'Sakıncası olan işler peşinde koşarsan herkes için sakıncalı hale gelirsin.' demişti ilk karşılaşmamızda.. Ben körpe silik sıradan bir hırsız çırağıydım o zamanlar. Geceler benim için güneşsiz gündüzlerim, gündüzler ise geceler kadar loş ışık altındaki karanlığımdı. Hava karardımı bütün sokaklar evim çıkmazlar ise açılması zor kapılarımdı. Hayatı, hayatı boyunca silik yaşamış bir adam olmaktan hiç çıkamıcam sanmıştım. Ta ki bir geceye son işimi yapacağımı bilmeyerek uyandığımda hayatım değişti. Şimdi soruyorum size, son derece pislik bir hayata bulaşıp dünya çapında itaat edilmek mi yoksa silik başlanmış bir hayatı tek düze yaşam biçimiyle devam ettirmek mi?
Her zaman parayı seven bir adam olmuşumdur, para benim ruhum ben ise paranın kölesiydim. Zaman geçtikçe hırsım diğer duygularımı alt etti ve ben sadece para olmuştum.
Hadi, peşimden gelin.. Olanları ve olacakları beraber yaşayıp görelim. He bu arada ben Bay Kırmızı, anlaşacağımıza gayet emin olabilirsiniz. Karanlık dünyama hoş geldiniz..
