TUTKU

sororem

Ağlamak ruhun kanama şeklidir
Sargısı yok çaresi yok sebebi var

Bu gün başım çok ağrıyor son günlerde innenin yan etkileri dahada arttı dayanılıcak gibi deyil
Daha hava aydınlanmadan kalkmıştım
Off başım ne olur biri bana yardım etsin

Kutsal ruh yar
Daha cümlemi tamamlamadan gür ve kararlı bir ses duydum iyide bu ne şimdi çan deyil
Ve daha hava karanlık bu ses ne?

Gözlerimi kapattım ve susmasını bekledim o kadar kendinden emin yüksek bir sesle okuyordu ki bu herneyse sanki bir çağrı gibi sanki birşeye davet eder gibi bu tarifi imkansız bir ses gözlerim sımsıkı kapalıydı dışarıda yankılanan ses bütün hücrelerimi harekete geçirmişti sanki bilmediğim tuhaf bir huzur doğmuştu içime herneyse çok güzel ve eşsizdi bitmişti ben gözlerimi istemsizce açtım ve bir damla yaş iniverdi parmağımı yanağıma deydirdim iyide ben neden ağladım ki neden!!!

Off tamam sera sakin ol bir ağrı kesici al
Odanın kapısını açıp dışarı attım kendimi

Artık ilk geldiğim odada daha doğrusu zindan gibi yerde kalmıyordum abim bana güzel bir oda hazırlatmıştı orda kalıyordum artık

Salonda biri ile çarpıştım
Ah kene çarptım yere düştü zavallım

" adhuc sakin ol yavaş ne oluyor"
" özür dilerim  ken canın acıdımı?"

" hayır adhuc niye bu saatte uyanıksın ki"
" başım çok ağrıyor ken nefret ediyorum o innelerden ya baş ağrısı yapıyor bide"

" bidesi ne adhuc "
" bir ses duydum demin çok yüksek bir sesti"
" Nasıl bir sesti adhuc ne diyordu mesela"
" allahu ekber diyordu galiba tuhaf bir sesti resmen özgürlük gibi huzur dolu tarifsiz bir sesti"
" ezan o adhuc "
" ezan mı o ne"
" bizim çanlarımız Nasıl varsa müslümanlarında ezanları var adhuc "
"Ezan garip"
" garip olan ne adhuc "
" yok birşey ken"
" adhuc garip olan ne "
" yani bizim çanlardan daha eşsiz tarifsiz bir histi "

" biliyorum adhuc özellikle sabah okunanları"
" sen seviyormusun peki ezanı"
" seviyorum bana çok derin geliyor adhuc sanki olması gereken oymuş gibi ama sonra "
" ama sonra ne"
" sonra paulonun anlattıkları yani incil kutsal ruh isa yani ne bilim adhuc tarafımı seçemiyorum sanki ama hep bir yanım daha ağır geliyor "
" hangi yanın "
" ezana olan sevgim tek tanrıya olan merakım müslümanların hiç görmeden sevdiği o son peygamberimiz dediği peygamberi hep ağır basıyor bu yanım benim yolum bu olmalı sanki adhuc "

" ken ben hiçbirşey hatırlamıyorum bilmiyorum ama oses derin ve çok hüzünlüydü çok etkileyiciydi muhteşem ve bir okadar da anlatılamaz bir sesti"

" öyle adhuc hadi geri dön odana uyu bu gün bahçede kahvaltımızı yapalım "

" tamam ken iyi uykular"

Odama geri dönüp derin bir uyku çektim

" adhuc adhuc "
Ah bune ya zar zor açtım gözlerimi ken baş ucumda oturmuş beni dürtüklüyordu

" ya ken ne oluyor sabah sabah"
" amma uyudun adhuc hadi kalk ben çok açım bu gün sen bana kahvaltı hazırlıycaksın"
" neden luya yok mu ben neden hazırlıyorum"

Üzgünce dudaklarını büktü o kadar masumduki kıyamadım iyiki o var kimseyi hiçbirşeyi hatırlamasam bile hatta kendimi bile ama o iyiki var onun varlığı bana güven veriyor

" peki tamam sana bu gün kahvaltıyı ben hazırlayacağım sen Nasıl istersen "

Birden gözleri ışıldadı kollarını boynuma doladı