Medya: Alex'e akıl veren bir adey Jaymi.
Bölüm 15167 yıl sonra geldiği için özet niteliğindedir.
"Cuma günü işten çıktığımda beni evimin önünde bekliyordu?"
Jaymi ilgiyle kaşlarını kaldırdı. "Konuştunuz mu?"
Gözlerim yerdeyken derin bir nefes aldım ve başımı onu onaylarcasına salladım. Jaymi bana ne konuştuğumuzu sorana kadar öylece boşluğa bakıp başımı sallayamaya devam ettiğimin farkında bile değildim. Ona baktığımda yüzündeki ifadeden aklının karıştığını görebiliyordum. Hafifçe gülümsedim. Bende dışarıdan böyle görünüyor olmalıydım. "Özür diledi."
Sözümün gerisi gelmeyince Jaymi biraz sinirlenerek konuştu. "Ee, yani? Özür dileyince sorun ortadan kalkıyor mu? Sana bir gerekçe vermedi mi?
"Verdi," dedim gözlerim yeniden yerdeydi.
Bu sefer derin nefes alan Jaymi oldu. "Alexis, sözleri ağzından cımbızla almanın çok da hoşuma gittiğini söyleyemeyeceğim."
Yüzümü ellerimin arasına alıp sesli bir iç çektim. "Özür dilerim" dedim yüzümü ovuştururken. "Sadece aklım çok karışık. Konuştuğumuz günden beri düşünmeden edemiyorum."
"Neyi düşünüyorsun?"
"O kadar düşünüyorum ki artık neyi düşündüğümü bilmiyorum."
Jaymi kalçasını yasladığı sıradan doğrularak sıranın üstüne oturdu ve tüm dikkatinin bende olduğunu gösterircesine yüzüme baktı. "Sana yardım etmek istiyorum. Her şeyi baştan sona anlatmaya ne dersin?"
Başımı aşağı yukarı sallayıp onu onayladım. Yardımına ihtiyacım vardı çünkü tek başıma işin içinden çıkamıyordum. "Harry'nin bana karşı tutumunu zaten biliyorsun, hani erkeklerin ilgisini çekmeye çalışıyormuşum falan."
"Hı hı."
"Cuma günü onun için özür diledi işte. Fırını erken kapamışlar, o da iş çıkışıma yetişemeyeceği için evimin önüne gelmiş. Bir yere oturup konuşmak istedi, bende kabul ettim."
Jaymi tek kaşını kaldırdığında onun Harry'den hazmetmeyişini hatırladım. Bu en başından beri böyle değildi. Jaymi zaten okulda yeniydi, Harry ile çok vakit geçirme şansı olmamıştı ama Harry'nin bana karşı son tutumu onun üzerinde pek de iyi bir izlenim bırakmamıştı; Harry beni ilgi meraklısı olmakla itham etmişti, sadece bununla kalmayıp devamlı etrafımdaki her erkeğe sulanıyormuşum gibi iğnemelerde bulunmuştu. Ama bunun bir nedeni vardı. Nedeni olması onu haklı kılmıyordu ama Harry hatalı olduğunun farkındaydı ve bunun için özür dilemişti. Jaymi'nin bunu göz önünde bulundurmasını istiyordum.
"Hatasının o da farkında," dedim hemen. Ses tonum ister istemez Harry'yi savunmaya çalıştığımı ele vermişti.
"Aa farkındaysa iyi o zaman, kapat konuyu gitsin."
Utanarak gözlerimi ondan kaçırdım çünkü konu biraz kapanmış sayılırdı. Jaymi bunu fark edince inanamadığını belli edercesine güldü. "Ciddi olamazsın."
"Bekle," dedim hemen. "Anlatıyorum. Bana sen gelmeden önce iyi bir yerde olduğumuzu düşündüğünü söyledi. Biliyorsun, insanlarla iletişime geçmekte zorluk yaşıyorum ama Harry ile çok kolay bir şekilde sohbet ediyordum, zaman geçirebiliyordum. Bu çok sıradan bir şey biliyorum ama Harry fark etmiş ve bunu önemsemiş."
"Önemsediğinden emin misin peki?" Bu sorusu beni biraz sinirlendirmişti. Jaymi bunu fark edince hemen devam etti. "Beni yanlış anlama. Seni sorgulamıyorum, sadece emin olmanı istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Claim (Harry Styles Fanfic) / Düzenleniyor
Fanfiction"Sadece arkanı dön ve topu at. Kime gelirse o." "Ya bir erkeğe gelirse?" "O zaman baştan atarsın." "Bu saçmalık." dedim gülerek. "Hadi ama Harry, yoksa korkuyor musun?" "Hayır, sadece.. her neyse. Umarım güzel bir kıza gelir."