15.BÖLÜM: ACIYAN İKİ KALP

4 0 0
                                    


Gözlerimi yavaşça odayı aydınlatan güneş yüzünden araladım. Tek gözüm kapanmıştı ve uykumu bölen şey ise güneş olmuştu. Gözlerimi ovaladım hemen sonra boynumun altından çıkan erkek elime baktım. "Bu ne?" diye düşünürken hafifçe arkamı döndüm. Ne kadar tatlı ve masum uyuyor. Onun masum uyuyuşunu izlemeye başladım. her sabah bu yüze bakarak uyanabilirdim. Bunu çok isterdim. Güneşin onun yüzüne yansıdığını fark edince elimle onun yüzüne gelecek güneşin yönünü kapattım. Ona rağmen sanırım rahatsız olmuştu. Gözelerini araladı. Beni görünce yüzüme baktı ve gülümsedi. Ben sadece onun yüzünü ezberliyordum. Bana bakışlarını, mimiklerini...

"Ne zaman uyandın?"

"Yeni sayılır."

"Peki bu bir rüya mı? Eğer öyleyse alışmamaya çalışacağım."

"Bu rüyanın sonları. O yüzden alış ve istediğin gibi yaşa. Rüyadan kalkamayacağın bir zaman diyelim. Rüya bittikten sonra da hep burada olacağım. Gerçekten her şeyi bu kadar ince düşünmek zorundamısın?"

Bana sarıldı. Hemen sonra onu ittirdim ve yataktan kalktım.

"Hemen hazırlanman gerekiyor küçük bey."

"Ne?"

"Benimle yıllar sürecek bir geziye gitmeyi istemiyor musun?"

"Yıllar mı?"

"Evet yıllar. Benden sıkılamazsın. Yoksa istemiyor musun? Fazla mı geldi?"

"Hayır ama... Hayır istiyorum."

Ayağa kalktı ve bana doğru yürüdü.

"Tüm ömrüm boyunca seninle olmak istiyorum."

"O zaman çabuk hazırlan. Gideceğimiz yeri çok seveceksin. Tabi önce büyükbaba ziyareti var. Ayrıca kardeşimin Aras'a da kaba davrandık. Gönlünü almalıyız. Hemen sonra ise sırra kadem basalım."

Gülümsedi ve kafa salladı. Ben ise odadan çıktım. Salona geldiğimde içim huzur içinde ve uzun süredir ilk defa bu kadar mutluydum. Tam mutfağa gidecekken koltuğun önündeki masada duran telefon çalmaya başladı. Benim değildi. Muhtemelen Demir'e aitti. Israrla çalmaya devam edince telefonu aldım. Arayan kişinin adı gölgeydi. Açmama kalmadı kapandı. Öyle olunca telefonu bırakmak için masaya koyacaktım ki mesaj geldiğini fark ettim. Hem de yine aynı numaradan. Gölge acaba bir ihtimal benim tanıdığım Gölge mi?

Gönderen: Gölge

Demir Bey dün gece Ziba'nın izini kaybettim. Ama şu an evde değil.

Okuduklarım karşısında yüzümde oluşan gülümsemeyi silememiş olmalıyım ki Demir odaya girer girmez bana seslenmişti.

"Neye sırıtıyorsun öyle?"

Kafamı arkaya çevirip ona baktım. gülümsemeyi suratımdan silmeye çalışıyordum.

"Hiç. Bir şey mi oldu?"

"Ya ben telefonumu bula..."

Bana imalıca bakıp yanıma geldi. Telefonu arkama saklamıştım ve o bana her adım attığında ben de geriye bir adım atıyordum. Hala sırıtıyordum.

"Bilmiyorum."

"Öyle mi diyorsun?"

"Kesinlikle öyle. Ne ima ediyorsun?"

"Hiç yani acaba bir ihtimal sen mi aldın. Ya da ne bileyim işte..."

Sırtım en sonunda yine merdivenlere dayanmıştı. O bana yaklaşmaya devam ediyordu.

Kapalı HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin