"Hayıırr! "diye haykırarak yataktan sıçradığında, kendini yerde bulan Güneş başını kaldırdı ve etrafına bakınarak yerde Dünya yı aramaya başladı.
Gözlerini ovaladı ve "olamazz" diyerek derin bir oh çekti . Gördüğü rüya o kadar gerçek gibiydiki ağlamaklı oldu biran.
Evdekilere biraz dolaşacağını söyleyerek evden ayrıldı ve ormana giden patika yola girdi. Hava çok güzeldi. Temiz havayı ciğerlerine doldurdu Etrafı seyrederek gidiyordu sonunda ulaşmak istediği yere vardı.
Dünya orada yoktu zaten ne zaman onu bulmuştuki, hep Dünya onu bulurdu. "Dünya neredesin! "diye seslendiğinde, sesi yankılandı ormanın uçsuz bucaksız kuytularına doğru, sonra bir kütüğün üzerine oturdu beklemeye başladı. Etrafta uçuşan kelebekleri seyrediyor papatyaları toplayıp yapraklarını koparıyordu. Gün ışığı yeşilliklerin üzerinde dans edercesine parlıyor Güneş e huzur veriyordu.
Duyduğu çıtırtı sesiyle gülümseyerek başını kaldırdı. -"Sonunda gelebildin "diyerek gülümsedi ve arkasını döndü.
Korkuyla içini çekerek ayağa sıçradı.
iki metre boyunda ve iki ayağının üzerinde duran dev gibi bir ayı yüzüne kükrediğinde, küçük dilini yutacaktı neredeyse. Kımıldamadan durmaya çalıştı çünkü ani bir harekette pençe saldırısına uğrayacağını çok iyi biliyordu.
"Olamaazz!" diye fısıldadı, "Sende nereden çıktın?" dedi korkuyla . Gözleriyle etrafı süzdü her zaman umulmadık zamanlarda karşısına çıkan Dünyaya "Neredesin? "diyerek yalvardı sonra gözlerini kapadı Güneş, son duasını etmeye başladı.
Ayı aldığı kokuyla tırsmış bir şekilde iki ayağının üzerinden yere eğildi ve geri geri adım attı. Çünkü bu kızın üzerinde vahşi kurt kokusu vardı. Babasının kokusu üzerine sinmişti. Ayı arkasını döndüğünde, Güneş gözleri kapalı bekliyordu, bir kaç dakika sonra bir gözünü açtı baktı, sonra diğer gözünüde açtı, ayı orada yoktu, gitmişti.
Hızla çarpan kalbinin üzerine elini koydu elleri titriyordu. Artık ayakları onu taşıyamaz hale geldiğinde yere çöktü.
Avcı olmak için can atan kız az kalsın av oluyordu. Çünkü Dünyayı beklerken hayâllere dalmıştı ve tamamen savunmasız bir şekilde yakalanmıştı.
Dünya ortalarda yoktu, öfkelendi önce, gücünü toparlayıp ayağa kalktı ve evin yolunu tuttu.
Kendisine doğru yaklaşan bir karaltı gördü uzaktan, yine mi bir saldırı diye düşündü, dikkatlice baktığında o hızla gelen karaltının Dünya olduğunu anladığında öfkeyle baktı gözleri.
Dünya kötü bir şey olduğunu sezmişti ve Güneşi bulmuştu bulmasına ama geç kalmıştı, Güneşi daha çok öfkelendirmekten başka bir işe yaramadı.
"Sen iyi misin? "diye sordu telaşla "burada ne işin var? "dedi.
-Seni aradım bulamadım, Nerelerdeydin ?diye cevap verdi Güneş öfkeyle.
"Burada buluşmak için sözleştiğimizi hatırlamıyorum küçük tilki, yine ne yaramazlık yaptın söyle bakalım?" diyerek sırıttı Dünya.
"Senin yüzünden neredeyse bir ayıya yem oluyordum" diye bağırdığında Dünyanın yüzündeki gülümseme bir anda endişeye dönüştü.
"Bir şey oldu mu?" diye sordu telaşla.
"Evet oldu bir parça ısırıp gitti." dedi Güneş alaycı bir tavırla.
Dünya yinede Güneşin kolundan tutarak üstüne başına bakıyor yaralanmış mı diye kontrol ediyordu.
"Özür dilerim" dedi. "Sana birşey olursa ben ne yaparım "diyerek Güneşe sımsıkı sarıldı. Güneşin bir anda öfkesi kayboldu içinde ılık ılık akan sevgi selleri bedenini sarmaya başladı.
Tatlı sesiyle "Korkma bir şeyim yok "dedi ve gülümseyerek Dünyayı sakinleştirdiOturup sohbet ettiler gece gördüğü rüyadan başlayıp ayı saldırısına kadar her şeyi Dünya ya anlatı.
Güneş zamanı unutmuştu hava neredeyse kararmak üzereyken Dünya "Benimle kal, hep yanımda ol" dediğinde zamanın çabuk geçtiğinin farkına vardı.
"Ow hayırr !çok geç olmuş " dedi telaşla" Hemen gitmeliyim."
Dünya, "korkma ben seni çabuk götürürüm "dediği anda Güneşi kolundan çektiği gibi sırtına aldı. Uçarcasına bir hızla koşmaya başladı.
O kadar hızlı koşuyor du ki adeta ayakları yere değmiyordu. İki dakika ya şatonun bahçesine geldiler. Etrafı kolaçan etti ve bir çırpıda Güneşin balkonunun altında ki duvarın önüne geldi.
Güneşe "sıkı tutun sakın düşeyim deme "diyerek pençelerini çıkardı ve önündeki devasa yükseklikteki duvara tutundu, tırmanmaya başladı.
Güneş aşağı bakmamak için yüzünü Dünya nın sırtına gömdü ona sıkıca sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇİLMİŞ OLAN
VampirosKar kraliçesi efsanesinin , doğduğu yer burası. İnsanların kar gibi beyaz tenli bu kadının , şeytani bir varlık olduğunu anlayıp öldürdükleri yer burası. Sonra çocuklarına yüzyıllardır , kar kraliçesinin hikayesini anlattıkları ve efsanenin doğd...