9.BÖLÜM: KAYBOLAN 2 YIL = BİR HAYAT

3 0 0
                                    



2 YIL SONRA:

"Uzun zaman geçti değil mi? Sonunda yine ben!"

Gözlüklerimi çıkarttım ve üst katında cam kenarından şehre bakan kısımda duraksamıştım.

"Artık kendinden ve ne yapacağından emin bir Ziba'yım. Asla pes etmeyeceğim. Çok şey için pişmanım. Bu sefer ise seninle savaşa geldim. Kalbimi dinleyeceğim ve kazanan taraf ben olacağım."

"Ziba?"

Tedirgince gelen sesin Devrim'e ait olduğundan adım gibi emindim. Hiç takmamış gibi yaptım ve gülmeye başladım.

"Pardon yanlış kişi sandım. Kusura bakma."

Arkasını döndüğünü hissedince koştum ve kolum ve göğsüm arasına onun kafasını sıkıştırdım.

"Hey! Bu topuklulardan acilen kurtulmam gerekiyor. Tabi ki benim nasıl tanımazsın beni Devrim? Öldün sen bu sefer."

"Ya! Tamam tamam bırak. Gerçekten daha da çok güçlenmişsin."

Güldüm ve onu serbest bıraktım. Kafasına vurdum. O boynunu ovarken.

"Ya! Sana çok kızgınım. Nasıl olur da beni tanıyamazsın? Gönlümü alman lazım artık."

"Hani 1 seneydi? Ben sana kızgınım küçük hanım. Minik deli! Kaçık! Manyak! Psikolojik sorunlu!"

"Hey! Sen bana nasıl da saydırıyorsun öyle. Sanki keyfimden gelmedim."

Alaycı bir sinir vardı yüzümde.

"Gelemedim. Gelseydim de tüm 1 senem yansa mıydı? Sonuç olarak iki sene gittim ve şu an benimle konuşabilecek kadar yakın olduğun için çok şanslısın. Yerinde olmak isteyen bir çok insan var."

"Yaa! Tabi bilmem mi bayan Secret. Duyuyorum haberlerini. Ama haberin olsun Ulya anlamaz habermiş, Secretmış. Seni bugün elinden alamayacağız sanırım. En son köpürüyordu."

"Ayy! Deme!"

"Vallaha! Düşün halini artık. Ben bilmem. O topukluları kafanda görmek istemiyorsan acilen plan kur. Direk eve gideceğiz yoksa Ulya cidden senin ikizin gibi. Canımı okuyor. Ayrıca Perihan sultan da senin evinde. Baban da."

"Gerçekten mi? Bulut ne yaptı? Buldu mu bir kız?"

"Ulya ile çıkıyorlar. Aramızda kalsın."

"Ciddisin! Çok şey kaçırmışım. Hemen gidelim."

"Aynen hemen gitmemiz lazım. Çünkü ayakta zor duruyorsun."

Gülümsemeye başladım şirinlik yaparak. Hemen sonra havaalanından ayrılıp arabaya binmiştik. Sabırsızlıkla eve varmayı bekliyordum yerimde otururken bir diğer düşüncem ise Demir'di. Hala aklımdan çıkmamış ve gün geçtikçe ona olan özlemim daha da çok arttı. Artık gerçekten yüzünü bir saniye daha göremesem ölecekmiş gibi hissediyorum.

"Geldik."

Arabadan indim ve eve doğru yürüdüm. Gülümsedim ve zile bastım. Önümde duran Ulya ya karşı kollarımı açtım dizlerimi eğerek azıcık. Gülümsedim ve şirinlik yaptım tam o sırada sinirli suratı bir anda gülümseme ile doldu. Hemen sonra rahatlamama kalmadı bağırmaya başladı. Ben ise koşmaya başladım. beni kovalıyordu.

"Yaa! Gel sen buraya. Çabuk gel. 2 senedir neredesin sen? 1 sayısı senin rakam tablonda 2'yi mi ifade ediyor? Kötü kız! Gel buraya. Vallahi cezanı indireceğim yoksa feci olacak."

Kapalı HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin