ağlayan gözler...

3.7K 161 7
                                    

gözlerim her yerde stef i arıyordu evet onu görüp bir güzel azarlıycaktım nedense herkez bana bakıyordu acaba nedeni onlardan 4 yaş büyük olmam olabilirmiydi aaaw doğru tabi... lisede ne işim varki benim gerçi yarın okulun son günü stef de ünüversiteye başlıycak aman ne heyacanlı ahh tanrım nerde bu çocuk cebimden telefonumu çıkardım ki birisi bana çarptı ve telefon yere düştü çarpan kişiye dönüp baktım ve sarı dalgalı uzun saçlı bir kızdı gözlerine baktım ve ağlıyordu hıçkırıklı boğuk sesiyle özür dilemeye başladı

" çok çok özür dilerim inan bana gerçekten isteyerek olmadı bak ben sade-"

" şşş- sakin ol sadece bir telefon tatlım sorun yok şey sen iyi misin "

" B-ben şey sadece üzgünüm tamam mı üzgünüm lanet olsun "

kız telefonumu alırken yere koyduğu çantasını aldı ve ayağa kalktı arkasını döndü ve hızla uzaklaştı yere bir kitap düşürmüştü ve eğilip onu aldım ayağa kalktım ve arkamı döndüm billin bakalım kim???

" heyy dostum ah buldum seni lou "

" kapa çeneni stefan senin yüzünden yarım saat önceden geldim "

" ooo tamam sakin eee ne yapıyoruz "

" hiç bir fikrim yok doğrusu "

" buldum sahil e ne dersin sonrada bar "

" stef daha 17 yaşındasın başımın belası "

" ama sen beni içeri alabilirsin kolaylıkla "

" tamam tamam sahilde ne yapıcaz onuda söylesen bi sevinirim "

" kumsal deniz kızlar mayolu kızlar hadi ama louis bu kadar aptal olma gidelim artık bu arada kitap mı okuyorsun yapma ama "

stefan omuzuma hafif bir yumruk attı ve arkamdan ilerlerken " gel hadi " diye bağırdı elimdeki kitaba bakarak arkamı döndüm ve stef in arkasından takip ettim aklım halla kızdaydı...

arabaya bindim ve arabayı çalıştırdım stef ise henüz arabaya binmemiş sevgilisi elena ile konuşuyor ve hatta öpüşüyorlardı defalarca defalarca defalarca defalarca hey hey hey bu kadar yeter

" stef dudaklarını sevgilinden ayır ve lanet arabaya binermisin "

" tamam şey elena da gelebilirmi "

" şeyy tamam"

lanet lanet lanet neden izin vermiştim ki şimdi ohh tanrım bana neler oluyor.... yol boyunca sesizce arabamı sürdüm ve onlar konuşuyordu ama onların ne konuştuklarını dinlemiyordum düşünüyordum sadece o kızı bir kızı asla böyle ağlarken görmemiştim...

" louis "

"louisss!!! "

" hey louis!!!! "

" ne var!!!  "

" aşık mısın yaa kafan mı güzel evi geçtin kıyafet alıcaktık "

" ovv şey tabi üzgünüm "

" iyiyim ve bu arada ben aşık olmam "

" evet gayet iyi biliyoruz "

eve geldik ve 2 si arabadan indi tam kapıyı kapatırken kitaba baktım ve onuda alıp eve ilerledim stef in eviydi elena ile beraber kalıyorlardı bana şortunun bit tanesini vericekti ve tüm hazırlıklarımızı yapıp sahile gitmek için tekrar arabaya ilerledik...

sahil

sahile vardık hatta yerleşmiş oturuyorduk ve kitap o yanımdaydı bir okuma kitabı ve elena ve stef takılırken üstümdeki t-shırt ü çıkardım ve kitabı elime alıp incelemeye başladım sayfaları gezerken bir kağıt buldum...

seni sevdiğimi biliyorsun değil mi meleğim bak ben ben gitmek zorundayım londra gerçekten çok güzel biryer ama ben okulum ve ailem tatlım seni seviyorum beni sakın bırakma geri dönücem nerede olduğumu söylemek istemiyorum çünkü peşimden geliceksin ve artık mutlu olmanı istiyorum sadece unut beni aşkım... sana aşkım diyorum çünkü seni seviyorum çok üzgünüm...beni bağışla

kağıta tam olarak bu yazıyordu ve bu kızın ağlama nedeni çöz-ül-dü stef beni dürtükledi

" lou sen kesinlikle iyi değilsin neyin var senin "

" bilmiyorum tamam mı bilmiyorum lanet olsun bilmiyorum "

elena bana döndü ve

" louis sorun ne lütfen "

" sana birşey sorucam şey okulda sarışın uzun saçlı saçları beline kadar uzanan senin boylarında bir kız mavi gözlü hatta sanırım ponpon kız "

" o evet o kız adın anna sanırım ama isminin başı l ile başlıyor neden sordun ki?  "

" evi nerde "

" bir keresinde görmüştüm riedroy sokağında 217 numaralı Ev sanırım ama onu tanımak istemesin babası hergün alkol alıyor ve iki kardeşler kızı dövüyor ve annesini de çok feci bir durum şey louis iyi misin? "

lanet olsun tıpkı babam gibi ve ben lottie ile fizzy le yasadıklarımız

" louis dostum sakin ol burda kriz geçirmesen iyi olucak sakin"

" tamam iyiyim ben benim biryere gitmem gerek "

kalktım ve tişörtümü giydim hızla arabaya doğru ilerledim ve arabaya binip evi aramaya başladım sokağı buldum ve evi insanlara sorduğumda yüzlerinde korkunç ifadeler geliyordu ve korkuyla tarif ediyorları...

Sundowner(Louis Tomlinson)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin