--10--

629 52 27
                                        

Train-Marry Me

Koltuğa kendimi yavaşça attım. Göz kapaklarım güçlükle açılırken karşımda bana bakan Aras'a bende baktım."İyi görünmüyorsun?"dedi soru sorarcasına. "Çünkü.." dedim derin bir nefes alıp vererek."Çünkü uykumu alamadım.Uyumak istiyorum."dedim.Göz kapaklarım benden bağımsız bir şekilde kapanıyordu ve açılmamak için benimle savaş veriyordu. "Odaya git istersen."dedi Aras.Hani ders dinlerken elin çenende uyumamak için kendinle savaş verirsin ama yenik düşersin,hah! İşte tam olarak öyleyim. "Götürürsen neden olmasın?"dedim,gülümsemeye çalışırken dudağımın kenarı uçurumdan atlarcasına kendini bıraktı ve sonuç olarak gülümseme diye bir eylem gerçekleştiremedim. "O halde..gel bakalım koca bebek."diyerek kollarının arasına aldı beni. Beşikte sallanıyorcasına bir kıpırtı olunca kendimi karanlığa teslim ettim.

Gözlerimi açarken sanki açma isteği yoktu.Ama hemen güzel bir duş alıp rahatlamak ve şu bana bin tonluk yük gibi gelen yorgunluktan,halsizlikten kurtulmak istiyordum. Esneyerek..hatta esnemekten bir tık ileri hareketlerle uyanışımın açılış törenini yapmış oldum. Yavaşça banyoya gittim ve üzerimdekileri çıkararak ılık suyun altına girdim. Kısa bir duştan sonra rahatlama hissi daha çok kendini belli etti. Bornozuma sanki hiç bırakmak istemiyormuş gibi sarıldım.Bence 2017 modası bornoz olmalı.Saçmaladım tamam.Siyah bir tayt ve beyaz uzun bir tişört giyerek rahatlığıma katkı yaptım.Bornozu banyoya astıktan sonra fön makinesini alarak saçlarımı nemli kalacak şekilde ısı verdim.Daha sonra saçımı ensemden başlayarak kuyruk bir örgü yaptım.Odadan çıkıp aşağıya indim. Aras,koltukta ağzından salya akıyorcasına rahat bir uykudaydı. Arkama dönerek Birce'nin odasını siper aldım.

İçeriye girdiğimde kızım mışıl mışıl uyuyordu.Onu rahatsız etmeyerek Çağatay'ın odasına gittim.İçeriye girdiğimde o da uyumaktaydı.Odasından çıktım ve içeriye döndüm.Mutfak alanına gittim ve kahvaltı yapmaya koyuldum. Her şey aniden gelişti.Bardağı aldığım gibi elimden kayıp düşmesi bir oldu.Sesle uyanan Aras telaşla kalkıp yanıma koştu."Ada,iyi misin?" dedi. "İyiyim ya sadece bardak düştü."  "Bardağın düşmesi umrumda mı sanıyorsun?" "Tamam Aras iyiyim ben."diyerek yere çöktüm ve kırık camları toplamaya başladım. "Bak bak napıyor bir yerini falan keseceksin."derken elimden tutup kaldırmaya çalıştı.Bu sırada elimde olan küçük cam parçası o elimi tutunca sıkıştı. Cam elime batınca küçük bir çığlık attım.Elimi çekmeye çalışırken Aras hala ne olduğunun farkında değildi. "Elimi bırak."  "Bırakmam için çığlık atman gerekmiyor."diyerek ellerini çekti. "Senin yüzünden cam parçası elime battı geri zekalı." dedim. "O nasıl oldu acaba sorabilir miyim?"  "Sen elimden çekiştirince elimde olan cam parçası etime battı.Anladın?"  "Anladım." Bu sırada ayağa kalktım ve kenarda duran süpürgeyi alarak çalıştırdım.Cam parçaları süpürgeyle aldıktan sonra kenara koydum ve kahvaltı hazırlamaya devam ettim. "Günaydın anne."dedi Birce bitkin bir şekilde.Daha sonra Aras'a döndü ve,"Günaydın baba."dedi. "Kahvaltı hazır.Hadi abini de uyandır."  "Ay vallahi hiç uyandıramam.Halim yok."diyerek 70 yaşında ev işlerinden derbeder olmuş bir kadın gibi oturdu. "Kızım,taş mı taşıttırdılar sana."dedim.   "Yok anne.Neden ki?"  "Boş ver canım."diyerek Çağatay'ın odasına girdim. "Kuşum." ben girmemle yazı yazdığı defteri kapattı. "Efendim anne?"  "Ne yazıyorsun?"  "Hiiç öyle."diyerek cevap vermemi beklemeden yanımdan geçti gitti.Tabi arkasında şaşkın bir anne bırakarak.Bende mutfağa geçtim ve sandalyeye oturdum.Çağatay'a baktığımda boş boş kahvaltı tabağına bakıyordu.Bu çocukta haller var ama..neyse.

Bir kaç gün sonra..

"Maç."  "Dizi."  "Maç."  "Dizi." Arasla,Çağatay ve Birce'nin tartışmasını izliyorduk. Çağatay,maç derken Birce,dizi diyordu.Ama bence de dizi. "Oylama yapacağız." Çağatay'ın ortaya fikir atmasıyla daha çok uzayacağını anladım ve bu benim bunalmam için bile yetti.

Teşekkür Ederim 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin