Kavgam'ın ilk iki cildinde sıtma ateşine tutulmuş gibi oldum. 4 gün boyunca okumaktan başka çok az şey yaptım, e-postalarımı cevaplamadım, köpeğimi yürüyüşe çıkarmadım, bulaşıklar lavaboda yığıldı.
ışıklar beni oldugum yere mıhlıyor, tıpkı otobanın ortasında kalakalmış bir hayvan gibi.
Artık unutulmuş, belki de hiç hatirlanmamiş hissi. Zamanım, mekânını, kişilerinin ve nesnelerin geçmişlerini bilmedigim, ama istedigim kadar büyütüp bütün ayrıntılarını gorebilecegim tam bir hayat hikâyesini yazmak.
odaları, koridorları ve merdivenleri içice geçmiş, çok katlı bir labirenti, içinde dolaşarak tanımlamaya çalışmaktan farksızdır.
Oysa çoğu labirentin çıkışı, girişidir aynı zamanda
"Aşırı doğallığı mümkün olabileceğini düşündüğümüzden çok daha yoğun bir gerçeklik yaratıyor. Tüm itirafları gölgede bırakan bir itiraf."
Umut,yeniden doğduğunda düz bi tepeden itilmek gibidir Bazen ise şeyler olsun diye didinmektir. ama ne kadar uğraşsan da,olmayacağını bilmek Ama yine de gelir diye,tozlu bi yolu gözlemek gibibir.
Acının tarif edilemez bir yanı beklemek...
Bahara gelir diye tam 3 mevsim beklemek. gelmediği her mevsimde baharı, kışa donüştürmek, ölümün kısa özetini anlatır gibi.
seni ihanet edemeyeceğim bır yerde saklıyorum. gerçek aşkı eklemek için, anlayabilmek için. Alışmak için ise gözüm göz yaşını silmemem Güneşe benzemem ve üflesende sönmemem, Günlerdir odamda hep nur yüzünü gözlemem, Bu yüzden;
bugün dünlerden beklemeyi özlemek..
Bilmesende bilmiş gibi bilmemen, benım o anda Çıkıp da tam tepeye günlerce inmemem. Sanki sesin gibi rüzgarı dinlemem, Bir hüzne ihanet gibi yağmura din demem. Guruna yenik düşmendir bir özürü bilmemen...
Hayat aslında bir yola girip tekrar geri dönmemek. Bazen öldüğünü sansan bile ölmemek. Gelmiceğini bilsen bile bi ihtimal gel demek. Bu yüzden bugün günlerden gülmeyi özlemek.
Aci dolu kumsalin hayallerine girememek. Herseyim o iken benim onda hic oldugumu bilmek.
Her şeyden sıkılmış ve bazı seylerı duşunmek ıstemeyen,benımle ilgili olan konulardan uzaklaşmaya çaliştim. anlıycagınız yine uykum bastırdı agır bir şekılde.
***
- Sabah annemin AYAZ! kalk artık ölü gibi yatıyosun,bir sıkılmadın usanmadın.
demesiyle yine söyleneceğini bildiğim için hemen kalkıp üstümü başımı giydim. okulla ilgili aklimda hicbirsey yok. gitmemeye karar vermiştim. O geceden sonra tekrar yüzüne nasıl bakacağımı düşündükçe evden bile adım atasım yoktu.
OF! anne sende beni zorluyosun ama !
kalkmıyorsam zorlama,sende beni kaldirmaktan bıkamdın, usanmadın.
-Sus söylenme bana kalk okula gec kalıcaksın.
anneme gitmeyeceğimi söylersem ,bu sefer terliği kafama yiyeceğimi biliyordum.
okula diye çıkıp, bir park'ta banka oturup denizi karşıma aldığımda, deniz gözüme eskisi gibi mavi değil ,martılar artık kanat çırpmaktan yorulmuş gibiydi.
o sırada arkamdan gelen ses ile urpermiş bir şekilde döndüm.
mirayla kumsal gelmişlerdi. bir anlıgına ona baktım ve üzgün olduğunu hissettim. gerçekten çok güzel görünüyordu. ''Çok güzelsin,her zamanki gibi'' dedim ve gülümsetmeye calıştım kumsalı.
mıra,kumsal'a gözlerini devirdi ve kolundaki saatine baktı.
- ''tam zamanında gelmişiz kumsal.''
kumsal saatı miraya doğru uzattı.
''mira bu saat yanl...'' mira, eliyle kumsalın azını kapatıp ''şşt'' dedi.
'' Hadi gidiyoruz.''
kumsal nereye demesine fırsat vermeden hızlı adımlarla yürümeye başlamıştı,önden önden gidiyordu. sanki kumsal'la bizi yalnız bırakmak ister gibi amacını cözememiştim.
arada arkasını dönüyor,bakıp kafasını sallıyordu. Alışveriş merkezinden cıktıktan sonra, yorulduğunu fark edip bir taksi çevirdim.
''hadi binsene!''
kumsal,ellerini göğsüne birlestirdi ve suratını eşkitti.
''nereye gittigimizi soylemezsenız,hiçbir şeye binmem.''
taksi şoförüne beklemesini rica ettim. taksiden inip,kolundan tutup taksiye bindirmeye zorlarken
''Tamam... tamam biniyorum''
zorlada olsa kumsal'ı taksıye bindirmiştim. Sinirle cam kenarına geçip,camdan dışarıyı izlemeye koyuldu. yağmur çişeliyordu ve koşuşturan ınsanlar cok,hayatım bırden yeniden renkleniyor gibi his oluşmuştu içimde.
Taksiden gidecegimiz yeri kumsal binmemekle israr ederken soylemiştik iyiki.
kumsal, ''eee ? taksiciye demi nereye giticegimizi soylemiyceksınız ? hadi ama yapmayın...!''
''ben seni bindirmeye cabalarken,o işi mira halletmıştır. Takılma fazla istersen o konulara ''
mira en neşeli ses tonuyla kıkırdıyordu.
''evet bildin''
geldigimiz yere vardık ve...
arkadaşlar merhaba ✋
Sizden vote ve yorumlarınızı. esirgememenızı istiyorum. Okuduğunuz için teşekkür ederim. keyif :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENDEN BANA KALAN
Fanfiction"YALNIZLIK" Bir Adamin uzun sure sevdigi kadının en sonunda aşkini itiraf etme zamanıdır. Bunun icin bircok yol denemek icin gayretli ve sabirlidir.