Offff. Bu kızların da tripleri hiç çekilmiyor. Ne bu ikisi de kumsalda ağlıyor. İçim şişti yaf.... Şaka la şaka...:) gerçek sandiniz di mi la? Midori mia'nın yanına gitti. Mia da onu uzaklaştırmak için sert bir yumruk çaktı. Midori'nin karnına geldi ve kız biraz geriledi. Sonra da mia'nın yanına oturdu. İkisi de ağlıyorken mia ona baktı. Ağladığını görünce sanki birkaç birşey söyledi. Sonra da çekip bizim çadıra gitti. Ben de onun yanına gitmek için koşarken dex'in de midori'nin yanına gittiğini fark ettim. Birden durdum. Dex gerimdeydi. Ben de fırsattan yararlanarak ayağımı tam geçerken önüne koydum. Yani... Çelme taktım. O da yerle ilişkiye girdi. Hahahahahahahahah...dur ya dışa da yansıtayım.
_Hahahahahahahahaha... Dex demek midori'den daha çekici bir şey buldun. Hamile bıraktın lan kumsalı.... Hahahahahahahahah...
_kes lan sesini ödlek. Sefgiline muhayyet ol muhayyet....
Dedi ve söylene söylene; topallayarak midorinin yolunu tuttu. Ben de ayağımın el verdiği kadar koşup çadırıma girdim. Mia uyuyor mu bilemiyorum. Çünkü kafasını yastığa gömmüş. Yanına oturdum.
"Mia... Iyimisin?"
"Thad... Sonunda... Neden gelmedin..."dedi.
"Çünkü sakinlesmen lazımdı. O anki ruh haline göre yanında kimseyi istemiyordun. Ben de tepkini ölçmek için midoriye destek verdim. O da senin yanına gitti."
"Peki o zaman... Sana kaçış hakkında bir fikrim olduğunu söylemiştim. Şimdi anlatiyim mi?" dedi.
"Olur. Hem de çok güzel olur."dedim. Anlatmaya başladı. İlk yataktan çıktı. Ağır adımlarla köyün içinde olasarak anlatmaya başladı. Yanıma gittim ve ona sarıldım. O da beraber yurumemiz için daha da yavaşladı. Sarılmayı bıraktım ve ona koluma girmesi için kaş göz işareti yaptım. O da koluma girdi. Anlatmaya başladı...
"Babam mekanik eşyaların nasıl zıt tarafa doğru çalıştırılması gerektiğini anlatırdı hep. Ben ise sadece defterime yazar, isime yarayacak bir gün için ezberlerdim her şeyi... Tabi eğer bir kaç tamir ağleti varsa bu lanet yerde. O zaman belki asansörün kapağını acar hatta belki de asansörü bize getirir. Zıt yönde hareketini saglarim. Böylece buradaki insanları kurtarmış oluruz. Ama o işi bayağı uzun sürede anca tamamlayabilirim. Sen git. Ben sana malzemeleri bil ve 20 dakika sonra asansörün orada buluşalım. Kimseye anlatma bu olayı." dedi. Basimla onayladım. Sonra tekrar bizim çadıra doğru koşma yarısı yaptık. O bacakla nasıl kosuyorsa. Kemiği görünmüştü. Dikiş atılırken hiç sesini cikarmamisti. Heralde daha ondan öğrenmem gereken çok şey var. Neyse hemen çadıra ulaştık. Masanın yanındaki sandalyeyi çekip oturdu. İstedikleri aynen şöyleydi:
1.Çekiç
2.Ip
3. Makas
4.Kurbağcık anahtarı
5.Yıldız tornavida
6.normal tornavida
7.pense
8.yağ
9. Makas
Bunların hepsini nereden bulacağımı biliyorum. Hemen pazar kısmına yöneldim.
"Merhaba tomas. Seni rahatsız ediyorum ama şu malzemeleri verebilir misin?" dedim. Başı ile onayladı ve içeri gitti dükkan gibi bir seyin. Sonra elinde posetle geri döndü ve bana verdi. İçini açıp baktım olanlara. Ip ve yağ yoktu. Bir de makas.
"Abi o malzemeler kalmamış petra 'dan alabilirsin. Hemen benim 3 yan dükkanda çalışıyor. Dex'in ablası. Beraber çalışıyorlar. Ama şu anda dex orada değil." dedi. Teşekkür ettim ve oraya doğru yürüdüm. Ne istediğimi söyledim. Hemen getirdi başka bir posetle. Poset dediğim öyle kese kağıdı yani ne beklersiniz ki? Ip, makas ve yağı verdi. Teşekkür edip tekrar asansörün oraya döndüm. Mia oraya çökmüş elinde bir kalem ve cetvel oynuyor onlarla. Hemen yanına koştum. Kız da mutlulukla sarıldı bana ben de elinde pense ve çekiç tutuyordum. O da metal bir şey tutuyordu. Herhalde kırmaya yardım edicekti o küçük malzeme. Ben pense ile sabitledim kilidi. Var gücümle sıkıyorum ama yok. Bana mısın demiyor. Sağlammış ki kirilmadi. Sabitlemek amacıyla tutup mia'nın işini halletmesini kolaylastirdim. O metal şeyi tuttu. Ve birden boşluktan assagiya attı. "Ding" diye bir ses geldi ve asansör gelmeye başladı. Tabi herkes bizim yanımıza koştu. Labirent titremeye ve deprem olmaya başladı. Asansör gorununce herkes çığlık çığlığa seviniyordu. Asansör tam gelirken kilit kırıldı ve asansör yer yüzüne geldi. Mia da büyük ustalıkla içindeki bir plakayı çıkarıp onu devre dışı bıraktı ve hizlica asansörden ayrıldı. Sansor de tisladi. Tam inecekken mia hemen içeri girdi ve bir düğmeye bastı. Asansör ise hareket etmeden öyle durdu.mia da benim sinirlenip fırlattığın şeyi cantasindan çıkardı. Sonra da köyde gezinmeye başladı. En son asansöre geldi. Her yerde 'dit'leme sesi stabil iken asansörün orada hizlica 'dit'ledi. Ve sonra üstündeki kırmızı ışık yeşil oldu. Herkes asansöre dolustu. Bazıları girmedi. 18 kişi girmedi. O antony 'nin oradan kacarkenki kadro tamdı. Digerleri de bize inanmadi. Sonra da olanlar işte. Mia cetvel ile bir duz çizgi çizdi. Sonuç olarak da sanki biliyormuş gibi oraya çekiçle sağlam darbeler vurdu. Birden Asansör çalışmaya başladı. Kapağı kapandı ve bizi aşağı doğru çekmeye başladı. İlk bizi taşıyıp tasimayacagi konusunda çok büyük tedirgin oldum. Ama sonra yavasladigimizi anladığımızda rahatladık. Birden durdu asansör.
Oha amk sen.... Yuh....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçilmiş Kişi... (Düzenleniyor)
Ciencia FicciónHava karanlıktı. Bir sürü ses ve fener ışığı vardı. Yatağımda kıpırdandığımda biri yanıma Midori'yi koydu. Tam doğrulacakken beni yatağa geri itti. Ona baktım. İnsana benzemiyordu. Bana... Bana şey dedi... "Üzgünüm, siz bizim için bir tehtitsini...