"Bence A şıkkı olsun."dedi Gideon. Tamam anlamında kafa salladım.
"Bud amca biz kasabayı gezmeye çıkıyoruz."dedim.
"İyi eğlenceler."dedi paraları kimse görmeden öperek.
Fotoğraf makinemi aldım ve kulübe den çıktık.
Bir yarım saat falan gezdik.
"Gideon ben acıktım."dedim karnımı tutarak.
"Tamam hadi gel."dedi koşarak.
Arkasından koşuyordum. Ayağım ayağıma takıldı. Yere düştüm. Sanırım 2 sevgili benim hakkımda konuşuyordu. Sanırım.
"Haaah! Yürümeyi beceremeyen bebek, kasabayı gezmeye çıkmış. Ovv. Annen baban nerde senin?"dedi değişik kız.
"Ben bir büyüğü olarak onu kaldırayım. Sen konuşabiliyor musun? " dedi mavi giyinmiş çocuk.
"Pacifica iyi misin?"dedi Gideon bir anda ortaya çıkarak.
"Ovv suna bak kardeşi mi dedesi mi karar veremediğim tatlı şey gelmiş."dedi mavili kız.
"Demek adın Pacifica. Adında senin kadar güzelmiş. Aslında sen adından da güzelsin. Bebek.😉😘"dedi mavili çocuk.
"Sen bana mı asılıyorsun?"dedim.
"Bilmem öyle mi. Ovv şuna bak bebek konuşabiliyor."dedi. Çenemi tutup dudaklarıma yaklaşarak. Gözleri açıktı. Ne yapsam. Buldum!
"Ahh! Ne yaptın sen. Öyle aptal aptal bakmayın. Yardım edin. Bunu ödeyeceksin."dedi gözünü tutarak. Tabi ki de gözüne biber gazı sıktım. 😇😇
"Ah kardeşim dur. Sende çekil ayağımın altından pis hippi faresi. Yada tavuklardan hoşlanmam. O zaman pis tavuk."dedi.
"Ben tavuk besliyorum ama o senden daha çok saygılı ve temiz."dedim. "Git hadi kardeşine yardım et."dedim. Yürümeye devam ettim. Arkama bakmadan koştum.
En sonunda yemek yemeye geldik.
"Kahveli omlet (krep te olabilir.) geldi. Afiyet olsun Pacifica."dedi Gideon.
"Sanada afiyet olsun."dedim.
"Ahh yine onlar."dedim iç çekerek.
"Ne oldu beğenemedin mi güzelim. Ver bir öp-"demesi ile omleti ağzına tıktım. Güldük. "Hadi Gidelim burası çok mavi oldu."dedim. "Sen istersen pembe giyerim."dedi mavi çocuk.
"Hadi ben hesabı ödedim. Hadi Pac."dedi Gideon.
"Aa nereye. Biz sizi bırakmadan gidemezsiniz."dedi o kız.
"Bg nsl gbtsez obrecku."dedi Gideon. Bizim uydurdugumuz dili kullanarak.
"Bglmgyurpm. Svşlm bn erkasdeth halletufsrtj. Pffg" dedim.
Konuşmanın normal dil versyonu:
"Biz nasıl gidiceğiz off canım sıkıldı."
"Bilmiyorum. Sıvışalım ben erkeği hallederim."Elimle çocuğu kendime yaklaştırıp onu öpecek gibi yaptım. Ve kurtuldum. Koşarak eve gittim.
"Gideon Nerede? "Dedi Bud Amca.
"Gelir o birazdan."dedim ve geldi.
"Çocuklar hadi sizi bir gösteriye götüreyim."dedi bizi sürükleyerek.
Kendimizi bir çadıra yürürken bulduk. Bir adam vardı çok cılız idi. Bir gözünü kapatmış,mavi saçlı,mavi takım elbiseli bir adam. "Buyrun."dedi. İçeriyi gösterdi. Boş bulduğumuz bir yere oturduk. Işıklar kapandı. İki çocuk dur bi dakika. Bunları hatırlıyorum!
"Herkese merhabalar. Ben Dipper Pines. Bu da Mabel Pines. Bizim özel güçlerimiz var. Ben zihin okuyup geleceği görüyorum. Oda zihni ile eşyaları hareket ettiriyor. İsterseniz başlayalım."dedi Dipper. Ayy isim çok tatlı.
"Şu anda aranızda bir kız benim adımın ne kadar tatlı olduğunu düşünüyor. Ve bizi nereden gördüğünü hatırlıyor. Adını söyleyemeyeceğim."dedi Dipper. "Bak hala öyle."dedi Dipper. "Kime di-"
Yazar:" üff bi sus ya kendine hakim ol."dedi. Sustu sonunda. 😇😇😇😇.
Ve gösteri başlıyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavinin Mor Tonu
Hayran KurguBir Reverse Falls Hikayesi Aşk için her zaman doğru kişi mi gerek. Peki doğru zaman. Fakat o kişi doğru kişi mi... "Bak hiç bir şey göründüğü gibi değil!" "Ben görüceğimi gördüm. Üzgünüm buraya kadarmış." ve kız uçurumdan düşer. Oğlan onu kurta...