MEDYA>> BAEKHYUN *-*
***********
Aile yemeğinin ve tabi ki senin utanç verici geçenin üzerinden neredeyse bir hafta geçmişti. Rutinine devam ediyordun. Okula gidip, geriye kalan zamanda kafede çalışmaya gidiyordun. Üzerine giydiğin gömleğin son düğmesini ilikledin ve siyah renkli önlüğü bağladın. İşinin başına geçmek için hazırdın. Personel odasından çıkmak için kapıyı açtığında tezgahın orada Soo unniyi ve Sehun''u gördün.
Ne oluyordu orda. Sehun, Soo unnieyi mi öpüyordu? Sehun'un onu yanağından öpüp çekildiğini görmüştün. Zaten yemekte de bir şeyler sezmiştin. Ne vardı o ikisinin arasında?
Gözlerini kıstın ve onlara doğru ilerledin.
''Unnie, nasıl gidiyor?'' dedin ve Soo'nun sana panikleyerek dönmesini gördün.
''Aa Lee, gelmişsin.''
''Evet, geldim.'' Dedin ve gülümsedin. Sehun'a döndün. ''Sehun, senin burada ne işin var?''
''Ne?''
''Çok sık burada takılıyorsun.''
''Yakında burada işe başlayacağım için ortamı öğreniyorum.'' Sehun, cevapladığında Soo unnienin ona baktığını gördün.
''Öyle mi?''
''Evet.''
''Nedense bana başka bir şey varmış gibi geliyor.'' Tek kaşını kaldırdın.
''Na-nasıl başka şey varmış gibi?'' Soo kekelemişti ve sen onu yakaladığına emin olmuştun. Kesinlikle Sehun ile aralarından bir şey vardı.
''Unnie, Sehun ile aranızda ne var sizin?'' ikiliye bakarken, aralarında geçen kısa bakışmaya şahit oldun.
''Lee bak-''
''Soo söyle artık.'' Sehun, dedi ve sana baktı. '' Lee, biz Soo ile birlikteyiz.''
''Sehun!''
''Nasıl yani?''
''Şöyle, Soo ile ben sevgiliyiz. Yani çok olmadı ama yaklaşık üç haftadır bu böyle.''
''Ne?'' şaşkınca Soo'ya baktın. ''Üç mü?''
''Lee, bak sana söyleyecektim ama fırsatını bulamadım.'' Soo'ya hayal kırıklığı ile bakıyordun. Aile bellediğin insanın sana sevgilisi olduğunu söylememesi incitmişti. Halbuki sen Baekhyun ile olan her şeyi ilk ona anlatıyordun.
''Üç haftadır Sehun ile çıkıyorsun ve bana söylemek için fırsatın olmadığını mı söylüyorsun? Vaaaahh!!'' dedin. ''Ben iyi olduğumuzu sanıyordum.''
''Lee öyle değil bak tatlım-''
''Gerek yok unnie, fark etmesem söylemeyecektin bile değil mi?''
''Hayır bak-''
''Neyse ben işimin başına geçiyorum. Senin adına sevindim.'' Dedin ve Sehun'a baktın. ''Üzme onu Sehun.'' Burukça gülümsedin ve daha fazla konuşmak istemediğin için müşterilerle ilgilenmeye koyuldun.
Senin ailen olan tek insanın böyle bir şey yapması incitmişti. Ne diye saklama gereği duyduğunu anlamamıştın bile, ama cidden üzülmüştün. İnsan ablasının böyle bir şeyi olduğunda ilk kendine gelip anlatmasını istiyordu. İkisinin zaten yakıştığını düşünüyordun. Neden gelip sana söylememişti?
Moralin yerlerdeydi. Müşterilere gülümsemeye çalışıyordun ama canın hiçte istemiyordu.
*********