Merhaba..
Sizi biriyle tanıştıracağım. Yaşamımın bir bölümünü idame ettirmemi sağlayan silik mesleğimin en gaddar adamı Büyük Usta Gambah Elmar. Endonezya asıllı ölümle yaşam arasında uzun yıllar savaş verip geçmişini ve ailesini geride bırakıp Chicago'ya yerleşip büyük bir hırısz çetesi kurarak para geliri sağlayan büyük usta.
8 yaşında yetimhaneden atıldığım günden karanlık dünyama geçiş yapana kadar yanında çıraklık yaptım. Çok zeki olmasam da başarılı ve kurnazdım. Hiçbir işi yarım bırakmaz tam bir para avcısıydım. On iki yılımı verdiğim bu harabelerle dolu şehri bana ev yapan iğreti hayatımı terk edişim çok da zor olmadı. Bir gece ansızın uyandım ve direk sokağa fırladım. İşe koyulma vaktim gelmişti ve çok şahane bir iş almıştm. Herkes beni Hırsız Simon olarak bilse de ben birçok illegal işler peşinde koşan adımı sır gibi sokaklara hapsettiğim karanlığım.
Yürüdükçe yürüdüğüm yolun sonundaki inşaat halinde bırakılmış yere geldim. Çok kapsamlı işler yapan büyük bir şirketin illegal ticaretlerini yürütebilmesi için tutuldum. İnşaatın kapısından girdim. Aşırı karanlık ve sessizdi. Telefonumun ışığı ile etrafa bakındım fakat kimsenin olmadığını fark ettim. Garip bir his sardı içimi, daha önceki işlerimde bu kadar ıssız bir yere çağırılmamıştım. Bir pislik var bu işin içinde diyerek kapıdan çıkacakken karşıma biri dikildi. "Sen kimsin?" dedim tok bir sesle.. "Ben Una. Otur şöyle!" dedi. Kadın sesiydi bu ilk defa duyduğum bir isim.. Oturdum yavaşça karşısına, ellerimi birleştirerek masanın üstüne koydum. Gözlerini bana dikti, adeta gözleriyle beni soyuyordu. İçine çeken bakışlarıyla beni bir süre süzdü. "Sadete gel." dedim sinirli bir şekilde. "Sakin ol Simon seni aklıma kazıyorum." dedi. Bir iki dakika sonra ellerini masaya koydu sert bir şekilde ve "Sakıncası olan işler peşinde koşarsan herkes için sakıncalı hale gelirsin." dedi. "Beni tehdit etmek için mi çağırdınız? Üzgünüm Bayan Una bu işte yeterince profesyonel değilsiniz. Tehdit; ucubelerin kendilerine kalkan haline getirdiği korkaklık göstergesidir." "Kendine bu kadar güvenme Bay Simon. Hayatın iki dudağımın arasında bunu bil." "Uzatma da ne istediğini söyle!" Çok çarpıcı ve tehlikeli bir iş olacağını düşünmemiştim. Bir yandan da dönüm noktam olma olasılığı beni bu işin içine daha da çok çekiyordu. Biraz zaman isteyip harabeme geri döndüm. Bu iş ya beni göğe çıkaracak ya da beni yerin dibine sokacaktı.