Canın cehenneme

443 83 234
                                    

3. BÖLÜM

Derya

Şarkı biteli çok olmamıştı. Herkes kendi arasında konuşmaya başlamıştı bile. İlginin benden uzaklaşmasına çok sevinmiştim. Kampta adım şarkıcı kıza çıkacaktı az kalmıştı yani. Demir bana dönüp;

"Sesin çok güzel." dedi. Utanmıştım onun bu sözlerine. Yine de ona gülümsemeye çalıştım ve teşekkür ettim. Bana büyük bir gülümsemeyle baktı. Bütün dişlerini görebiliyordum. Onun samimiyeti beni rahatsız etmiyordu. Neden farklıydı bilmiyordum ama kendimi güvende hissediyordum, evimdeymişim gibi.

 Ben bunları düşünürken gözüm bizi izleyen bir çift göze takılı kaldı. Sıradan bir çift göz değildi. Evet, doğru tahmin bizi izleyen kişi Rüzgârdı. Yine niye bakıyordu bu bana? Sürekli bakacak mıydı? Arkadaş gidip dövsem mi? Sövsem mi? Ya sal beni artık sal. Artık sabrım taşmıştı. Sürekli etrafımda olmasından, beni gözleriyle rahatsız etmesinden sıkılmıştım. Ben böyle şeylere alışık değildim ki. Çok fazla düşünmemiştim. Gidip onunla konuşacaktım. Hızla yerimden kalktım ve ona doğru yürümeye başladım. Herkes bize bakıyordu. Bir bu eksikti. Onun yüzünden bu kadar ilgi alıyordum. Onun yüzündendi. Sıradan bir insanken şimdi en popüler kişilerdendim kampta. Sıkılmıştım artık. Bakışlara aldırmamaya çalıştım. Ve ona eğilip;

"Biraz konuşabilir miyiz ?"dedim. Ayaklarımı sallıyordum. Sabırsızlanıyordum. Artık bitmeliydi. Ayağını denk almalıydı. Kafasıyla beni onayladı ve ayağa kalktı. Onu beklemeden önden ilerlemeye başladım. Beni takip edeceğini biliyordum. Ağaçların arasına doğru kimsenin bizi göremeyeceğinden emin olana kadar ilerledim. Çok fazla ilerlemek istemedim. Ormanın içindeydik sonuçta. Bir hayvan falan çıkabilirdi önümüze. Sonunda durdum ve o da karşıma gelip sırıttı.

"Ne oldu yoksa daha fazla dayanamadın ve gelip çıkma teklifi mi etmek istedin?" dedi. Bana dedi evet. Zaten sinirliydim. Sinir katsayımı arttırmıştı bu sözler. Ama onu bozmaya kararlıydım. Ağzının payını alacaktı.

"Keyfini bozmak gibi olmasın ama sen kimsin be? Ben sana mı bakarım?" dedim. Çirkin olduğunu ima etmiştim. Sırıtışı yavaşça kayboldu. Sinirlenmişti. Onu küçümsememden hoşlanmamıştı. Bense onu bozmanın gururunu yaşıyordum. Gülümsedim.

"Bana bak kızım derdin neyse söyle. Sinirlenmeye başlıyorum." dedi. Ses tonundan dolayı irkilmiştim. Ama belli etmemeye çalışıyordum. Ayy paşam sinirleniyormuş. Amaç o zaten senin sinirlenmeni sağlamak. Hızlıca daha çok sinirlensin diye konuşmaya başladım. Sessiz kalacağımı düşünmüyordu herhalde.

"Açıkçası sinirlenip sinirlenmemen umurumda değil. Benden uzak dur. Sürekli bana bakmayı kes. Senin için kötü şeyler olur." dedim. Uzun bir süre bana baktı. Herhalde şaşırmıştı. Böyle bir şey söylememi beklemiyordu. Onu açıkça tehdit etmiştim. Ve öylece suratıma bakıyordu. Sinirim bozuldu. Gülecektim şimdi. Ne demek istediğimi anladığını umarak arkamı döndüm.Anında eliyle kolumdan tuttu ve ilerlememe izin vermedi. Beni hızlıca kendini çevirdi. Şimdi yüz yüzeydik. Fazla yakındı. Çok fazlaydı. Rahatsız olup kafamı geri ittim biraz. 

"Umurumda değil. Bana çirkin demenin hesabını vereceksin." dedi. Ses tonu tüylerimi ürpertmişti. Evet korkmuştum. Titriyordum ama belli etmemeye çalışıyordum. Büyük bir kahkaha attım. Egoistti demek. Çirkin demem zoruna gitmişti.Çok yerinde bir tepkim olmuş o halde. Kendimi alkışladım içimden. Aferin kızım istesen ne güzel de sinir bozuyorsun.

"Hadi ya! Ciddi misin? Çok korktum!" dedim. Kolumda olan elini sıktı ve pis bir gülüş attı. Bir kez daha ürpermiştim. Ne yapabilirdi ki? Onu hiç tanımıyordum. Sınırlarını bilmiyordum. Ama umurumda değildi. Bana şiddet uygulamak ha. Sinirlendim ve kolumu çekip onu itmeye çalıştım. Ama o kadar sinirliydi ki bu hareketim onu etkilememişti bile.

"Görürsün güzelim. El mi yaman Bey mi yaman. Sen bunun bedelini bana âşık olarak ödeyeceksin." dedi. Şok olmuştum. Yanımdan geçip giderken öylece bakıyordum. Ne diyordu bu? Ben mi ona âşık olacakmışım? Ben? Ben mi ona âşık olacakmışım? Ben bu öküze aşık olacaktım? Ukala, bencil, egoist bir öküze? Sinirim bozuldu. Canın cehenneme diye fısıldadım. Kafamdaki düşünceleri dağıtmaya çalışıyordum. Çünkü ona hak veriyorlardı. İçimdeki ses ona hak veriyordu.

"Büyük konuşma. Ondan hoşlanmaya başladın bile. Bu tatlı sinirinin nedeni bu."

Hemen içimdeki sesi susturmaya çalıştım.Bir insanın iç sesi kendisine düşman olur muydu arkadaş? Benimki bana düşmandı zaten. Başka düşmana gerek yoktu. Sinirle Rüzgâr'ın arkasından bağırdım. Bu kez daha yüksek sesle haykırarak,

"Canın cehenneme!!"

Dönüp bana baktı ve sırıtarak önüne döndü. Beni ciddiye almamıştı. Hem de hiç. Buna katlanamazdım. Benim adımda Derya ise bu oyunu ona kazandıramazdım. Tamam, şimdilik öne geçmiş olabilirdi ama bu oyun daha bitmemişti. Ona âşık olmayacaktım. Gerekirse uzatmalara bile giderdim.

Bir süre tek başıma orada kaldıktan sonra esen rüzgarla ürperdim. Kendi kendime gülümsedim. Cesaret gülümsemesiydi bu. Evet yapabilirdin kızım. Sen istersen her şeyi yapabilirsin. Kamp alanına geri döndüm. Gözüm Rüzgâr'a kaydı. Oturmuş arkadaşlarıyla kahkaha atıyordu. Gerçekten beni hiç takmamıştı. Öfkeyle gözlerimi kıstım. Bakalım bu oyun sonunda kim kime âşık olacakmış. Göreceğiz! Ağlayacağın günlerde gelecek diye fısıldadım. Ve skor şimdilik 2-1 olmuş gibiydi. Çünkü onu görünce kabul etsem de etmesem de kalbim hızlanıyordu. Önce çadırıma ilerledim. Annemin çantama koyduğu aynamı aldım ve kendimi inceledim. Kendimi hiç beğenmesem de biraz cilveyle ve kuvvetli planla onu kendime âşık edebilirdim. Evet yapabilirdim. İçimden sessizce dua ediyordum. Bu oyun sonunda umarım canım yanmazdı. Daha fazlasını kaldıramazdım. İhanetten sonra bir de karşılıksız aşk ile başa çıkamazdım. Kalbim yeterince acı çekiyordu zaten. 

Kampa geleli daha saatler bile olmamıştı. Ama sanki evden çıktığımdan beri bir uğursuzluk peşimde geziyordu. O uğursuzluğun bir adı vardı. Endişe! Evet çok endişeliydim. Hayatımda ilk kez bir kampa geliyordum. İnsanlara güvenmiyordum. Hiç arkadaşım yoktu. En büyük endişem sevilmemekti. Evet, sevilmemekten korkuyordum. Sevmekten ve sevilmemekten. Sevdiğin kişi tarafından sevilmemek.... Bunları düşünürken ürperdim. 

CANIN CEHENNEMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin