O son dediğinden sonra Eymen'le bir daha konuşmadık. Zaten ondan hemen sonra gittiler. Bu benim için iyi olmuştu, çünkü utandığım için onunla bir daha konuşabileceğimi düşünmüyordum o anlık.
Onlar gittikten sonra abim de, bende odamıza çekilmiştik. Böylece biraz düşünmek için fırsatım olmuştu.
Hala daha düşünüyorum. Eymen'i. Gözlerini. Gülümsemesini. O sert bakışlarını. Keskin yüz hatlarını. Aşık olma korkusunu. Ve tabi bana söylediklerini.
İnkar edemezdim, ona karşı bir ilgim vardı. Belki de daha fazlası, emin olamıyorum. Onunla daha yenidir tanışıyoruz, ama sanki bir ömürdür hayatımdaymış gibi hissediyorum.
Ben, daha önce hiçbir zaman aşık olmadım. Birinden hoşlanmadım bile. O yüzden duygularıma bir isim koyamıyorum.
Ama aşk kesinlikle değildi. Ben aşık olamazdım. Hele ki, her gece bedenini başkasıyla paylaşan birine asla.
Her gün öyle yerlerde bulunan, üstelik o mekanın sahibi olan birinin hala bakır olduğunu hiç düşünmüyorum. Kesinlikle.
-
Eymen'in Ağzından
"Neden böyle yapıyorsun?" Her zaman ki gibi Ulaş yine başımın etini yiyorken, ben onu umursamadan önümde ki bira şişesinden bir yudum daha aldım.
"Ne yapıyormuşum?" diye sorarken, aslında neyi kast ettiğini çok iyi biliyordum.
Bana sinirle baktıktan sonra, önüne dönerek benim gibi bira şişesinden büyük bir yudum aldı. Ardından tekrar bana bakarak, konuşmaya başladı.
![](https://img.wattpad.com/cover/66324325-288-k578600.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKUSUZ
Teen FictionEymen ULUHAN. Nam-i diğer KORKUSUZ. Bütün şehir tarafından Korkusuz olarak bilinen yirmi üç yaşındaki bir adamın, aslında tek korkusunun aşık olmak olduğunu kim tahmin edebilirdi ki? Her şey, Yaren Aksu'nun arkadaşlarının zoruyla Korkusuz'un mekanın...