SEÇİLMİŞ OLAN

Bölüm 12

Buzullarda, vampirlerin yurdunda, bu soğuk ülkenin gökyüzünde, bir gece Vampir Kral yıldızlara bakarak oğlu Dünyanın kaderini gördü .

Onun eşini bulduğunu anlamasının üzerinden bir yıl geçmişti ve Dünya evine dönmemişti, vampir Kral oğlunu eve getirmeye karar verdiğinde kurt krallığına doğru yola çıkmıştı.
                      ***
Bir sıçrayışta balkona atlayan Dünya Güneşi kolundan tuttu ve Sırtından alıp önüne geçirdi ve yere indirdi.

Güneşin, korkudan beyazlayan yüzünü avuçlarının içine aldı gözlerine tatlı tatlı bakarak "Benim küçük tilkim çok mu korktu? "dedi alaycı bakışlarla gülümseyerek .

Güneş gözlerini kaçırdı sağa sola bakındı, "Korkmadım aslında biraz...." dediğinde Dünya dudaklarına yapıştı sonra geri çekildi. Güneşin beyaz yüzü eski rengini almıştı, afallamış gözlerini kocaman kocaman açmış Dünyanın yüzüne öylece bakakaldı . İlk öpücüğü değil di bu belki ama dünya onu ne zaman öpse, İlk Öpücük gibi utanıyor ve her zaman heyecanlanıyordu.

Dünya Dudaklarına yine yaptıştı Sonra geri çekildi. Bu sefer yanakları al al olmuştu.kalbinden bedenine yayılan sıcaklık onun daha çok utanmasına neden oluyordu.Dünya  tekrar öpmeye yeltendiğinde Güneş elini Dünyanın dudaklarının üzerine koydu ve gözlerini kısarak

"Bu Vampirin hiç utanması yok" diyerek fısıldadı soluk soluğa aldığı zor nefesle ve Dünyanın gözlerine baygın baygın bakmaya devam etti.

Bu sefer Dünya ona bakmıyordu dikkati dağılmıştı. Ne oldu dercesine gözlerine bakan Güneşe içeride bir yabancının olduğunu söylediği anda vampir kral ortaya çıktı.

Dünyanın arkasına geçen Güneş
"Sende kimsin ?"diyerek içerideki adama sorular yöneltti "Ne işin var odamda?"

"Kral Babam, ne zaman geldiniz?Burada ne işiniz var ? "

"N.. ne !Babamı ? Senin baban mı?"
diyerek söze karıştı Güneş

Dünyanın gözleri kadar ürkütücü ve soğuk olan mavi gözlerini Dünya ve Güneşe diken bu vampir, o kadar heybetli görünüyordu ki Güneş Dünyanın arkasında korkudan koluna sıkıca yapışmış sıkıyordu bir yandan da heyecanla adamın ne diyeceğine bakıyordu.

"Oğlumu gülen bir yüzle görmek ne kadar güzel ".dedi babası.

"Oğlum sonunda kalbine kavuştu demek, bir baba daha ne isteyebilir ki? Tabiki oğlunun evine yurduna dönmesini. Sen dönmeyeceksen ben seni almaya geldim "dedi babası.

"Biliyorum baba fakat sizin bilmediğiniz şeyler var" dediğinde ,kral Dünyaya doğru yaklaşarak ellerini oğlunun omuzlarına koydu.
"Ben her şeyi biliyorum "dedi .ve sözlerine devam etti.

"Bu ülke bu krallık annenin yurduydu ve senin kaderinde görüyorum ki benimkiyle aynı, şunu anlamıyorum neden eşin hâlâ bir insan. "

Bu sözleri duyduğunda Güneş in korkudan kalbi fırlayacak tı, ne demekti bu, bu adam "Neden hâlâ insan "demekle ne demek istiyordu.

"Benim ne olmamı bekliyordu ki? Tamam bir kurt değilim ama elimden gelen bir şey yok." diyerek beyninde kendisiyle cebelleşirken Dünyanın babası sözüne devam etti.

"Oğul hazırlan eşinide al gidelim."

Güneş panikle atıldı
'Ne! Ne eşi? Kim nereye gidiyor ? Eş derken benden mi bahsediyorsunuz. Ben hiçbir yere gelemem diyerek telaşla olduğu yerde gezinmeye başladı.

"Kral babam "diyerek söze karışan Dünya "Evet haklısınız kaderlerimiz benziyor olabilir ama kaderimizin sonu aynı olmamalı. Ben Güneşi alıp buralardan gitmeyeceğim. Babasından izin alacağım onun gönlü olsun istiyorum."

"Oğul yıllar önce ben bunu denedim, kurtlar asla bir Vampire kız vermezler, özellikle ulaşamayacakları ülkelere. Bu yüzden annen geride her şeyi bırakarak benimle geldi."

Güneş konuşulanlara inanamıyordu, neler oluyordu. Bu iki vampir Güneşin kaderi hakkında konuşuyorlardı ama kimse Güneşe bir şey sormuyordu.

"Beyler! Beyler! "diyerek söze atılan Güneş, "Müsaade ederseniz bu günlük bu kadar adrenalin bana yeter. Ne konuştuğunuzu idrak edecek durumda değilim, çok yorgunum ve dinlenmek istiyorum. Lütfen ikiniz de odamı terkedin "diyerek öfkeli gözlerle Dünyaya baktı.

"Bu iki vampir neyin kavgasını ediyor inanmıyorum, bana bir şey sormuyorlar "diyerek aklındaki düşüncelerle ikisini de odasından göndermeyi başaran Güneş, duyduklarını algılamaya hazmetmeye çalışıyordu.

Çok geçmeden odasında Dünyanın babasının olduğunu idrak ettiğinde daha çok kalbi çarptı heyecanlandı. Vampir kralla tanışmıştı ve ona kaba davranmıştı. Özellikle o sevdiği adamın babasıydı.

Biraz daha düşündükten sonra duyduğu şeyler aklına gelince tekrar kızdı. "Bana sormadan nasıl olur da benim kaderim hakkında karar verir bunlar" diye söylenerek hışımla yatağa yöneldi.

Çok korkuyordu uykusu gelmiyordu, yatakta sağa sola dönüyor duyduklarını hazmetmeye çalışıyordu. "Ne yapmalıyım? Bu işin sonu nereye varacak? "diye düşünmekten gözüne uyku girmiyordu. Yatakta uykuyla cebelleşirken artık göz kapakları yorgunluktan kendisini kapattığında kabuslarla dolu bir rüyaya dalabilmişti.
              
                     ******
Bu işin sonu kötü olacak, babam kendisi öğrenmeden önce onunla konuşmalıyım diyerek yataktan çıktı bir güzel hazırlanıp aşağıya yemek salonuna indi.

Gördüğü manzara karşısında şok geçirmiş, dizlerinin bağı çözülmüş merdivenden düşecek gibi olmuştu. Çünkü abileri babası ve Dünyanın babası yemek salonunda ayakta konuşuyorlardı.

Gözü Dünyayı aradı Kral Vampirin arkasında duran Dünya Güneş'in Gözlerine baktı.