Kalpsiz 15.Bölüm: Lal Taşkın ile İzdivaç

6.4K 181 20
                                    

KALPSİZ 15.Bölüm

Lal Taşkın ile İzdivaç'a Hoşgeldiniz

Yiğit'i sonunda hastanede olsa görmeyi başarmıştım. Üstüne üstlük Yiğit'ten sorumlu olan doktor abime aşık çıkmıştı. Sonra ne mi oldu? Anlatmaya başlıyorum.

Yiğit'i hastanede görmemim üzerinden bir hafta sonra:

"Ee" dedi Ceren. "Şimdi neden canın sıkkın? Yiğit'i görmene rağmen beş karış suratla geziyorsun?"

Haklıydı mutlu olmam gerekirdi. Aslında mutluydum mutlu olmasına. Beni bu kadar durgunlaştıran Yiğit'in daha ne kadar süre orada kalacağıydı. Neden hala orada tutuluyordu? Çoğu şey benim kabahatimdi benim yüzümden onun ceza çekmesi uykularımı kaçırıyordu. Üstüne üstlük iyileştiğinde bile onu göremezsem diye aptalca bir korku yerleşmişti içime.

"Lal Taşkın ameliyathaneden çağrılıyorsunuz?" Ameliyathane mi?

"Ha ne?" dedim şaşkınlıkla.

"Oohhoo kime konuşuyorum kızım ben? İki saattir adını söyleyip duruyorum. Dinlemeyeceksen niye konuşturuyorsun beni?"

"Affedersin" dedim sırtımı koltuğa yaslarken. Ceren karşımdaki tekli koltuktan halime acıyan bakışlar atmaya başladı. Ama bir anda aydınlandı bakışları.

"Yoksa sorun üniversite kayıtlarımı?" deyiverdi.

Üniversite? İçimden koca bir ah çektim. Birkaç ay öncesine kadar tek derdim nerede üniversite okuyacağıma karar vermekti. Oysa şimdi üniversite aklımın ucundan bile geçmiyordu.

"Ben başvurmadım ki" dedim cansız bir sesle. Başvuru tarihlerini hastanede yatarken kaçırmıştım. Ölümden döndüğüm düşünülürse pekte üzüldüğüm söylenemezdi. Hayatımız bir ipliğe bağlıydı ve ipin sonunun nerede geleceğini asla bilemiyorduk.

"Bak sen cidden beni hiç tanımıyorsun! Ben başvurularımı yaparım da seni başvuruşuz mı bırakırım. Hatırlıyor musun lise birdeyken ikimizin de hayalı iyi bir devlet üniversitesine girip baba parası yemeden okulu bitirmekti.

"Hı hı dedim. "Şu anne babaya baş kaldırdığımız dönemlerden bahsediyorsun galiba. Hatırladığım kadarıyla lise birin sonunda beraber ayrı eve çıkacağız diye tutturduğumuzda annem az kalsın ikimizde evin camından aşağı atacaktı"

Gülerek "Ay hiç sorma ya! Hele benim babam! Bir boyunca yüzüme bile bakmamıştı" diye onayladı beni. Eski günleri anmak biraz olsun gülümsememi sağlamıştı.

"İşte" dedi yüzümü göstererek. "Gül şöyle. Yiğit en kısa sürede çıkacak oradan. Ben Doruk'la konuştum. Halledileceğini söyledi"

"Doruk?" Abi sıfatını kaldırmış olması gözümden kaçmamıştı. Kızararak "Yani Doruk Abi. Kız kızayız diye öyle dedim" diye toparlamaya çalışsa da yanaklarındaki pembeleşme pek öyle söylemiyordu.

"Ceren yoksa sen?"

"Hayır saçmalama ya! Tabi ki de yok öyle bir şey. Ben Kerem'den hoşlanıyorum bilmiyormuş gibi konuşma şöyle"

"Madem öyle ne diye kızarıyorsun"

"Ben buradayım da ondan bücür" dedi arkamdan yükselen abimin sesi. Gözlerimi devirerek "Gene Ninjalar gibi sessiz sessiz yaklaşıyorsun avına abiciğim" dedim. "Bide arkadaşlarıma bir daha hafiyelik yaptırma. Rica ediyorum"

"Hah" dedi umursamaz bir tavırla ve önüme gelip Ceren'in solunda kalan bej renkli üçlü koltuğa kuruldu. "Hafiyelik yaptırıyorsam bu tamamen senin kabahatindir. Bir saniye yerinde durduğun mu var senin Allah aşkına? Anca yaramazlık peşindeki veletler gibi koşturuyorsun beni"

Kalpsiz #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin