Justin'in yolun ortasında biraz daha sarı saçlı kızla öpüşme anlarına o şekilde bakakaldıktan sonra şokun etkisinden ağlayamıyordum bile. En sonunda geri dönme kararı alıp arkamı dönerken tabikide yine tüm sakarlığım ile önümdeki saksıyı devirdim. Justin beni fark etmiş olucak ki arkamdan "Marie" diye bir ses duydum. O ses canımı öyle bir yaktı ki ölüm bile daha güzel kalırdı yanında.
Artık gözlerimden çıkan yaşlara engel olamıyordum.
"Marie b-ben özür d-dilerim" dedi hızla bana yürümekte olan Justin.Kıpırdayamadım öylece kalakaldım.
Justin yanımda gelip kollarımın üstünden beni sardı yine kıpırdayamadım neler olduğunu bile kavrayamamıştım ki daha. Kafama yavaş yavaş gördüğüm sahne oturunca sanki bir anlık refleks gibi ittirdim Justin'in kollarını üstümden. Sonra göğsüne sertçe bastırdım ellerini. "Sen naptın? Sen nasıl yaptın? Ben sana onca içimi döktüm sana aşktan korktugumu söyledim yinede inandırdın be." Ellerimi onun üstünden çekip hıçkırıklarımın boğazıma saklanmasına izin verdim gözlerimden akan sessiz yaşlar 1 dakika konuşmamız oldu sanki.Arkamı dönüp gideceğim sırada kolumdan tuttu ve kendine çevirdi.
Birşey dememi bekler gibi. Gözlerinin içine, dolan gözlerimle baktım. "Biliyormusun aşık olduğun adam için farklı olduğunu bilmemek çok berbat bi his. Aşık olursun çünkü farklı olucağını umarsın." Dediğim son cümle ile Justin donup kaldı bende arkamı dönüp arabaya yürüdüm. Yanımda Justin'in süprizlerinden ne mi var.
Bi adet hayal kırıklığı
Bi adet öfke
Aşırı dozda acıHayatta "asla yapmaz" dediğim kişiler hep "yapmaz" dediklerimi yaptı. Şimdi öylesine çıkan göz yaşlarımla baş başa odamda ağlıyordum. Tay ben eve geldiğimde uyumuştu bu yüzden beni duymadı. Ellerimi camın kenarına koyup gökyüzüne baktım yıldızlar... Dans etmiyorlardı işte.
Sanki her yıldız benimle birlikte acı çekiyormuşcasına yanıp sönüyorlardı.Saat gece 02.00 uyuyamıyorum aşk acısı dedikleri şey meğer ne zormuş be. Yaşlar boşalan gözlerden daha çok, acı çeken 1 çift kızarık şişmiş gözlerim vardı. Taylor'ın ayak seslerini duydum. Lavaboya gittiğini umarak hiçbirşeye yapmadan bekledim. Ama Tay benim odama girdi. "Selly sen hâlâ uyumadın mı?"
Işığı açmadığı için ağlamaktan kanlaşan gözlerimi görmedi. Cevap veremedim çünkü cevap verirsem ağlıyacağımı biliyordum.
Taylor'ın eli ışığa doğru uzanınca hemen gözlerimi kırpıştırdım. Taylor bana doğru yaklaştı. "Hey! Selly gözlerine ne oldu? Sana noldu?" Taylor yanıma doğru koştu benimde o an tuttuğum bütün hıçkırıklar özgür kaldı. "Canım çok acıyor Tay nefes alamıyorum canım yanıyor."Taylor neler olduğunu anlamış olucakki beni kucağına yatırıp konuşmaya başladı. "Selly bana herşeyle gel ama aşk acısıyla gelme be" Gözlerimi kapatmışım bir kabusa gidiyodum sanki.Sabah kalktığımda gözlerimin ağlamaktan kalan hafif acısı dün yaşadıklarımın şoku ile birlikte sete gitme hazırlığına girdim. Dolaptan gelişine birşeyler çıkarttım. Kot şort üstüne toz pembeye kaçan ince, yarım kol, göbeği açık bir buluz. Harika, mutlu kız rolü oynamak için çok güzel kıyafetler. Gözlerime yaklaşık 100 kez soğuk suyu çarptırdıktan sonra dalgalı saçlarımı omuzlarımdan aşağı bıraktım.
Sete geldiğimde Justin'i ortalıkta görememenin verdiği rahatlıkla banka oturdum. Arkamdan bi el dokundu. Justin'in gözleri ile karşılaştığım an gözlerimi kaçırdım ondan. Justin "Marie beni dinler misin?" dedi sanki balonu uçup kaçmış bir çocuktan bile masumdu.
Kalktım ve yüzüne yaklaştım titreyen sesimle aramızda 1 santimden bile az kaldığında kulağına fısıldadım. "Seni sevmek güzel şeydi... Senin tarafından öldürülmek hoş şeydi... Hayatın gerçeklerini gösterdiğin için teşekkür ederim. Her rüyâ gibi buda bitti."
Aramızdaki mesafeyi bozmadan yanından sıyrılıp gittim göz yaşlarım toz pembesi mutluluk abidesi kıyafetime düşerken sustum, sustum...Seni sevmek güzel şey...
Seni sevmek umutlu şey...
Ama artık umut yetmiyor bana, ben artık şarkı dinlemek değil şarkı söylemek istiyorum...
-İkimizin Yerine
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE WİLL REMEMBER (JELENA)
DiversosAşk seni hatırlıyacak... Aşk beni hatırlıyacak...