"Selam Ahmer, acaba ideal tipin nedir?"
"Şimdi de çöpçatanlık mı yapıyorsun?"
"Ah sadece soruyorum, itiraz etmeden cevaplayamaz mısın? Bu gidişle okuyucu kaybedeceğiz."
"Onlar zaten kayboluyorlar."
"..."
"..."
"Cevaplamayacak mısın?"
"Hayır."
"Neden?"
"Çünkü ideal tipim yok."
"Ah, herkesin bir tipi vardır."
"Kalıplamalardan hoşlanmıyorum."
"İlişkiler de bile mi?"
"Özellikle ilişkiler de."
"Nefes alsın yeter diyenlerdensin yani?"
"Hayır, yoklukta değilim."
"Peki, ne istiyorsun tanrı aşkına?"
"İlla ki söylemeli miyim?"
"Evet, çünkü bu bölümü bu yüzden açtım."
"Dünya'yı kurtarmaktan bahsedeceğiz sanıyordum."
"Ah hep sıkıcı konulardan mı bahsedeceğiz? Hem bir adamın gönlünü kurtarmak da önemlidir, değil mi?"
"Sen önce kendi gönlünle ilgilen."
"Yoklukta olduğumu da bu kadar belli etme, sen de..."
"Ben tanıştığım biri hakkında karar verebilirim, tanışmadığım biri hakkında ise yorum yapmaktan hoşlanmıyorum. Evet, bu dünya güzel ve yakışıklı insanlarla dolu. Ancak güzellik ya da yakışıklılık marka bir elbiseye benzer. Modası geçince bir kenara atmak isteyebilirsiniz."
"Bu çok acımasızca Ahmer, linç yemek mi istiyorsun? Üstelik sen de iyi görünüyorsun. Bu sadece bir marka olduğun anlamına mı geliyor yani?"
"Madem cevap istiyorsun, söylediklerime de karışma. Ve evet, beni bizzat tanımayan bir kişi için bir markadan ibaretim. Çirkin olsam da olmasam da öyleyim. Markayım; sadece beni yargılandıkları kadar varım. O yüzden bu mesafeden beni sevdiğini söyleyen bir kişi ya kendini ya da beni kandırıyordur. Hiç kimse gerçekten tanımadan bir kişiyle anlaşamaz. Uyumlu olmak, dış görünüşle alakalı değildir."
"Yani ideal tipin sana uyumlu olacak biri mi diyorsun? Peki, o nasıl biri?"
"Karşılaşmadan, tecrübe edemeden bilemeyeceğim biri. Gerçekten bana uyumlu kişiyi onunla yaşamadan anlayamam. Çünkü bana sorun gibi gözükmeyen alışkanlıklarım, bir başkası için dert olabilir. O yüzden hiç tanışmadığım biri hakkında uyumdan bahsetmek, çok bencilce olur. Çünkü böylece sadece kendi açtığım pencereden bakmış olacağım, ancak karşı tarafa hiç söz hakkı vermemiş gibi davranacağım. Eğer şimdi ideal tipimi belirlesem onu bulur muyum? Belki, ancak asıl soru; gerçekte ben de onun ideal tipi olabilecek miyim? İşte asıl sorun burada teşkil ediyor."
"Vah! Sadece birini sev adamım, kendini bu kadar çıkmaza sokarsan yalnız kalırsın."
"İşte bahsettiğin şey ideal tipim olabilir, yalnızlık."
"..."
"Bir de sorular olmasa..."
"Peki, ben ne yapacağım şimdi? İnsanlar ne yapacak? Kafamı karıştırdın."
"İşte bu yüzden çoğu insan dua eder, çünkü tanrının kendileri hakkında en uyumlu olan kişiyi bildiğine inanırlar. Bir inancın varsa eğer dua et, yoksa da gözün kapalı yaşamaktan başka bir çaren yok. Zaten ideal tipin ne olursa olsun uyumsuzluk hep olacaktır. Annen baban ya da kardeşinle bile anlaşamadığın noktaların hep vardır. Çünkü bu dünya da senden bir tane var ve bu demek oluyor ki hiçbir zaman hiç kimse seninle hep aynı fikirde olmayacak. O yüzden, aslında dua eden biri olsan dahi bazı şeylere gözünü kapatıp devam etmen gerek. İnsanlar birbirlerine anlayışlı ve affedici yaklaştıkları zaman uyumlu olurlar, beklenti de kaldıkları zaman değil."
"Bir düşündüm de yalnız kalacak olan sen değil, benmişim gibi geliyor şimdi."
"Hiç kimse hiç bir zaman yalnız değildir. Hayatta kaldığın sürece yalnız olmazsın. Yalnızlık dünya da var olmayan bir kavram. Sadece biz kendimizi öyle görmek istiyoruz o kadar."
"Bu ne şimdi? Önceden kemiklerimize dek yalnızız diyen sen değil miydin?"
"Cevaplar sorulara göre değişir."
"Bazen dürüst olup olmadığın konusunda şüpheye düşüyorum Ahmer."
"Bunun dürüstlükle bir alakası yok. Kimi zaman kendimizle bile yalnızız, kimi zaman da dünya kadar kalabalığız."
"Peki, şimdi yalnızlığı mı seçiyorsun?"
"Ve sessizliği."
"..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Felsefe Taşı
Random11 /Eylül /2019 #felsefe Merak eden bir adam ile sorulardan hoşlanmayan bir âdemin konuşma çizgileri. -peki, sen neyi merak ediyorsun okuyucu? Ciddi değil, ancak gerçekçi, Güvenilir değil, ancak bildirici, Acımasız değil, ancak dürüst, Mükemmel deği...