-18- (Hayatımdaki Acı)

24 6 0
                                    

Mia'dan

"Senden nefret ediyorum thad..." dedim ağlamaklı sesim ile. Ve odadan çıktım... Kapıyı var gücüm ile kapattım. Hastane gibi bir yerdeyiz ama hastane değil. İnsanlar zombi gibi yürüyordu. Korkmaya başladım. Kendimi su anda "fear the walking dead" de imisim gibi hissediyorum. Birden kapı kapanma sesi geldi arkadan. Durdum. Kafamı yana çevirdim. Thad koşarak yanıma geliyordu. Bir şey diyordu.
"Mia dikkat et!" hemen önüme baktım. Koca bir ordu geliyordu. İçlerinden biri jonsen'dı. Doyasıya ağlamak istiyordun. Ama karakterimi thad üzerinde duygusal olarak kodlamamalıyım. Elimde değil geri geri yürümeye başladım. Birden birine çarptım. Yavaşça elini belime sardı. Korkmaya başladım. Sonra nefes aldığını hissettim. Esneme nefesi değiyordu. Sonra da
"Seni koruyacağım. Şimdi yavaşça geri geri yürü... "Dedi. Bu thad idi. Çok şükür. Tanrım onu Bana bağışladığın için çok teşekkürler...
Kafamı salladım olumlu anlamda. Sonra thad bir elini belimden çekti. Ardından da sol elime silah verdi. Silah ağır geldi Ama ben 16 yaşından bu yana atıcılık dersi aldım. Bu yana demiyelim. En azından 2 senelik. O atıcılık derslerinden önce de kickbox eğitimi görüyordum. Tabi arasıra insanları döverek geliştiriyorum:) bu da hayatın tadı tuzu. Neyse ben de Thad in dediğini yaptım. Geri geri yürümeye başladım. Ama Thad in de elini tuttum. Gitmesin diye. Çünkü birtek biz kalmıştık arkadaşlarımızın arasından. Ne kadar iğrenç bir durum. Midori, jonsen, nikolay, hatta dex bile... Daha pek çok kişi gitti.
Bu sırada arkamda birini hissettim. Korkmuyorum da değil.
"T-t-thad... Arkamda biri mi var?"dedim korku ve telaşla. Thad'e göz ucuyla baktım. Kafasını olumlu anlamda salladı.
"Jeremy... Yeni mi aklına geldik?"dedi. Çok korkmuştum. Onlara göz ucuyla baktım.
"Ya sohbet iyi, hoş, güzel ama şu 'fear the walking dead' dizisinden çıksak mı? Ben korkmaya başladım kankalar."dedim. O sırada sonradan fark ettiğim Thad in arkasındaki zombi dikkatimi çekti.
"Thad korkma Yavaşça değil. Jeremy... Sen de arkamızı koru."dedim. Thad in yüzü bembeyaz oldu Birden. Korktum ve hiç düşünmeden ateş ettim. Ya kurşun thad in kafasına gelirse?.. Hiç düşünmedim olanları. Ya thad i de ısırmışsa... Sadece o vardı aklımda... Birden yüzüm kan oldu. Ateş ederken gözümü kapatmışım. Ama içimde çok kötü bir his var. Umarım o değildir. Yavaşça gözlerimi açtım. Ve zombinin ağızı açık ve alnından kan akar bir şekilde karşımda durduğunu gördüm. Kan da büyük bir ihtimalle onundu. Thad i öyle görünce korkmuştum. Hemen ona koştum ve sarıldım. Ama o bana sarılmadı. Tekrar korktum. Thad duvarda kayarak yere oturdu. Hemen onun önüne geçtim.
"Thad... Bir ses ver ne olur..." dedim ağlamaklı bir ses tonu ile.
"İstediğin oldu işte Mia. Benden nefret ettiğini söyledin. Al işte; gideceğim şimdi..."dedi zorla nefes alarak...
"Ya bak thad ben uyurken ne gördüğümü bilemezsin. Senin yapacaklarını gördüm. O nedenle söyledim. Ailemi öldürdün sen. Yoksa ben seni sevmez miyim?" dedim gözümden bir yaş damladı. O da elini zorla kaldırıp yaşı sildi.
" o zaman neden dedin? O zaman benim üzüleceğimi bildiğin halde neden söyledin?"dedi. Zar zor nefes almak şimdi haram gibi oldu. Nefes alırken hırıltılar çıkarmaya başladı. Korktum.
"Bak galiba ben o zamanlarda yönetiliyordum. Normalde ben hiç robot gibi yürümüş müydüm?"dedim ama bu sefer bir tane hıçkırık koptu dudaklarimin arasından. O sırada thad benim sağ elimi tuttu ve sırtına götürdü. Aman tanrım!
"Aman tanrım thad... O... Bıçak mı?"dedim. Başını olumlu anlamda salladı.
"Çıkarıyorum o zaman." dedim telaşlı telaşlı. Hafif gülümsedi. Ardından da kafasını olumlu anlamda salladı. Ben de gülümsedim. Ve hemen thad'i yaslandığı duvardan çektim. O da kafasını omuzuma zombilerin o tarafa yönlendirdi. Sağ elini kaldırdı ve en yakında olanları vurmaya başladı. Bend e onun bir kasılan bir gevişeyen vücudundan bıçağı zar zor yavaş ve kenarları sürtmeyecek şekilde çıkardım. Thad bir kere hıçkırdı. Galiba ağlıyordu. Ama ben onun ağladığını normalde hiç görmemiştim. Neyse ilkleri bir kenara koyalım. Ben hemen orayı sarmalıyım.
"Beline bagladigin gömleği dene."dedi thad inilti ile karışık fısıltıyla. Onu öyle görünce ve duyunca içimden ağlamak geldi. Ama yapamadım. Kendimi kasmaya başladım. Gözlerimi kırpıp durdum. En sonunda biri gömleği belimden çözdü. Ve jeremy gömleği bana uzattı. Bende alıp hemen thad in beline içeriden sardım. Mübarek kaslarından tam bağlayamadım. Sonra da bağlamaya çabalamadım. Hemen geri aldım onu. Ve içeriden sert bir şekilde thad in yaralı sırtına bastırdım. Bu sefer çok yüksek bir sekilde bağırdı. Tiz değil... Tok bir sesle.zombiler korkmuş gibiydi.
"Mia arkadaki tüm zombiler öldü. Şimdi ben thad i kaldıracağım. Ve -zaten senin kattayız- hızla dışarı çıkacağız."dedi. Onayladım. Thad ben kalkarım diye fısıldadı ve çığlık atarak kalkmayı başardı. Onu omuzundan tutup koşmaya başladık. Tabi ben onu sırtındaki yaradan da tutuyorum. Birden aklıma bir şey geldi.
"Thad... Siz gidin. Zaten sizlerin kalbini gereğinden fazla kırdım. Bunun bedelini ödemeliyim." dedim. Ama ikisi de aynı anda durdu.
"Hayır mia. Onu benim yapmam gerekir. Çünkü sizlere ihanet ettim."dedi jeremy.
"Thad... Ikizini binadan uzak bir yere götür. Ve inan ben kendime iyi bakacağım. İnan kendimi koruyacağım... Ve eğer bana bir şey olursa... Annemi bulmaktan asla vazgeçmeyin. Her şey için teşekkür ederim. Gerçekten. Ha bu arada annem bana benzer. O yönümüzden bizi bulabilirsin. Kimseyi koruyamadim. Kimseyi hem de..."dedim.
Jeremy kabul etti ama thad ağlayarak kabul etmedi. Jeremy onu suruyerek dışarı çıkardı. Evet. Macera başlasın!
***
Kesici bir alet bulmalıyım. Buldum. Cam kırığı. Kolumda damar belli olmayan bir yeri kestim. Kan yavaşça akmaya başladı. Bombayı da hemen kanın oraya koydum. Filmlerde öyleydi. Zombiler kana gelirdi. Elimden geldiğince kendimi kastım. Böylece kan daha hızlı akmaya başladı. O değil kan kaybından ölecem amk. Neyse hemen bombanın pimini ağızımla cool bir şekilde açtım ve atabildiğim en uzak noktaya yerden yuvarlayarak attım. Ve bu sırada kapısı açık olan bir odanın içine girdim. Kapıyı kapattım. Bunları yapacak zamanı nereden buldun derseniz 10 saniye boyunca patlamayacağını bildiğimden yaptım. Kendimi korumak için de odanın banyo kısmına girdim. Hem orada bana ve thad e pansuman yapmak için malzeme aldım. -Thad in koluna dikiş atılması lazım. Nasıl olacaksa.-
Kocaman bir ilk yardım çantası buldum. Tabi alıp hemen yere oturdum. Kafamı ve omurgamı koruyarak hemen tostop oldum. Tahminim doğru.
3!
2!
1!
Ve BOOOOOM!!!!!!!!

Seçilmiş Kişi... (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin