İdil;
Evet sonunda kendimi dinlendireceğim yere geldim. Burası kendim olmamı sağlıyo. Vahşi orman hayatı eşittir İdil SARMAN. Atımı alıp biraz dolanıyım diye düşünürken karnımın zil çaldığını farkettim. Hemen kahvaltıyı hazırlayıp yedim. Oyalanmadan gittiğimde atım orda duruyodu. Sağolsun Ali amca bu işlerden çok iyi anlar. Ben şehire gittiğimde o çiftlikte kalır. Ben gelmeden evde ne ihtiyaç varsa alır ve en değer verdiğim anneannemden bana kalan en önemli şeye, atıma iyi bakar ve sahip çıkardı. En azından gözüm arkada kalmıyordu. Yanına gittiğimde atım iyi gözüküyordu. Ali amcaya hazırlamasını söylediğim için hazırdı ve artık binebilirdim.
Umut;
Sonunda hafta sonu. Ve kapı çaldı. Gel diyince annem girdi içeriye. Annem ağlamaklı bir sesle; " oğlum, kalk acil köye gitmemiz gerekiyor. Dayın ölmüş." dediğinde gözümden bir yaş düştü ve evde çalışan kadına hemen eşyaları hazırlaması gerektiğini söyledim. Annemle kahvaltı yapıp hemen evden çıktık. Şehre pek uzak olmayan bir köydü. 3-4 saatlik ve sonunda geldik. Annem hemen eve çıktı. Herkes ağlıyordu.
İdil;
Atıma binip ormanın içine doğru girdim. İlerledikçe daha fazla korkuyor ve ürperiyordum. Ama merak duygum bu gizemli olan ormandan vazgeçmemi sağlamıyordu. Vahşilik benim doğamda var. Yırtıcı hayvanları sevmemin nedeni de bu olsa gerek, vahşi ruhluyum. İlerledikçe duman çıkıyordu gökyüzüne. Bunu öğrenmenin tek bi yolu oraya gitmekti fakat çiftlikten çok uzaklaşmıştım. Havada kararmaya başlamıştı. Sonunda kararımı verip oraya doğru ilerlemeye başladım.
Umut;
Hava kararıyordu. Bi tane sigara yakmak için dışarı çıktım. Geldiğimiz yer ova gibi, tahta evlerden oluşan sevimli ufak bi yerdi. Manzaralı olması nedeniyle muhteşem görüntü oluşturuyordu. Uzaktan gelen bir at gördüm. Bu köye geliyordu galiba. Aman havada fazla mı soğuk? İçeri girip bir mont giydim. Bu hava oldukça soğuk ve buz gibiydi. Temiz hava dedikleri böyle bişey olsa gerek. Herneyse kapı tıklandı. Evdeki kızlardan biri kapıyı açmaya gitti ve yanında muhteşem bir kadınla geldi. Bu kadın burda yaşayan biri değildi. Giyimi felan baya, şehirden geldiği belli olan bu kadın şöyle dedi ' ben atımla geziyordum da hava kararmıştı, en yakın yer burası vardı. Bu gece tanrı misafiri kabul edermisiniz? Diyince yengem ' olur mu kızım öyle şey, başımızın üstünde yerin var.' cenaze evine geldiğini farketmemiş olsaki ' siz niye ağlıyorsunuz? Birşey mi oldu? ' demesiyle bütün gözler ona çevrildi. Yanakları bir anda kızardı ve hemen çeki düzen verip meraklı gözlerle yengeme baktı. Yengem ' kocam öldü kızım.' diyerek sohbete son verdi. Benim yanım boştu. Yanıma gelip oturmasıyla kokusunun burnuma gelmesi bir oldu. Kokusu içime işlerken anlam veremediğim birşeyle huzur buldum. Evet evet ben Umut ÇAĞLAR ilk defa tanımadığı bir kadının kokusuyla huzur buldu.
İdil;
Evet. Dumanın nerden geldiği anlaşıldı. Az ilerde bir sobası yanan ev gördüm ve oraya doğru ilerledim. Evin önüne gelince atımı bir ağaca bağladım ve kapıyı çaldım. İçimde bilmediğim bir korku vardı. Tanımadığım insanlar ve en önemlisi beni bu gece tanrı misafiri olarak kabul edeceklermiydi? Ev çok kalabalık herhalde çok ayakkabı vardı. Tam umudumu yitirirken kapıyı iyi birine benzeyen bir kız açtı. " buyrun." ben de " iyi akşamlar. Ben atımla dolaşıyordum. Ormanda çok ilerlemişim. Geri de dönemedim. Bu gece tanrı misafiri kabul edermisiniz?" diye sordum. Kız gülümseyip eliyle içeri geçin yapınca soğuktan donan ellerim ve burnum sıcakla karışım yaparak kıpkırmızı oldu. İçeri girdiğimde kadınların gözleri kan içindeydi. Ben de lafa girerek " ben atımla geziyordum da hava kararmıştı, en yakın yer burası vardı. Bu gece tanrı misafiri kabul edermisiniz? Diyince ağlamaklı olan kadın " olur mu kızım öyle şey, başımızın üstünde yerin var. " deyince tebessüm ettim. Kadına bakarak " siz niye ağlıyorsunuz? Birşey mi oldu? Diyince bütün bakışlar bana döndü. Ve yanaklarımın alev aldığını farketmemle beraber sırtımdan kaynar sular döküldü. Kadının ağzından çıkan kelimeler beni şok etti ' kocam öldü kızım.' gerçekten çok üzücü bir durumdu. Sohbeti bitiren o kadın olmuştu. Kafamı sallayıp oturmak için yer aradığımda farketmediğim bir beyfendi gördüm. Esmer tenli ve dağınık saçlı olmasıyla baya yakışıklı olan bu adamın yanı boştu. Ve oraya geçip oturdum. Adamın nefesi sigara kokuyordu. Sonra gece olunca yataklar açıldı bu nasıl iştir ya aynı odada yatıcaktık.
Bu bölümden sonra ne olacak acaba?
İdil bu yanındaki adamı sevebilecek mi? Parası için onunla beraber olacağını düşündüğü erkekler yüzünden hiçbir erkegi hayatinda istememişti. Peki ya bundan sonra ne olacak?
Yorumlarınızı bekliyorum.💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vahşi Ruh
Fiksi RemajaBu hikayenin içeriği hakkında bilgi vericem. Oyuncular hakkındaki bilgi hikayenin içinde olacaktır. Bir tane kız erkeklerden kendini soyutlamıştır. Önüne çıkan her erkeği reddetmektedir. Bir gün bir adamla karşılaşır ona da yüz vermez. Adam ondan va...