8.BÖLÜM

85 5 1
                                    

Sanırım dışarıda fazla kalmıştım. Peki yemek yemek için çıkıp hiçbirşey yemememe ne demeli? Duygu'nun anlatacakları, benim olaylsrım derken zmaan geçmişti zaten. Yemek yemeye bile fırsat yoktu. Neyseki içim rahattı, Duygu da yaşadıklarını anlatarak rahatlamıştı. Mutluyduk, daha da mutlu olacaktık. Bir taksi bulup hastanenin yanındaki kafeden şirkete doğru gitmek için yola koyuldum. Taksi bulmam çok zor olmamıştı Allahtan.
Şirketin önüne geldiğimde taksimetreye bakıp adama ücreti uzattım ve taksiden indim. Şirket kalabalıktı birşeyler olmuş gibiydi ama hiçbirşey anlamamıştım...Demir beyin yerde boylu boyuna yattığını görrne dek tabiki.
Neler olmuştu? Şu anda öğrenmek değil yardım etmek istiyordum, kalabalığa doğru koştum ve Pars Bey'i babasının başında diz çökmüş elinde telefon ambulans çağırdığını fark ettim.
Yaklaşık on dakika içerisinde ambulans gelmişti ve Demir bey sedye ile ambulansa getirildi. Pars Bey'de babası ile gidecekti muhtemelen. Yardımcı olabileceğimi düşünerek sordum...
"Pars Bey sizinle gelmemi ister misiniz? Belki bir yardımım dokunur? "
Pars Bey zaten yeterince üzgündü. Cevap da vermemişti zaten, ama yardımım olacagını düşünerekten ambulansa bindim.
Ambulans hastanenin önüne geldiğinde Demir bey'i içeriye aldılar. Pars'ta peşinden...Pars Bey.
Gerekli yetkiler yapıldığında Demir Bey'in anlık bir kalp krizi geçirdiğini tespit ettiler.
Ciddi birşey olmasa da korkuttu herkesi Demir Bey. Başta da oğlunu.
Pars Bey'i ilk defa böyle bir halde gördüm ben, ciddi anlamda korkmuştu.
Babasını kaybetme korkusu yasadı, normal birşey değildi haliyle.
Pars bey hastane masraflarını ödemek ve taburcu işlemlerini yapmak için odadan çıktığında bende Demir Bey'in toparlanması için çıktım odadan.
Pars bey ödemeyş yaptıktan sonra kapının önüne yanıma geldi.
"Teşekkür ederim Gizem, yanımda, yanımızda olduğun için teşekkür ederim."
Şaşırmıştım ve anlayamamıştım. Neler oluyordu? O kadar mı iyi gelmişti yanlarında olmam?
Mutlu etmişti beni bu sözler. Nedenini bilmesem de, mutluydum.
Hastaneden çıktığımızda Demir Bey onlarla gelmeyi teklif edince reddetmek istemedim. Demir Bey rahatsız olguğu için arkada oturdu, bende Pars Bey'in yanına ön koltuğa geçtim. Oldukça sessiz geçen yolculuğun hemen hemen yarısında Demir Bey sessizliği bozarak:
"Teşekkürler Gizemciğim, elbette kimsenin yanımızada olmasına gerek yoktu ama koskoca şirketten yanımızda tek sen vardın, yeni olmana rağmen."
"Hiç önemli değil Demir Bey, her zaman. Ama ben eşinize haber veremedim, Pars bey de malum baya üzgündü. Telaşlanmasın."
Ne kadar da düşünceli bir çalışanım ya!
"Yok Gizemciğim, haberi var lakin gelmesini biz istemedik, zaten önemli birşeyim yok."
"Bu mutlu ediyor işte Demir Bey, korkuttunuz."
Ve yine bir sessizlik aldı arabanın içini,Pars Bey zaten yol boyunca hiç konuşmadı sanırım ciddi anlamda korkmuştu.

YALNIZ DEĞİLSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin