | Düzenlenmede
General Fiction#Kaligrafi2016 Romantizm kategorisinde ikinci yer • "Adam gitti, kadınsa adamın geride bıraktığı sonsuzlukla bütünleşti."