14. Bölüm

436 53 34
                                    


Gözlerimi açtığımda hala öpücüğün etkisindeydim. Zorlukla daldığım uykum henüz tamamlanmamışken işe gitmek için uyanmak zorunda kalmıştım.

Yatakta doğrulup etrafıma baktım. Eve nasıl girdiğimi, kıyafetlerimi hangi ara çıkardığımı ve yatağa ne zaman yattığımı bilmiyordum.

Gece olan şeyi hatırlayınca yüzüme istemsizce bir gülümseme yerleşti. Yıllar sonra Yifan'ın dudaklarını dudaklarımda hissetmek tüm vücudumun uyuşmasına sebep olmuştu. Dudaklarından zorla ayrılıp binaya koşarken yanaklarımın yandığını hissetmiştim. En kötüsü de bu hissi çok özlediğimi fark etmiştim.

Eve gittikten sonra Yifan'dan birkaç mesaj gelmişti. Ama hepsini görmezden gelip yatmıştım. Her ne kadar uyuyamasam da yatağın içinde bir sağa bir sola dönüp durmuştum.

İçerden gelen seslerle Yifan'lı düşüncelerimden sıyrılıp yataktan kalktım. Düşünmemiz gereken biri vardı ve eski aşkımla ilgili endişelerimi bir kenara bırakmam gerekiyordu.

"Günaydın!"

"Günaydın.."

Sehun mırıldandığında Baekhyun hüzünle onu izliyordu. İşaret edip mutfağa çağırdım ve önden ilerledim.

"Ne yapacağız Baek?"

"Ben.. Bilmiyorum Chanyeol."

"Acaba Tao'yu mu çağırsak? Bugün bana sen yardım edersin. Tao da buraya gelir. Böylece Sehun yalnız kalmamış olur."

"Ama dün.. Yani bir şey duydum ve sana sorduğumda onayladın."

"Evet, Tao ondan hoşlanıyor. Ama olumlu tarafından bakmamız gerek. Sehun şuan çok kötü hissediyor. Sen abisi olduğun için rahat konuşamayabilir. Böyle bir durumda hem ona çok değer veren hem de rahat konuşabileceği biri olması iyi olacaktır."

"Sanırım haklısın.. Şimdilik Sehun'un iyi hissetmesini düşüneceğim. Tao'nun hislerini daha sonra düşünürüz."

"Bu işler belli olmaz Baek. Belki bir gün ikisi.."

"Luhan onun için özeldi. Biliyorsun işte.. Sehun ilk kez birinin altında oluyor."

"Tanrım.. Kardeşinin özel hayatını bu kadar yakından takip etme. Onu utandıracaksın."

"Her zaman onu koruyorsun. Hıh!"

Dil çıkarıp mutfaktan çıktığımda peşimden geldi. Amacımız Sehun'u az da olsa neşelendirmekti.

Yanına gittiğimde sesi çıkmıyordu. Yattığı yatağa oturup saçlarını okşadım. Sorduğum hiçbir şeye cevap vermiyordu. Gözlerindeki kızarıklık ve şişlikler bütün gece uyumadığını gösteriyordu. Uykusuz kalması yetmezmiş gibi saatlerce ağlamıştı.

Ben Sehun'la ilgilenirken Baekhyun telefonumu alıp içeri gitti. Tao'ya haber verecekti. O geldiğinde de biz pastaneye gitmek için evden çıkacaktık. Sehun'un ruhsal durumunun evde yalnız kalmaya uygun olmadığını düşünüyorduk. İkimiz de korkuyorduk.

Tao geldikten sonra evden çıktık. Kasvetli günü renklendirecek planlarım vardı. Bu yüzden hızla pastaneye gittik.

Yifan kafenin kapısından bakıyordu. Kalbime dokunan gülümsemesini görünce hemen başımı çevirip içeri girdim.

"Yifan seni izliyordu?"

"Gördüm.. Dün gece yüzünden.. Her şeyi mahvettim Baek.."

"Nasıl?"

Delicious ✓Where stories live. Discover now