*********1 hafta sonra***********
Evet onu öpmeyeli bir hafta oldu. Ona sarılmayalı bir hafta oldu. Ben öleli bir hafta oldu.
Bir açıklama bekliyormuyum bilmiyorum korkuyorum açıkladığı şeyin çok saçma olup beni kırmasından korkuyorum. Yıldızlar artık dans etmiyorlar bu hiç hoşuma gitmiyor. Şimdi ise sette çimenlere uzanmış yıldızları kapatan yağmur habercisi gri bulutlara bakıp düşünüyorum. Acaba Justin'de benim kadar mutsuzmudur merak ediyorum. Üzgün gözüküyor konuşmadığımız günden bu yana.
Birkaç gün önce ağlamayı bıraktım çünkü fark ettim ki o olmayınca ağlamak bile güzel olmuyormuş. Film çekimleri bitti sayılır şimdi sadece benden bir ayrılık şarkısı bekliyorlar bense hâlâ o cesareti bulamadım.
Aklıma gelen birkaç kelimeyi direk yazmaya başladım.
Now, is all we got
And time can't be bought
I know it inside my heart
Forever will, forever be ours
Even if we tried to forget
Love will rememberYou said you loved me
I said I loved you back
What happened to that?
What happened to that?All your promises
And all those plans we had
What happened to that?
What happened to that?Boom, gone
Yeah, we move on
Even if we tried to forgetLove will remember you
Love will remember me
I know it inside my heart
Forever will, forever be ours
Even if we tried to forgetLove will remember
Love will remember
Love will remember
Love will remember
Love will rememberThe trips we dreamed of taking
The tacks left on the map
What happened to that?
What happened to that?When all you had was nothing
And all we did was laugh
What happened, what happened?
What happened to that?Boom, gone
Yeah, we move on
Even if we tried to forgetLove will remember you
Love will remember me
I know it inside my heart
Forever will, forever be ours
Even if we tried to forgetLove will remember
Love will remember
Love will remember
Love will remember
Love will remember
Love will remember
Love will remember
Love will remember
Love will rememberBreak down the walls
Let heaven in
Somewhere in forever
We'll dance againWe used to be inseparable
I used to think that I was irreplaceableWe lit the whole world up
Before we blew it up
I still don't know just how we screwed it upForever
Forever
ForeverLove will remember you
Love will remember me
I know it inside my heart
Forever will, forever be ours
Even if we tried to forgetLove will remember
Love will remember
Love will remember
Love will remember
Love will rememberLove will remember
Love will remember
Love will remember
Love will rememberYazdığım şeyler içimi acıttı. Bir yere gidip söylemek istedim şarkıyı bağırmak istedim içimdekileri. Piano odasına girdim. Piona'yı küçüklüğümden beri bildiğim için herhangi bir şarkıya uygun melodiyi hemen bulabiliyordum.
Derin bir nefes alıp şarkı yazdığım kağıdı pianonun üstüne yerleştirdim.
Elim birinci notaya kayarken şarkıyı söylemeye başladım. Şarkı ilerledikçe gözlerim doluyordu.Boom, gone
Yeah, we move on
Even if we tried to forgetBu kısımda gözümden bir damla yaş piona tuşunun üstüne düştü. Şarkı bittiğinde kendimi pianonun üstüne kafamı koymuş hıçkırıklara boğulmuş bir halde buldum.
Arkamdan ayak sesi duyduğum anda çantamı hızla toplayıp odadan çıkıcakken yüzüne bakmadığım kişi beni kolumdan tuttu. Kokusunu hisseder hissetmez gözlerimi kaçırdım çünkü bu oydu."Gitme" dedi. Kalbim birden paramparça oldu o ses kalbimi öldürdü. Kolumu çekemedim yüzüne bakamadim sadece gözlerimi kaçırdım.
"Beni dinle." Hayır bunu yapamam."Bitti Justin ben artık seni sevmiyorum bitti." Bitti mi gerçekten?
"Gözümün içine bak ve yeniden tekrarla dediklerini" Bunu yapamadım canımı öyle yakarki gözleri bunu yapamam. Gözlerimin yanlışlıkla onu bulmasıyla takılı kaldım gözlerine. Konuşamadım gözlerimi bile kırpamadım gözümün kenarından akan yaşlarla delicesine özlediğim gözlerinde kaldım. Boğulasım geldi.
"Marie beni bi dinle."
"Yapamam Jus korkuyorum olmaz."
Karşımda duran aşık olduğum adamın yanından sıyrılıp ağlaya ağlaya dışarı çıktım. Yönetmene kağıdı götürdüm. Sözlere inanamadı ve hemen çekmek istedi.
Piona'nın karşısına geçtim yine Justin'de ordaydı. Yönetmen "olabildiğince içten" dedi. Hiç şüphesi olmasın.Yine ince notadan şarkıya girdim. Justin'in bana acı dolu bakışlarını görmezden gelmeye çalışmak çok zordu. Yine gözlerim dolup sesim titremeye başladı. Sonra gözümden birkaç damla yaş. Bence çok gerçekçi oldu tamda yönetmenin istediği gibi.
Yönetmen yanıma gelip onlarca övgü yağdırdı ve gitti. Havanın geç olduğunu karardığını ve yağmurun başladığını görünce yürüyerek geldiğim için kendimden nefret ettim.Piano odasında biraz kalıp yağmurun dinmesini beklemeye karar verdim.
"Ben aşktan neden nefret ettiğimi sana tam olarak anlatmadım." Aniden gelen sesle irkildim. Justin olduğunu görünce çantamı toparlayıp çıkıcakken yine kolumdan tuttu.
"O öptüğüm kız varya benim aşktan nefret etmeme sebep olan kıza çok benziyordu." Anlattıklarını kavramaya çalıştım.
"2 yıl önce bir kıza aşık oldum o da bana aşık oldu 1 yıl boyunca çok güzel bir aşk yaşadık. Sonra birgün kayboldu. Birkaç gün sonra ölüm haberi geldi. Meğersem kanserle savaşıyormuş bana belli etmemek için benden ayrılmış." Justin'in gözleri dolarken bense olayı hâlâ anlayamamıştım.
"Ondan sonra Marie birdaha aşk olamayacağına inandım asla ama asla o yoksa kimseye aşık olamazdım öyle düşündüm. Sonra seninle karşılaştım çok şey ifade ettin bende apansızca tutuldum sana çikolata kokulu saçlarına, kavun kokulu parfümüne. Sen beni değiştirdin beni aşkın hâlâ yaşadığına inandırdın." Bi dakika beynim eror veriyor.
"O gün varya öptüğüm kız ona o kadar benziyordu ki o beni öpünce kendimi tutamadım onu çok özlediğimi düşündüm. Ama kokusu o değildi öpüşü o değildi. Sonra seni fark ettim gerçek aşkı fark ettim. Benim kızım orda dedim. Lütfen affet beni Marie ben dayanamıyorum." Dinlediğim şeyleri anlamak için donmuş bir şekilde kolumu Justin'in elinden kurtarıp tepkisizce sağanak yağan yağmurun içine girdim. Arkamdan o geliyordu her zamanki gibi.
"Marie" dedi. Durmadım yürüdüm.
Yine kolumdan bir çekiş hissettiğim de ikinci hissettiğim şeyin onun dudakları olunca gözlerim kocaman açıldı. Beni çok özlemiş sanki 1 yıldır görmüyor gibi öptü. Bende onun aşkını çok özlemişim."Beni bırakma" dedi soluk soluğa.
"İzin ver gideyim düşüneyim."
"Set bitti Marie yarın burda olmucaz."
Heryerimden akan yağmura karşı arkamı dönüp yine yürüdüm.
Justin arkamdan öylece bakakaldı.
Bi dakika yarın set yoksa Justin'de yoktu. Bi dakika Justin az önce ne anlattı öyle. Herşey kafamda canlanınca olduğum yerde aniden durdum. Justin'e doğru döndüm sonra koşmaya başladım oda güldü boynuna atıldığımda gülmekten ağlıyordum.
Yine kendimi huzur yeri olan boynuna bıraktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE WİLL REMEMBER (JELENA)
De TodoAşk seni hatırlıyacak... Aşk beni hatırlıyacak...