~1.Bölüm~

420 21 4
                                    

Amarika'da ki okulumu bitirip,gelmiştim. Ailemin tek çocuğu olduğum için annemler iyi yerlerde okumamı istedi. Ama artık geldim. İstanbul'dayım.

"Abla geldik."taksicinin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. Parayı ona verip,aşağı indim. Anıl'ın evine gelmiştim. Sevgilimin evine. Kapıyı çaldım. Biraz bekledikten sonra kapı açıldı.

"Anıl?"

"Sevgilim?"diyerek kollarının arasına aldı beni. Ellerimi boynuna doladım. O kadar özlemişim ki onu. Kokusunu. Her şeyini. Ondan ayrılıp gözlerine baktım.

"Geldin."

"Geldim. Burdayım. Seninleyim. Seninim."dememle dudaklarıma yapıştı. Bir yandan da saçlarımı okşuyordu. Benim gibi oda özlemişti. Nefes almak için ondan ayrıldım. Tekrar sıkıca sarıldı bana. Benden ayrılarak "Sen burada salona geç. Ben şarapları alıp,geleceğim."dedi. Sonrada gözden kayboldu. Bende salona gittim. Koltuğa oturdum. Anıl elinde iki tane şarap kadehi ile yanıma geldi. Birini bana verip yanıma oturdu. Bedenimi ona yasladım. Kolunu boynuma dolayıp saçlarımı öptü.

"Seni o kadar çok özledim ki anlatamam. Üniversiteden mezun olup geldin ya,yanımdasın ya bana yeter."söyledikleri gülümsememe yetmişti. Aramızda sadece birkaç ay vardı. Yaş olsa kaç farkeder ki? Gerçek aşksa ne değişir?

"Ben seni hak edecek ne yaptım?"

"Beni sevdin,bana güvendin,bana,bize inandın. Başka ne yapacaksın?"

"Şu son senemde günleri saydım. Sana kavuşmak için. Yatağıma, yastığıma,yorganıma ve rahat bir uykuya kavuşmak için. Orda neredeyse gece gündüz ders çalıştım. Okulu dereceyle bitirdim ve sevgilime kovuştum. Burda,İstanbul'da olmak seninle olmak çok güzel."

"Amerika nasıldı?"

"Güzeldi. Fazla ders çalışmaktan dışarı çıkmadım."

"İneğim benim."

"Her ineğin bir öküze ihtiyacı vardır."

"Bu öküzün neye ihtiyacı var biliyor musun?"diye sordu. Şarabımdan bir yudum alıp "Neye?"dedim.

"Sana."

"Üzgünüm,sevgilim. Eve gitmem gerek."

"Akşam seni alacağım."

"Nereye?"

"Yemeğe."dedi. Gülümseyip başımla onayladım. Valizimi alıp,evden çıktım. Önüme gelen ilk taksiye atlayıp evin adresini verdim.

Eve gelince taksiye parasını ödeyip aşağı indim. Valizimi alıp, evin kapısının önünde durdum. Anahtar ile kapıyı açıp içeri girdim. Annem ile babamın seslerini duyabiliyordum. Salondan geliyordu. Yavaş yavaş kapıya ilerledim.

"Rıfat,Duygu,Anıl'ı seviyor. Onu nasıl Demir ile evlendireceksin?"

"Öyle ya da böyle o evlilik olacak,Nihal."duyduklarım karşısında dilim tutulmuştu sanki. Aniden gelen cesaretle "Ben kimseyle evlenmiyorum."dedim. Babamın bana neler yapacağını biliyordum ama umrumda değildi.

"Meleğim sen ne zaman geldin Amerika'dan?"diye sordu annem. Böyle bi konuda bunu mu soruyordu?

"Gecelerin prensi Demir Yılmaz ile evlenmeyeceğim!"

"Sen öyle sanıyorsun. Şimdi;arıyorum Gökhan Bey'i. Akşama geliyorlar."

"Hayır gelmiyorlar!"fazla kaşınıyorum ama umrumda değil.

"Demir ile evleneceksin! Evlenmezsen seni mirastan men eder, elinde ne var ne yoksa alırım. Kredi kartların,paran,telefonun, giysilerin,ayakkabıların,araban daha aklına gelemeyecek bir çok şey."

Zoraki EvlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin