MERHABAYINIZ, BEN BÖYLE GİRİŞ KONUŞMASI YAPIYORUM VE UMARIM HER BİRİNİZ CİDDİYE ALIP OKUYORSUNUZDUR. O KADAR YAZIYORUM DFJSDFKDF. NEYSE ÇOK UZATMAYACAĞIM, SINIR +200 VOTE, OLABİLDİĞİNCE UZUN TUTMAYA ÇALIŞTIM BÖLÜMÜ, İŞ DÖNÜŞÜ, İŞ YERİNE MAİL ARACILIĞIYLA RAPOR ATIP DİREK YAZMAYA BAŞLADIM, BUGÜN ÇOK YOĞUN OLDUĞUMDAN DOLAYI MOLALARDA YAZACAK FIRSATI BULAMADIM. HER NEYSE KISACASI, BÖLÜMLERİN GEÇ GELDİĞİNE DAİR ŞİKAYET EDEN SEVGİLİ BEBEKLERİM, BEN OKUDUĞUM HİKAYELERE GÖRE YAZARLAR GENELDE HAFTADA 1 BÖLÜM PAYLAŞIYORLAR 'YOĞUN'(!) OLDUKLARI İÇİN VE BEN ELİMDEN GELDİĞİNCE HIZLI OLAMAYA ÇABALAYARAK HAFTADA EN AZ 2(!) BÖLÜM YAZIYORUM, YANİ BÖLÜMLERİN GEÇ EKLENDİĞİNDEN ŞİKAYET EDENLER, BİR HAYATIM, GELECEĞİM İÇİN PARA BİRİKTİRMEK İÇİN ÇALIŞTIĞIM BİRİ İŞİM VAR (DAHA FAZLA ÖZEL DETAYA GİRMEK İSTEMİYORUM) VE BEN BUNU HOBİ AMAÇLI YAZIYORUM VE SEVEREK YAZIYORUM. FİKİRLERİNİZİ ÖNEMSİYOR VE CİDDİYE ALIYORUM ZATEN AMA BANA GELİP BÖLÜMLERİN GECİKTİĞİNDEN BAHSEDERSENİZ BU SÜRECİ DEĞİŞTİRMEK DURUMUNDA KALIP, HAFTADA 1 BÖLÜM EKLEMEYE BAŞLARIM. KENDİ İŞLERİMİ BİR YANA BIRAKIP SİZLERİ DAHA FAZLA GECİKTİRMEMEK ADINA YEMEK MOLALARIMDA BİLE BÖLÜM YAZDIĞIMI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURURSANIZ, BU KONUDA Kİ HASSASİYETİMİ ANLAYABİLİRSİNİZ. NEYSE BEN YİNE ÇOK UZATTIM, HADİ İYİ OKUMALAR. -JustBithc
~
''Ne halt ediyorsun Daphne.'' dedi dişlerinin arasından. Onu umursamayarak anahtarı cebime iyice yerleştirene kadar bekledim. Öylece dikilmiş ne yaptığımı kestirmeye çalışıyordu. Anahtarı cebime koyunca başımı kaldırıp beni öfkeyle süzen gözlerine odaklandım. ''Sana konuşacağız demiştim.'' dedim kendimden emince. Kısa bir anlık şaşkınlık ifadesini hemen yok etti ve tekrar kaşlarını çattı. ''Ve ben sana peşimi bırak demiştim.'' dedi bıkkınca. Tebessüm ederek bir kaç adım attım ona doğru, ''Düşünüyordum da bazen, senin, senin yöntemlerinle hareket etmek, daha iyi..'' diye mırıldanarak ona iyice yaklaştım. Yutkunarak geriye doğru bir adım attığında duvara yapışıp kaldı, öfkeli gözlerinde ki tedirginlik ve şüpheyi görebiliyordum. İşe yarıyordu.
''Sana bir şey anlatmak zorunda değilim.'' dedi. Sesi mi titremişti? İçimde ki zafer çığlıklarıyla ona bir adım daha attım, vücutlarımızın arasında 1 santim mesafesi vardı, ''Daphne..'' diye fısıldadı çaresizce. ''Efendim?'' dedim tek kaşımı kaldırıp alayla. ''Zorlaştırma.'' dedi bakışlarını dudaklarıma kilitleyerek. Yüzümü biraz daha ona yaklaştırıp konuştum, ''O halde bana anlat. Ve bende seni serbest bırakayım.'' dediğimde gözleri, gözlerime odaklandı. Çenesinin kasıldığını gördüm. Ani bir hareketle kollarımı sıkıca kavrayıp biraz evvel yapıştığı duvara beni yapıştırdı ve vücudunu bana bastırdı ''İyi denemeydi Daphne, ama bende etki etmez.'' dedi ve sırıttı. Oltaya düşmüştüm! Lanet olsun! ''Zayn bunu söylemek zorundasın!'' diye yakındığımda elleri kollarımı daha çok sıkınca irkildim. ''Neden gidip sevgili arkadaşına sormuyorsun? O sana anlatır belki?'' dedi alayla, gözlerinde ki öfkeyi görüyordum. Bir şey diyemedim. Carly'e karşı öfkeliydim ve bunu ona sorsamda bana söylemezdi.
''İkiniz bir şey saklıyorsunuz. Ve hatta sakladığınız şey o kadar önemli kalmalı ki, gizli kalması için resmen anlaşmış gibi davranıyorsunuz.'' dedim ve kollarından sıyrılmaya çalıştım, ''Zayn bırak!'' dedim ama o beni daha sert bir şekilde duvarla, kendi arasında sıkıştırdı. ''Carly'e bizim hakkımızda bir şey söyledin mi?'' dedi sertçe.
Biz mi?
''Tabii ki de hayır!'' dedim ve olanlar gözümün önüne gelince ürperdim. Bunu anlamış olacaktı ki artık acımaya başlayan kollarımı, elleri doğrultusunda hafifçe gevşetti ama bırakmadı. ''Neden?'' dedi. Kafamı karıştırıyordu. ''Ne? Ne demek neden?'' dedim aptalca. ''Neden ona anlatmadın?'' diye yineledi sorusunu, kaşlarımı çattım ''Bu onu ilgilendirmez!'' dedim sinirle. Kollarım aniden serbest bırakıldı, ''Güzel, o halde bu da seni ilgilendirmez.'' dedi ve geri çekildi.