Selim, Melih, Murat, Melis ve Senem Yürüyerek bir kafeye girdiler.
Kafenin girişindeki kocaman kahverengi duvarlar çok dikkat çekiyordu. İçerde Melih garsonu çağırdı.Menüleriniz.
Teşekkürler.
Selim ben bir cappichino alıcam sen?
Hmm. Bende aynısından alayım.
O zaman ben bir milkshake alayım. Ama çilekli olsun. Dedi Melis.
Senem, sen ne alırsın?
Hm bende bir tane su.
Bende bir türk kahvesi rica edeyim. Dedi Murat.
Efendim siparisleriniz 5 dk'ya kadar hazır. Deyip hızla oradan uzaklaştı. Bizimkilerde sohbete girdi.
Meclisin gelmesi Selimi bayağı değiştirdi. Melisle çok konuşuyordu.
Tabi bu Melihten kaçmaz. Selimin kulağına yaklaşarak.Selim sizde ne yapistiniz be biraz bize dön.
Ciddi misin. Tamam Deneme dönerek
Ee Senem sen gorusmeyeli nasılsın?
İyiyim. Tatil rahat geldi valla. Ohh bi köşede yatıp iki gün orada oturup film izleyesim var.
Aaaa, Senem, konu ne ara oraya geldi?
Hahahahahahahahahahahaha.
Ohaa. O nasil bir gülüş?
Melis Selimin kulağına yaklaşıp,
Selim benim gitmem lazım. Eve beklerler.
Kalsaydım ne güzel sohbet ediyorduk.
Sonra belki.
Gençler Melis gidiyormuş. Ben bir yolcu edip geleyim.
Vedalasip Selim ve Melis kafeden çıktılar.
Selim herşey için teşekkürler.
Tekrard...... AAAAAAAAAA çantam.Aniden birisi Melisin çantasını kaptı. Selim hemen hareketlenip koşmaya başladı.
Gel lan şerefsiz. Tutun şunuuuuuuu.
O ara hırsızın önüne bej araba geçti. Tam o zaman Selim bir zıplayıp hırsıza atlayıp yumruklamaya basladi. Adam yerde Selim çantayı aldı, gencin yüzüne tükürdü ve Melisin yanına gitti.
Seliiim. Çantam. Çok teşekkürler. Hayatımı kurtardın.
Ne demek Melis kim olsa öyle yapardı deyip bir taksi durdurdu.
Taksi durdu. Taksiye binmeden Selimin yanağına bir öpücük kondurdu.