Yaratılış

Bölüm 2

Okulun ilk günü her zamankinden daha sıcak bir sonbahar sabahıydı. Mika yatağında uzanmış hala ne kadar yorgun olduğunu düşünüyordu. Saat tekrar çalmaya başlayınca artık kalkmak zorunda olduğunu fark etti. Lanet olsun, ne kadar kısa bir yaz tatili geçirmişti. Sadece bir hafta kadar dinlenebilmiş, geriye kalan zamanda ise markette çalışmış  ve kasalarca süt taşımıştı. Annesinin odaya dalması ile düşüncelerinden kurtuldu ve "tamam, tamam kalktım" diyebildi. Daha ilk günden geç kalmak hiç onun tarzı değildi. Üstüne geçirdiği eski tişört ve kot onu olduğundan daha az çekici göstermiyordu maalesef. Kahvaltı masasından kaptığı kurabiyeyi ağzına atıp "sonra görüşürüz" dedi ve annesini öptü. Annesinin yüzündeki gülümseme Mika gözden kaybolana kadar devam etti, ne kadar şanslı olduğunu düşünüp derin bir nefes çekti. Yapması gereken bir sürü is vardı. Uzun listeyi eline alıp kısa bir süreliğine boşluğa baktı. Gene çok uzun bir gün olacaktı...

Talya alarm çalmadan 45 dakika önce uyanmış, duşunu almış, giymek için dünden hazırladığı kıyafetlere bir kez daha göz atıyordu. Lanet olsun dedi içinden. Bu etek, bu tişört ile olmuyor. İlk günden geç kalacaktı hem de lanet olası bir tişört yüzünden. Derin bir nefes alıp, aynada kendisine tekrar baktı. İdare eder dedi kendi kendine, hemen sonra söylediklerine inanamadı. Talya asla idare eder ile yetinen bir kız olmamıştı. Eteğini çıkarıp, dar kotunu giydi ve büyükçe bir kolye takti. Tamam dedi, bu sefer oldu. Koşarak aşağıya inerken annesiyle çarpıştı, "özür dilerim anne, geç kalıyorum" diyerek evden ayrıldı. Annesi sadece içini çekti ve bir anlığına sadece bir anlığına kızının ne kadar güzelleştiğini düşündü. Çok insanın kalbini kıracaktı bu kız, hem de çok.

Odanın kapısı açıldığında Teo hala yataktaydı. Perdelerin kapalı olması hala gecenin devam ettiğinin işaretiydi ona göre. Annesi aceleyle üstündeki örtüyü kaldırdı. Daha ilk günden okula geç kalmıştı ve umurunda bile değildi. Keşke bende onun kadar umursamaz olsam diye düşündü kadın. "Git başımdan" dedi Teo ama annesinin bütün gece  çalıştığını ve yorgun olduğunu, onunla kavga etmenin zalimlik olduğunun farkındaydı. O kadar acımasız değildi. Yataktan kalktı, üstünü giyinip çıkması sadece iki dakikasını almıştı. O iki dakika içinde annesini öpmeyi de unutmamıştı. " Sonra görüşürüz" dedi ve çıktı.