Yalan

141 14 13
                                        

1 Hafta olmuştu. Koskoca 1 hafta... Damon Okula gelmiyordu. Polise haber vermeyi bile düsünmüştüm. Peki onlara ne diyecektim ?

" Merhaba polis bey. Ben 1.90 boylarında yakısıklı ve adı 'Damon' olan birini 1 haftadır göremiyorum. Kaybolma ihtimali var. Onu bulmama yardımcı olurmusunuz ?"

Ya da

" Damon adında, zihne konuşma gücune sahip, ayaklı bir ego yığını kayboldu. Bulabilir misiniz ?"

Polis en iyi ihtimal beni ıslah evine tıkardı. Onun yerinde ben de olsam aynısını yapardım. Derin bir nefes aldım. Kendimi sert yatağıma attım. Saçlarımın arasına geçirdiğim parmaklarımla daireler çiziyordum. Bunu nasıl yapabilmisti ? Zihnime nasıl konuşabilmişti ?

" Angel. Evdemisin tatlım ?"

Dadımın sesi evin koridorlarında yankılanmıştı. Hızlı adımlarla aşağı indim. Gülümseyerek bana bakıyordu. Gittim ve ona sarıldım.

" ahaha. eve gelmişsin. Sana ulaşamayınca korktum. Neden telefonuna bakmadın ki ? "

Elim refleks olarak cebime gitti. Yoktu.

" Büyük ihtimal Odamdadır Doherty. Endişelenme gerek yok."

" Bunu göğsümden fırlayacak gibi atan kalbime söyle tatlım."

İkimizde gülüyorduk. Bu pek nadir görülen bir şeydi. Koltuğa doğru yavaş yavaş ilerledik. Ben Doherty'nin kollarına basımı koymuştum. O ise saçlarımı okşayarak günümün nasıl geçtiğini soruyordu. Klasik " iyiydi" cevabını verdiğimde ise bana dil çıkarmış ve gülmüştü.Ben de onu görünce dayanamamış ve gülmüştüm.

" İyimiydi ? Damon ? O nerede peki ?"

Ve gülüşüm yüzümden aniden silindi. Odadaki derin sessizliği Doherty'nin öksürüğü bölmüştü. Kendine kızdığını anladığımda zorla gülümsemiş,

" Bu gün okula gelmedi Doh."

Demiştim. O ise cevap vermemeyi seçmişti. Hızlı adımlarla odama çıktım. Pencerenin hemen karşısındaki koltuğuma oturdum ve gökyüzünü seyretmeye başladım. Canım yanıyordu. Saçlarımı topladım ve uzun bir süredir tuttuğum nefesimi verdim. O anda cılız bir ses duydum. Fazla güçsüz. YARDIM ET ANGEL. İçimdeki korku büyüyordu. Bu ses... Damon'ındı. Ama o nasıl... FAZLA ZAMANIM YOK.BANA YARDIM ET. BURADA KAPALI KALDIM. EVET BENİM DAMON. VE BUNU NASIL YAPTIĞIMI MERAK ETTİĞİNİ BİLİYORUM. AMA ŞU AN ÇOK ZOR BİR DURUMDAYIM. Karnıma saplanan acı nefesimi kesiyordu.

" Nasıl yardım edebilirim Damon ? "

Beni duymasını umuyordum. Bana bir yol göştermesini. Cevap yoktu. Ses... Bir ipucu. Hiçbirşey. Adımlarımı dolabıma yönelttim. Kıyafetlerimi seçtim ve hızla giymeye başladım. Evet ona yardım etmem gerekiyordu. Evet canı yanıyordu ve tekrar evet Gidiyordum. Nereye mi ? İşte size kocaman bir BİLMİYORUM.

" Neredesin sen Damon? Neredesin..."

Merdivenlerden sessizce indim ve Doherty'e görünmeden evden çıktım. Soğuk havaya rağmen üsümüyordum. Bir taksi çağırdım. Araba önüme geldiğinde hemen bindim. Vakit kaybetmemem gerekiyordu.

" Hanımefendi ? "

Sese doğru döndüm.

" Özür dilerim. Duyamadım. Tekrar söylermisiniz ?"

" Nereye gidiyoruz ? "

Güzel soru.Ben bile nereye gideceğimi bilmezken ne diyebilirdim ki ?

"Dunchan Sokağına gidebilirmiyiz ? "

Basını salladı. Arabayı çalıştırdı. YARDIM ET . Nefesim kesildi. Sesi öncekilerden daha güçsüz çıkıyordu. Gözyaşlarıma engel olamadım. Şoför bana merakla bakıyordu.

" İyimisiniz ?"

"Biraz daha hızlı gidebilirmiyiz lütfen ? "

Araba hızlandı. Gölgeler beni korkutuyordu. Yalnızlık beni korkutuyordu. GRAND ES PARKINA GEL ANGEL. Ses kulaklarımda yankılandı.

" Grand Es parkına gidebilirmiyiz lütfen."

Herhangi bir cevap yoktu. Şöföre döndüm... Ve öylece bakakaldım. Bu bir rüyamıydı ? Hayal mi görüyordum.Adamın oturduğu koltuk... Boştu. Yok olmuştu sanki. Vücudumda yükselen adrenalinle birlikte arabanın kapısını açtım. Belki de ölmeme saniyeler kalmıştı. Derin bir nefes aldım ve kendimi arabadan dışarı attım. Asfaltın soğuktuğunu hissettiğim anda duyduğum en son ses şöförün Korku dolu çığlıklarıydı.

† DARK ANGELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin