10.BÖLÜM: APTAL AMA AŞIK

6 0 0
                                    


Gözlerimi açmaya çalışırken bunu engellemeye çalışan o parlak güneş ışıklarının çabasına karşı direniyordum. Kafamı kaşıdım ve yatakta sırt üstü döndüm. Gözlerimi ovalamaya başladım. Odamın tavanı ile bakışınca ise dün gece aklıma geldi. O araba kesinlikle Demir'in o spor koleksiyonundandı. Bundan emindim ama dün gece buraya gelip ne yaptı? Madem geldi neden içeri girmedi? Gülümsedim. Yataktan zıpladım ve dolabıma gittim. Aynanın karşısında kendime baktım.

"Bu gün her şey harika olacak. Demir'i asla kaybetmeyeceğim. Onun için savaşacağım."

Gülümsedim ve bu dik duruşum karşısında ben bile şok olmuştum. Hemen sonra dolabımdan çıkarttığım geniş iki cepli siyah beyaz çizgili kısa gömleği ve altına da yüksek bel siyah pantolonu giydim. Hemen sonra ise beyaz çantamı aldım ve siyah spor ve bilekli bir ayakkabı giydim. Evden çıktım kapının önünde ilk gün ki gibi bekleyen kırmızı minik arabamı görünce sevinç çığlıkları atabilirdim. Onu çok özlemiştim. Hemen ön koltuğuna kurulup sürmeye başladım. Arayan numara beni şaşırtmıştı.

"Vay! Sen arar mıydın ya hiç bizi?"

"Asıl sen hiç buralara uğrar mıydın be altın böcek?"

"Altın böcek ha. Hala değişmemiş olmasına sevindim."

"Pardon yoksa bayan Secret mı demeliydim?"

"Wow! Birileri beni takip mi ediyor yoksa?"

"Her yerde manşet haberdin. Bilmezsem ayıp olur. 2 yılda çok tanınmış bir tasarımcı olmak nasıl bir duygu acaba Secret?"

"Ne kadar tanınmış ama ne demezsin."

"Sokakta 10 kişiden 5 hatta 7 kişi seni bilebilir. O kadar tanınmış. Şirketler peşinde olmalı."

"Yani. Aslında çok sıkıcı. Gelen tekliften çok röportaj teklifi var. Şirketler de peşimde ama en iyi olanları. Daha alt safhada bulunan şirketler iş isteğinde bulunmuyor. Ama ben tabili özel tasarım işinde devam ediyorum."

"Hiç röportajlarını görmedim. Yani sadece 2 tane."

"Evet çünkü hiç röportaj vermedim. Sen beni boşver. Gidiyor işte bir şekilde. Senden ne haber?"

"İyi. Demir ile aramızı da düzelttik."

"Sahi sizin aranız neden bozuktu?"

"Ne olursa olsun rakibiz. Oluyor arada ama bundan sonra sorun yok. Çok kısa süre sonra her şey hallolacak."

"Güzel. Demir... Yani..."

"Demir iyi. Her gün beslenmesine dikkat etti. Saatinde uyudu ve hiç sorun çıkartmadan işe gidip geldi. Sen gittiğinden beri hep böyle ve gene o suratsız adamın aynısı oldu."

"Ah! Cidden! Bir sırıtmayı öğretemedim bu adama."

"Ama seni özledi. Kimseye bu konudan bahsettirmedi."

Duraksadım ve onunla ayrıldığımız benim İngiltere' ye gittiğim gün geldi aklıma.

"Sanmıyorum ama yine de saol. Neredesin?"

"Şirketteyim ama S Grup da.

"Tamam."

Telefonu kapattım ve bir süre sonra şirketin önündeydim. Buraya gelmeyeli koskoca 2 sene oldu. Hiç değişmemiş. İçeriye girdim. Danışmadaki kızlar bile hala aynılar. Aras'ın tam danışmanın yanından çıktığını görünce durdum. Gülmeye başladım. Aras beni fark edince durdu ve gülmeye başladı. Yavaşça yanıma geldi.

Kapalı HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin