Annemi ertesi gün hastaneden çıkardık. iki üç gündür eve hiç uğramamış üzeri mi bile degistirmemiştim sanki hayatın anlamı kalmamış yüz yıl yaşlanmış gibi hissediyordum. Çökmüş bitmiş gibi hissediyordum
Artık eski heyecanım kalmadı. Saçlarım, makyajım, güzelliğim önemsiz olmustu. Bin yıl gitti ömrümden.
Annem çalışamiyo bende ona bakmak zorunda olduğum için çalışmaya ara vermiştim.Birikmiş param da yoktu ne olacak şimdi bize bilemiyorum.
Bir ay kadar sonra...
O gece gördüklerime inanmak mümkün değildi annem Kur-an okumuş bana da son söz olarak.
_ Kızım bunu takip et seni doğru yola götürecek.
dedi son gücüyle besmele çekti, salavat getirdi ve gözlerimin içine gülerek baktı. Gözleri parlıyor çok mutlu görünüyordu. Insan neden ölürken mutlu olurdu ki? Dünyadan, güzel yemeklerden, yakışıklı erkeklerden, rahat yataklardan artık olmayacaktı.
Mutlu bir şekilde ölmüştü annem ölürken de bana vasiyet etmişti Kur-an okumamı istemisti.
Tabiki de onun vasiyetini yerine getirecektim ama nasıl yapmam gerektiğini bile bilmiyorum. Ne yapacagimi bilmiyordum ama kimden yardım isteyecegimi biliyordum.
Annemin cenazesini komşuların yardımıyla kaldırdık. Kur-an okundu, namaz kılındı.
Aradan bir hafta kadar da geçti çok misafir geliyordu ve yavaş yavaş gelenler azalmaya başlamıştı.
Bir kaç gün sonra komşumuz Meral teyze ve ben evde yalnız kalmıştık konuyu ona açma zamanı gelmişti.
_Meral teyze ben senden yardım isteyecegim diye söze başladım.
_ Hangi konuda kızım?
_Meral teyze annem ölmeden bir kaç dakika önce bana Kur-an oku diye tembih etti ama ben nereden başlamam gerektiğini bile bilmiyorum.
Meral teyze uzun boylu elli yaşlarında başında her zaman temiz olan beyaz eşarbıyla nur yüzlü bir kadındı onunda eşi ve çocukları bir trafik kazasında hayatını kaybetmiş.Benim gibi yapa yalnız kalmıştı. Onunda uzak akrabaları vardı elbet ama hiç görüşmüyor kendini saklıyordu herseyden. Nedenini uzun zaman sonra anladım...
_Benden sana yardımcı olmamı mi istiyorsun.
_Evet bana yardımcı olacağını düşünüyorum.
_Tabiki yardımcı olurum güzel kızım çok memnun olurum
Bana ilk olarak abdest almayı öğretti abdest aldık.
Sonra elinde bir kitapla salona geldi. Okumaya başladı çok güzel şeyler okuyor söylediği herşeyi dikkatle dinliyordum.
Okuduğu kitap ise beni çok sasirtti. Halil'in okumamı istediği Budiuzzaman Sait nurşi'nin bir kitabıydı adı Risale-i nur çok etkilemişti beni Meral teyze okuyor sonrada benim anlayacağım şekilde türkçeye çeviriyordu.
O gece sabaha kadar sohbet ettik. Konusmalarinda ara sıra benim de fikri mi alıyor aynı zamanda ne düşündüğümü merak ediyordu.
Neden namaz kıldığımızı? Abdest aldığımızı? Neden oruç tuttugumuzu? herşeyi ama herşeyi bir kaç günde öğrendim. Üç dört gündür evden dışarıya hiç çıkmadık Meral teyze zaten pek dışarıya çıkmazdı onun evinde bende kalıyordum. Ikimiz de yalnızdık zaten! Sabahlara kadar Risale-i nur okuyup Kur-an'la okuduklarimızı pekiştiriyor zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorduk. Namaz kilmaya da başlamıştım. Namaz sürelerini de ezberliyor aynı zamanda arapça da öğreniyordum.
Meral teyze benim için bulunmaz bir nimet gibiydi. Ondan çok faydalanmış adeta yeniden doğmuş yep yeni bir hayata baslamistim. Haftalar sonra türban takmaya da karar vermistim. ama hiç kiyafetim yoktu. Nasıl olacağını bilmiyordum calismadigim için parasiz kalmıştım. Yeniden iş aramaya başlamalıydım.
Meral teyzeye bu durumu açtım.
_Meral anne ben kapanmak istiyorum artık.
_Çok sevindim kızım peki kıyafetlerin var mı.?
_Annemin kıyafetleri bana olmaz. yeniden almam gerekiyor.
_Ben versem giyer misin?
_Senin kıyafetlerin de olmaz ki Meral anne!!!
_Benim kıyafetlerim değil zaten kızım?
_Kimin?
_Gel benimle.
Beni hemen banyonun yanındaki odaya götürdü odanın kilitli olduğunu o odanın hiç acilmadigini biliyordum belli ki meral teyzenin çocuklarının odasıydı hiç o odaya girmeye çalışmadım. Merak da etmedim o odayi insanların özeline saygı duyulmasi gerekiyordu.
Odanın kapısını açtı.Odada altı üstlü ranza, iki ayrı elbise dolabı, pek ufak sayilmayacak kadar büyük bir kitaplik, çalışma masasi ve masanın bir köşesinde de bilgisayar vardı. oldukça düzenli kitaplar muntazam dizili ve hemen her yerde meral teyzenin rahmetli kizlari Melek ve Ayşen' in izleri vardı belki ki Meral teyze o günden sonra kapıyı hiç açmamis olmalıydı.
_Ilk defa sana bu kapıyı açtım.Seni kendi evlatlarım gibi sevdim Rabbim onları benden aldı ama seni evlat hasretim dinsin diye gönderdi.
_Teşekkür ederim. Diyebildim sesim titremiş ne diyeceği mi bilmez olmuştum. Ağlamaklı oldum göz yaşlarımı tutamayınca Meral teyze de bana sarilip agladi.
O gece hem hüzünlü hem mutlu bir geceydi Melek ve Ayşen 'in kıyafetleri bana tam olmuştu zaten neredeyse aynı yaşlardaydık onlar öldüğünde aralarında bir yaş vardı aynı kıyafetleri giyiyorlardı zaten onlar türbanlıydı elbiselerinin tamamı da kapalı ve harika görünüyordu. Bundan bir ay falan önce olsa ölü kiyafeti diye kapalı diye bunları asla giymez bakmazdım bile.
Ama şimdi dunyalik eşyalara değer vermiyor Ahirete çok inanıyordum.
Sabah olunca erkenden uyandım.Meral anneyle kahvalti yaptık ve dışarı çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUĞRA
FantasyHalil ve Buğra nin ilginç hikayesi. hikayenin içinde dram var acilarin iç yüzü var. Buğra ve Halil birlikteliğinin hiç bu kadar acı ve aşk dolu olacağını tahmin edemezsiniz.