The Claim (Harry Styles Fanfic) / Düzenleniyor

12. Bölüm

NOT: Bölüm hikayenin gidişatı gereği cinsel taciz sahnesi içermektedir. Sahneyi atlamayı tercih eden okurlar için sahne öncesi ve sonrası işaretlenmiştir. Atlayarak okuyabilirsiniz.

Edebiyat dersinin olduğu sınıfa yönelirken içimi dökmüş olmanın rahatlığıyla derin bir nefes aldım. Harry ile yaptığımız konuşmanın arasına hafta sonu girdiği için tekrar yüz yüze konuşma şansımız olmamıştı ama Jaymiyle paylaşmadığım bir gerçek vardı; iki gün boyunca Harry ilemesajlaşmıştık ve o kadar güzeldi ki.. Onunla ilgili birçok şey öğrenmiştim ve en çok hoşuma giden şey onu anlamam için kendisinin bana fırsat vermesiydi, durup da bana kendini anlatmamıştı. Gerçekten saatler boyunca farklı şeylerden bahsetmiştik ki ister istemez birbirimiz hakkında daha iyi fikir sahibi olmuştuk. Geçen bir yıl boyunca onunla bir kelimelik bile bir diyaloğumuz yokken geçtiğimiz iki hafta içinde bu kadar yakınlaşmış olmamız bana inanılmaz geliyordu. İster istemez bunu sorguluyordum ama onunla bir çeşit ilişki kurmuş olduğum gerçeği çok çabuk ayağımı yerden kesiyor ve düşünmeyi bırakıyordum. Üstelik Jaymi haklıydı, bu kadar düşünmenin bana bir faydası yoktu. Zaten bu kadar düşündüğüm için birçok şeyi kaçırmıştım çünkü zihnimin içinde yaşamaya başlamıştım; orada dönüp dolaşan hayali ihtimallerden korktuğum için iletişimden uzak kalmıştım fakat şimdi bir şans veriyordum. Ve belki de bu yüzden Harry ile bu kadar çabuk yakınlaşmış, Jaymi ile hızlı bir arkadaşlık kurabilmiş ve Luke ile.. en azından konuşabiliyordum. Adam ve Kelly ile zaman geçirmek bile beni eskisi gibi germiyordu. Hala yanlarında tam olarak rahat hissettiğimi söyleyemezdim ama ben bir adım attığımda insanların bir adım atmaya hazır olduklarını görmüştüm. O yüzden bunun için kendimi suçlamamalıydım. Kendi kendime Carly'nin bana karşı tutumuna bir isim koyup kendimi istediğim ve bana iyi gelen şeylerden uzaklaştırmamalıydım. Eğer bir gün gelir de bana neden kaba davrandığını anlatmak isterse onun için orada olacaktım.. Sadece eğer konu gerçekten onun Harry'e olan hisleriyse ne yapacağımı bilmiyordum ama bunu düşünmek için öncelikle onun bana açılması gerektiğini hatırlattım kendime.

Sınıfa girdiğimde Harry'i sırasında görmek beni hem şaşırtmış hem heyecanlandırmıştı. Daha zil çalmamıştı, genelde zil çalana kadar zamanını arkadaşlarıyla geçirirdi. Yüzüme yayılmak için dudaklarımı zorlayan gülümsemeyi bastırmaya çalışıp onunkinin hemen yanında olan sıramayöneldim.

"Günaydın," dedim sırama yerleşirken. Selamım onun gözlerini telefondan ayırmasına neden oldu. Beni fark ettiğinde dudakları güzel bir tebessümle kıvrıldı ve bana karşılık verdi.

"Günaydın."

Bir an ikimizde öylece birbirimize baktık. Sanki tüm haftasonumu onunla telefon başında geçirmemişim gibi bir yabancılık hissettim. Sonuçta onun yüzünü görmüyorken kendim olmak daha kolaydı. Söylediği şeylere saçma saçma gülebilir yastığımla kendimi boğup hissettiğim hislerin yoğunluğuyla çığlık atabilirdim. Oysa şimdi karşımdaydı ve o da en az benim kadar çekingen görünüyordu. Harry Styles kendine olan güveni ile bilinirdi ama şu an önümde o da ne yapacağından emin değilmiş gibi bakıyordu ve bu nedense daha çok utanmama neden oluyordu. Oysa ki sadece mesajlaşmıştık!

"Nasıl gidiyor?" diye sordu sonunda.

"İyi," dedim hızlıca. Verdiğim cevabın hızlılığı gerginliğimi yansıtıyordu adeta. Onunda bunu fark ettiğinden emindim ama üzerinde bir yorum yapmasını istemediğimden aynı hızla ekledim "Senin?"

Cevap vermeden önce yavaşça başını salladı. "İyi, gayet iyi."

Ve bu öğle arasına kadar aramızda geçen en uzun sohbet oldu. Biraz aklım karışmıştı. Haftasonundan sonra biraz daha yakınlaştığımızı ve bir şeylerin daha farklı olacağını düşünmüştüm. Tam olarak ne beklediğimi bende bilmiyordum ama sanki bir adım uzaklaşmışız gibi hissediyordum.Belki de hiç yakınlaşmamıştık, belki de hafta sonu canı sıkılmıştı ve cevap verdiğim için benimle zaman öldürmeyi tercih etmişti.. Ah, yine aynı şeyi yapıyordum; onun yerine düşünüyordum. Oysa ki sadece mesajlaşmıştık...saatlerce ama sadece.. mesajlaşmıştık. Buna bu kadar fazla anlam yüklememeliydim.