Gözlerimi açtığımda saat sekiz olmuştu. İki saat önce pastanede olmam gerekiyordu. Fakat tüm gün dolaşıp üzerine bir de geç yattığım için uyanamamıştım.
Hızla telefonuma uzanıp Sehun'u aradım. Açan Luhan'dı.
"Chanyeol?"
"Luhan? Sen misin?"
"Hmhm benim. Sehun şuan müşterilerle ilgileniyor. Önemli bir şey varsa ileteyim."
"Uyuyakaldığımı haber verecektim. Duş alıp hemen çıkacağım. Çok yoğunluk var mı?"
"Ben sevgilime yardımcı oluyorum. Acele etmene gerek yok. Hem Baekhyun ve bir arkadaşı da burada. Sanırım seni bekliyorlar."
"Yixing mi?"
"Evet! Sürekli sırıtıyor. Biraz tuhaf biri ve sanırım senden hoşlanıyor."
"Bunları duymuyorlar değil mi Lu?"
"Hayır, ben mutfaktayım. Sehun için krema hazırlıyorum. Pasta siparişi aldı da."
"Baekhyun'a çaktırmadan beni aramasını söyler misin? Mutfağa bir iş için çağırıyormuş gibi yapabilirsin."
"Pekala, halledeceğim."
Telefonu kapattıktan sonra hızla duşa girdim. Baekhyun beni en iyi tanıyan insandı. Uyandığımda hemen duşa gireceğimi bilirdi. Bu nedenle aramak için bekleyeceğine emindim.
Duştan çıkıp dolabın önüne dikildim. Yifan'ı tamamen geride bırakıp yeni bir hayata başlayacaktım.
Dün aldığım gömleği ve pantolonu giyip saçlarımı karıştırdım. Pastaneyi kapatıp gidemezdim. Orada bir yıllık emeğim vardı. Beni hatırlamayan eski sevgilime artık onunla çalışmayacağımı da söyleyemezdim. Henüz işe bile başlamadan bunu yaparsam dikkat çekecekti. Herhangi bir açıklama yapamazdım.
Kısa süre duraklayıp derin bir nefes aldım. Hayatımın her gününde sevdiğim adamdı o.. Ondan vazgeçme kararı almak kalbimi zorluyordu. Tam yatağa girip tüm gün ağlamayı düşünürken telefonum çalmaya başladı.
"Channi! Neredesin sen?"
"Baek.. Ben iyi değilim."
"Neden? O mesele mi? Dün gece attığın mesaj gerçek miydi? Yani tamamen bitiriyor musun?"
"Evet.. Yixing'i bu yüzden getirmedin mi zaten?"
"Hem evet hem hayır.."
"Duruma göre mi değiştireceksin?"
"Aslında öyle değil. O mesajın gerçek olmasını çok istedim. Onu unutup mutlu olmanı istiyorum. Ama Yixing'i bu yüzden getirmedim. Seni aramaya çekindiği için o ısrar etti. Seni görmek istiyormuş. Sanırım senden gerçekten hoşlanıyor."
"Bunu onunla konuşacağım."
"Tamam, geliyor musun?"
"Evet, az sonra çıkacağım."
"Bana çikolata almazsan kapıdan içeri giremezsin."
"Şuan bir pastane mutfağındasın Baek. Mavi dolabın oraya ilerle. Yanında kırmızı tek kapılı tahta bir dolap var."
"Uzun olan mı?"
"Evet. Üstten ikinci rafta kavanozlar dolusu beyaz çikolata var. Eve de götürebilirsin."
"Seviliyorsun dostum. Teşekkürler~"
"Bana şirinlik yapma. Git Jongin'e yap."
"Ona bol bol yapıyorum zaten."
