12. Bölüm - Korkular

448 18 9
                                    



"Anne ve babamın öldürüldüğü eve."

Bu söylediğine cevap veremedim. Anne ve babası hakkında pek bir şey bilmiyordum, öldüklerini düşünmüştüm ama az önce dedikleri, ölümlerinin kendi kaderlerinin olmadığını anlamama yetmişti. Ben babam kendi eceliyle öldüğü halde bu kadar ağır bir yük taşırken, onun omuzlarında ki yük kim bilir ne kadar ağırdı?

İtiraz etmeyeceğimi anladığında, hafif bir tebessüm ederek arabaya binmek için arkasını döndü. Oldukça pahalı duran aracına binerken ben hala olduğum yerde duruyordum. Daha fazla bekletmeden hızlı adımlarla arabanın yanına gittim ve onun yaptığı gibi araca bindim. Dışarıdaki soğuğa rağmen araba sıcacıktı. Muhtemelen klimayı çok önceden açmıştı, yanıma geldiğinde arabadan inerken arabayı stop etmediği için de içerisi soğumamıştı.

Bakışlarım onun yüzüne değindi. Dikkatle yolu takip ediyordu. Olması gerektiği gibi, araba kullanırken oldukça ciddi ve dikkatliydi. Okyanus mavisinde olan gözlerini yandan görebiliyordum. Gözleri her açıda, her karede ve her an çok güzellerdi. Onu ilk gördüğüm an geldi birden aklıma. Odanın ışığı tam net olmasa da, gözlerinin rengi hemen kendini belli etmiş, onda etkilendiğim ilk yeri olmuştu. Gözlerinden sonra o güzel saçları geliyordu. Bir erkeğe göre oldukça düzgün olan burnu sonra. Gülünce ortaya çıkan gamzeleri. Kısacası her şeyi. O her şeyiyle mükemmeldi. Üstelik mükemmel olan sadece dış görünüşü değildi, kişiliği de öyleydi. O güzel yüzüne bakmaya o kadar dalmıştım ki, arabanın durduğunu birkaç dakika sonra anladım. Onun da bakışları böylece beni buldu. Utanarak bakışlarımı kaçırdım, bunca zamandır onu izlediğimi fark etmemesi imkansızdı. Yanaklarımın alev aldığını anında hissettim ve mümkünmüş gibi daha da utandım.

KORKUSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin