Eve gelince Demir arabayı durdurup bana döndü.
"Sevgilim,neyin var?" Neyim yok ki? Yavaşça ona döndüm.
"Sana söylemem gereken bir şey var."
"Anıl denen şerefsiz umrumda değil."kaşlarımı kaldırarak "Kızmadın mı? Yani kırılmanı istemiyorum. Canın acısın zarar görde istemiyorum. Bugün onunla buluştum. Gazeteye haber vermiş. Kalbim bu habere itiraz etti. Ben seninle zorla evlenmiş olabilirim ama bu seni zorla sevdiğim anlamına gelmez. Her şey o kadar çabuk oldu ki;korktum. Seni gördüm Demir. Gözünden düşen göz yaşın kalbime işledi. Ben senin canını yaktım. İlerde yakmayacağım ne malum? Korkuyorum. Seni kaybetmekten ölesiye korkuyorum."dedim.
"Korkma. Sen karıncayı bile incitemezsin. O kadar hassansın ki çevrendekilerin incinmesine dayanamazsın." Ona dönüp gülümsedim. Beni seviyordu. Beni tanıyordu. Bana değer veriyordu. Arabadan inip benim kapımı açtı. Beni kucağına alıp eve doğru yürümeye başladı. Kapının önüne gelince kalbim yerinden çıkacaktı. Bu gece ona teşekkür edecektim. Ona kendimi sunacaktım. Ama korkuyordum.
"Korkmuyorsun değil mi?"diye sordu kapıyı açarken.
"Ha-hayır. Korkmuyorum." Hızla merdivenlerden çıkıp odamıza girdi. Beni yatağa yatırıp üstüme çıktı. Sağ eli ile yataktan destek alırken sol eliyle saçlarımı okşuyordu.
"Bana güveniyor musun?"
"Kendimden bile çok."dediğimde gülümsedi. Bende gülümsedim. Dudaklarıma yapışınca ellerimi saçlarına daldırdım.
***************
Sabah kalktığımda Demir yanımda değildi. Nerde acaba? Yataktan çıkıp Demir'in gömleğini giydim. Aşağıdan gelen ıslık sesleriyle adımlarımı mutfağa yönlendirdim. İçeri girdiğimde gülümsemeden edemedim. Demir altında sadece boxerıyla sucuklu yumurta yapıyordu. Arkasına yaklaşıp ellerimi beline sardım. Sırtında tırnak izlerim vardı. Kıyamam ya. Öpücük kondurdum omzuna.
"Bir daha öpsene hatun. Sabah sabah iyi geldi."dediğinde gülümsedim. Tekrar omzuna öpücük kondurdum. Ocağı kapatıp bana döndü. Ellerimi ellerine alıp sıktı. İkisinide öptüğünde gülümsemem iki katına çıktı. Gözleri gözlerimi bulduğunda o da gülümsedi.
"Seviyorum seni sevgilim."dediğimde gülümsemesi iki katına çıktı.
"Bugün annenlere gidelim mi? Abinin durumu ne olmuş bir bakarız."
"Olur. Neyse. Sen otur. Ben çayları koyarım."dediğimde Demir gülümseyerek masaya oturdu. Bende çayları bardaklara koydum. Önce kendi bardağımı sonra Demir'inkisini masaya yerleştirdim. Tam yerime doğru gidecektim ki Demir bileğimden tutarak beni kucağına çekti. Gözlerimi masmavi gözlerine diktim.
"Ne yapıyorsun?"
"Seni kendi ellerimle besleyeceğim."diyip ağzıma peynir tıktı. Ben lokmamı çiğnerken "Ben senin yerinde olsam evde bu gömlekle bu şekilde dolaşmazdım."dedi. Lokmamı yuttuktan sonra ellerimi boynuma doladım.
"Nedenmiş o?"diye sorarak dudaklarımı büzdüm. "Seni var ya," diyerek boynuma öpücük kondurdu. "Yerim."burnuma öpücük kondurdu. "Seni var ya,"yanağıma öpücük kondurdu. "Sevmekten,"dudağıma öpücük kondurdu. "Asla bıkmam." Alnıma öpücük kondururken gözlerimi kapattım.
************
Sofrayı toplayıp odamıza çıktık.
"Ben duşa giriyorum."diyen Demir'i başımla onayladım. O banyoya girince dolabı açtım. Çiçekleri nar rengi,önü kısa arkası uzun elbisemi ve beyaz babetlerimi çıkardım. Çıkardıklarımı üstüme geçirdim. Saçımı tararken arkada Demir'i gördüm. Hızlıydı. Bakışlarımla onu keserken onunda beni kestiğini fark ettim. Gözlerimi tekrar aynadaki yansımama diktim. Belime sarılan ellerle gözüm kapalı gülümsedim. Başını omzuma koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Evlilik
ChickLit"Siz,Rıfat Gündoğan'ın kızı,Duygu Tutku Gündoğan,Demir Yılmaz'ı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?" Demir'e dönüp gülümsedim. Mikrofona yaklaşıp "Evet!!!"diye bağırdım. "Siz,Gökhan Yılmaz'ın oğlu,Demir Yılmaz,Duygu Tutku Gündoğan'ı, eşiniz olarak k...