Kar kraliçesi efsanesinin , doğduğu yer burası.
İnsanların kar gibi beyaz tenli bu kadının , şeytani bir varlık olduğunu anlayıp öldürdükleri yer burası.
Sonra çocuklarına yüzyıllardır , kar kraliçesinin hikayesini anlattıkları ve efsanenin doğd...
Yatağına uzandı Güneş. Bugün yaşadıkları aklından çıkmıyordu bir türlü. "Mavi gözlü şeytan" diye fısıldadı kendince inanamayan bir ifadeyle." Yoksaefsanegerimidöndü "diyerek düşüncelere daldı.
"Olamaz! "diye geçirdi yine içinden. Sonra Dünya' nın söyledikleri geldi aklına peşi sıra.
"Onu önce öldürmeli sonra parçalara ayırmalımıydım bir canavar gibi ?"
"İyi ama kim kanla beslenir ki ?" diye söylendi. insan olmadığı belli. Peki neydi?
Bu düşüncelerle daldı uykuya. Garip olanı ise hiç korkmamıştı. Dünyanın yakışıklı görünüşü onun aklını başından almıştı belki,belkide kendi ailesinin de kasaba insanlarından farklı oluşu ona güven veriyor du.
O gece Dünya'da düşüncelere daldı. Bukız !dedi içinden. Nasılbir kız?Bu öz güven, bu cesaret...diğer kızlar gibi değil.Bir şey var bu kızda hiç normal değil. Benim kokumakapılmadı yoksa insan değilmi? Acaba yeni ay bu kız olabilirmi? diye düşündü. Sonra babasının söyledikleri geldi aklına," o olduğunu anladığında onun kanını içmek isteyeceksin." demişti. Hiç te öyle olmadı peki sorun neydi.
Aşk gizlenmeyi seçmiş belli. Hemen sobelemeyecekti ikisini.
Gizlice süzüldü Dünya, gecenin karanlığında mumla aydınlatılmış Güneş'in odasına. Uyuyan yüzüne baktı dikkatlice. Mum ışığında parlayan pürüzsüz yüzü uzun dalgalı kızıl saçları batan güneşin kızıllığı gibi kusursuz ve güzeldi. Sonra gözlerini gezdirmeye devam etti vücudunda, bir ara boynuna gitti bakışları atar damarında akan kanın sesini duyabiliyordu ama dayanılmaz ısırma arzusu hissetmedi. Bu kız diye soylenmeye başladı yine farklı bir şeyler var ve neolduğunu öğreneceğim .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güneş kıpırdandı yatağında bir ara araladı gözlerini, Dünyayı gördü. "Şimdi de rüyalarıma mı giriyorsun?" diye mırıldandı uykulu gözlerle ve kapattı gözlerini.
Sabah uyandığında aklına ilk gelen Dünyaydı, "Dün bir bugün iki, bu ne cürretrüyalarıma giriyor. "diyerek kızdı.
Sabahın erken saatleriydi. Henüz güneş doğmamıştı bile. Dünya ava çıktı, yine aynı bölgeye gitti, hem karnını doyuracaktı, hemde küçük tilkiyi bekleyecekti.
Geleceğini umuyordu. Umduğu gibi de oldu. Güneş geldi Dünyayı gördüğü yerde , etrafa göz gezdirdi ama onu göremedi. "Aptal"diye mırıldandı."Geleceğim demişti."
Dünya oturduğu ağacın üzerinden izliyordu Güneşi. Sonra şşştdiye seslendi, Güneş etrafına bakındı göremeyince hırçınlaştı yine.