"Merhaba."
"..."
"Merhabaaa."
"..."
"Orada olduğunu biliyorum, çünkü seni yazıyorum."
"..."
"Bana Abel diyebilirsin. Velev ki kendini tanımıyorsan sana tanıtayım. Sen karanlık bir gecede parlayan, ufak ama yakından oldukça büyük, yüce bir yıldızsın. Kırmızıya çalan renginle sana Ahmer demek yakışır. Sen milyonlarca yıl uzakta olduğu sanılan, aslında çok da uzakta olmayan bir dost gezegensin. Suyun, toprağın buralara benzemez, ancak kalbin kadar sıcacıksın. İçinde de Dünya'da bulunmayacak mücevherler saklıyorsun. Velev ki malum ülkenin astronotları senin için gelseler, üzerinde sana elbise bırakmayacakları kadar çok değerli bir toprağın var. Ancak onların yaklaşamayacağı kadar da eşsiz bir hazinesin. Sen yazın güneş ardına saklanan, kışın ışığını gösteren; sessiz, sakin, kendi halinde dönen, yalnız, ama mutlu bir kandilsin. Seni henüz insanlar keşfetmedi, çünkü onlar her yeltendiğinde saklanacak bir yer buluyorsun. O yüzden henüz buralarda bir isim olarak da tanınmıyorsun. Ancak ben sana Ahmer diyeceğim. Kış gecelerinde gökyüzünü yalnız bırakmadığını bildiğim için..."
"Eğer konuşman uzun sürecekse, bu elimdeki kitabı okuyamayacağım demek oluyor. Öyle mi?"
"Ah, demek buradasın!"
"..."
"Beni dinliyor musun gerçekten?"
"Burada olduğun sürece, evet."
"Sana, seni söyledim! Bir ilki yaşamak gerçekten gurur verici!"
"Ben bile kendimi şu kırk yıl içinde henüz tanıyamamışken, sen kim olduğumu bildiğini mi söylüyorsun?"
"Evet! Ve hayır kırk yıldan daha yaşlı olmalısın."
"Yanılıyorsun. Ben ne yıldızım, ne gökte geziniyorum, ne de uzaklardayım."
"Evet, öylesin."
"..."
"Utangaç davranıyorsun, çünkü daha önce hiç kimsenin sana bu gerçekleri söylemediğine eminim."
"Çünkü karşılaştığım hiç kimse beni bir yıldıza benzetecek kadar hayalperest değil ya da beni kendisinin yazdığını sanacak kadar. Bana baksana, senin kadar gerçeğim."
"Bu kadar uzun cümle kurmanı beklemezdim."
"..."
"Sen Ahmer'sin."
"Değilim."
"Evet, öylesin."
"Hayır."
"Senden bundan sonra çok ümitliyim Ahmer."
"Sandığın gibi biri değilim."
"Ah, Mehdi'nin de kendini inkâr edeceği söylenir."
"Ben Mehdi değilim!"
.
*Abel: Yassı ve enli yaprak, Habil.
*Ahmer: Kırmızı, kızıl.
*Mehdi: O da kim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Felsefe Taşı
Random11 /Eylül /2019 #felsefe Merak eden bir adam ile sorulardan hoşlanmayan bir âdemin konuşma çizgileri. -peki, sen neyi merak ediyorsun okuyucu? Ciddi değil, ancak gerçekçi, Güvenilir değil, ancak bildirici, Acımasız değil, ancak dürüst, Mükemmel deği...