MERHABALAR SINIRI GEÇTİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER, HİKAYEM +18 KATEGORİSİNDE YER ALIYOR, YANİ İLERLEYEN BÖLÜMLERDE Kİ CİNSEL SAHNELER İÇİN EĞER KÜÇÜK OKUYUCULARIM VARSA, SİZLERE ÖNERİM, BİR HİKAYENİN KISITLAMASI +18 İSE BUNU OKUMAMANIZDIR. ÇÜNKÜ BAZI ŞEYLERİN EN DETAYLI HALLERİNİ ŞİMDİDEN BİLMEK PEKDE İYİ DEĞİLDİR.
SINIR YİNE +200 VOTE. KIZIN KENDALL JENNER OLDUĞUNA KARAR VERİLDİ, KIZI BEĞENMEYENLER OLABİLİR, İSTEDİĞİNİZ ŞEKİLDE HAYAL KURABİLİRSİNİZ, BENİM HAYALİMDE Kİ KIZ KENDALL DEĞİL AMA KARAKTERİN DIŞ GÖRÜNÜŞÜNE BENZEDİĞİ İÇİN İSTEYEN GÖZÜNDE ONU CANLANDIRABİLİR. NEYSE BAZILARINIZ KİM OLDUĞUM HAKKINDA BİR ŞEYLER SORMUŞ, BUNU SÖYLEMEYECEĞİM. BİR ÖNEMİ YOK. :) VE LÜTFEN, EN ÇOK RİCA ETTİĞİM ŞEY, SON BÖLÜME ÇOK KEYİFLİ BÖLÜM YORUMLARI GELDİ. BU ARTSIN VE DEVAM ETSİN, YORUMLARINIZI TEK TEK OKUYORUM, ''YB'' DEMEK YERİNE, BÖLÜM HAKKINDA NELER OLACAĞINI VS. BELİRTEN YORUMLAR YAPMANIZ BENİ ÇOK MUTLU EDER. HER NEYSE İYİ OKUMALAR. :) -SleepyBitch.
~
Tamam, sanırım bu bir şekilde halledilebilirdi, yani ne vardı ki? Alt tarafı kızlar tuvaletinden okulun meşhur züppesi Zayn Malik ile birlikte çıkmış, Carly ile konuşmayı ertelemek adına Zayn'in beni okuldan çıkartıp kendi arabasına bindirmesine bir şey dememiş olmam gayet normal. Daffy'ce bir davranış. Öyle değil mi?
"Nereye gidiyoruz?" diyerek sessizliğimi bozdum. Sesim boğuk çıkmıştı. Bana cevap vermek yerine çalmakta olan telefonunu açtı. Bu haldeyken bile ona neredeyse tek elle araba kullanmanın cezalarından bahsetmeyi düşünüyorken, telefondan gelen tiz sese kulak vermeye çalıştım.
"Hayır." diyerek sertçe soludu, kısa bir an dişlerini dudağına geçirdi. "Bak bu seni ilgilendirmez tamam mı? Sen kimsin de bana karışabilirsin!" diye öfkeyle bağırdı ve arabayı ani bir hareketle durdurdu. Direksiyonda ki eli sıkılaştı, "Seninle iki kere yatmış olmam, bana karışacağın anlamını vermez!"
Muhtemelen transa geçmiş ve benim burada olduğumun farkında değildi. Duyduklarım karşısında ağzım şok içinde açılmıştı, "Seninle yatmadım bile! Sikip attım! Bu çokta umrumda mı sence?" dedi öfkeyle.
Daha fazla dayanamayarak emniyet kemerimi çözdüm ve arabadan indim. Arkamı dönüp ilerlemeye başlayınca arkamdan açılan kapıyla hızlandım, "Daphne dur!" diye bağırdığında bunu pek önemsemeyerek koşmaya başladım, "Daphne!" diye duyduğum sesle koşmaya başladım, ve sadece bir kaç saniye sonra kulaklarımı patlatan tırın korna sesiyle ana yolun ortasında olduğumu fark ettim. Ve bu öyle bir şey ki korkuyla yapmam gereken şey için beynimi zorlamaya çalıştım. Kısa bir an içinde kolumu kavrayan bir el düşmemi önemsemeyerek beni adeta sürükledi. Beni kaldırıma bırakmasıyla nefes nefese kalmış bedenini yanıma bıraktı.
Yalnızca bir kaç saniye içinde her şey nasılda değişiyor..
Eğer bu sabah 2 dk önce çıksaydım tuvaletten kimse görmezdi ve şimdi belki de 2 saniye daha öylece dikilseydim yaşıyor olmazdım. Yada yaşar mıydım?
Peki o zaman ne yapardım?
"Aklını mı kaçırdın sen!" diyerek bağırdı. Bunu duymak istemiyordum. Şuan ki hissettiğim şey kesinlikle vicdan azabıydı.
2 yıllık ilişkimi ben mahvetmiştim. Kendi aptallağımla. Daha sonra da yanımda bana öfkeyle bakan bir Malik'i hayatıma dahil etmiştim ve bu yine benim yüzümdendi. Artık güvenilmez bir arkadaş oldum çünkü Carly'e yalan söyledim. Benim yüzümden..
"Üzgünüm." diye fısıldadım boş gözlerle asfalta bakarak, "Ne?" diyerek kaşlarını çattı ve duruşunu düzeltti. "Özür dilerim.." dedim ve gözlerimin dolmasına izin verdim. "Ne için?" dedi. Sesi bu sefer sakindi.. Ve sanki biraz da şefkatli.
"Benim yüzümden." dedim ve yanağıma düşen damlayı elimin tersiyle sildim. "Daph-" "Yolunda olan ilişkimi mahvettim, en yakın arkadaşımın güvenini kaybettim..-" ona doğru dönüp baktım, "O gün eğer sana çarptıktan sonra özür dileseydim hayatımda olmazdın!" dedim ve dehşete düşmüşçesine kafamı elerimin arasına aldım. "Ben bu kadar savurgan biri değildim. Ben, ben ne oldu-" lafımı tamamlayamadan beni sıcak ve rahat göğsüne bastırdı. Kolları sıkıca belime dolanıp beni olabildiğince en yakınına çekti. "Carly seni affedecektir." dedi yumuşakça. Yüzümü göğsüne bastırdım ve kollarımı ona doladım.
"Daha bu sabah bana karşı kabaydın.." diye mırıldandım.
Gülümsediğini hissettim, "Senden hala hoşlanmıyorum Malik." dedim gözlerimi kapatıp.
"Biliyorum, bende." dediğinde geri çekilip kaşlarımı kaldırarak ona baktım, "Ve hala sevimsiz ve küstahsın, ve ego-" "Biliyorum." dedi ve ayağı kalkıp elini bana uzattı, "Ateşli sözlerinden etkilenmiyorum değil. Gerçi benden çok, küçük Zayn bu kelimeler karşısında etkileniyor." diyerek sırıttı. "İğrenç." dedim ve elinden destek alarak ayağı kalkıp kendimi düzelttim. "Bu sabah ki orgazmımı sağladıktan sonra, bence o kadar da iğrenç değil." "Tanrı aşkına Malik çeneni kapat!" diye utanarak arabaya ilerlemeye başladım. "Sabah ki hareketlerinden deneyimsiz olmadığın belliydi, ama bakireler gibi utanıyor olman tuhaf." diyerek peşimden geldi. Domates gibi olduğuma emindim. Tam arkamdan geliyordu, "Hey bir dakika!" dedi telaşla. Ona doğru sorgulayan gözlerle baktım. "Yoksa sadece ön sevişme ve oral seks mi yaptın?" dedi şaşkınca. Dudaklarının titrediğini görmesem ciddi ciddi bunu düşündüğüne inanacaktım. "Konunun benim bekaretime nasıl geldiğini bilmiyorum ama sus artık. Sinirlerimi bozuyorsun." diyerek arabaya vardım ve kapıyı açıp koltuğa tırmandım. Ben yerleşene kadar oda kendi koltuğuna oturmuştu. Kemerimle uğraşırken ağzını tekrar açtığında ondan önce davrandım, "Sakın bana kaç kişiyle yattığım gibi saçma bir soru sorma!" diye tısladım ve önüme döndüm. "Hayır." diye fısıldadı. Sesi boğuk çıkıyordu. Bakışlarım ona kayınca, bu sabah, tuvalette ki bakışları ile karşılaştım. Gözleri parlıyordu. "Sadece bunu ne kadar ileri gideceğini merak ediyorum." diye mırıldanarak elini kemerime uzattı. "Ne?" dedim bi bok anlamayarak. Açılan kemerimin devamında ani bir hamle ile beni üzerine doğru çekti ve kendi koltuğunu yatak pozisyonuna getirdi. "Zayn-" "İstesende, istemesende ne kadar ileri gittiğini öğrenirim Daphne.." dedi ve elleri başımı tutarak yüzüne yaklaştırdı. Aramızda ki ısının arttığını hissediyordum. Bu çocuk bana ne yapıyordu?
Kısa bir süre için dudakları, dudaklarımda gezindi, rahatsız edici, bir o kadar da yakın olduğumuz pozisyondaydık. Fakat bu durumda beni en çok zorlayan şey rahatsızlıktı. Matt'i aldatmak? Zaten aldatmıştım.. Başını koltuğa yaslayıp bana baktı, başımı olumsuzca sallayıp geri çekildim ve koltuğuma oturup kemerimi taktım. Sorgulayan bakışlarını üzerimde hissediyordum. "Bir an evvel gidersek iyi olur. Hesap vermem gereken bir arkadaşım var ve beni yurt odasında bulamayınca deliye dönmüştür." diyerek hareket etmesini sağladım.
Cevap vermemesi iyiye işaretti. Sanırım.