Selim gözlüklü, kaslı,orta boylu, bol ve gür saçlı, zeki birisi, Melih az bir kilolu, efsane saçları olan, zeki ve iyi giyinen birisidir. Bu arkadaşlar üniversitede 2. yıllarını yapıyorlar. Onlar ilkokul 3 ten beri beraberler.
Vakit kaybetmeden hikayeye başlayalım.Yine beraberlerdi o gün. Melih ve Selim. O ıssız sokaklar kadar sessizdi bir çıt çıksa korkulacak derecede. Sıkılmaya başladı Selim. Ansızın söze girdi.
Şiştim be artık bi çıksak yav. Bu nedir böyle? Hadi itiraz istemem.
Offff ya ayağım ağrıyor. Oturalım. Der gibi hareketler yaptı. Ama Selim asla durmaz. Israrı sayesinde Melih kalktı. Selim odasına doğru yola çıktı. Hemen yatağının yanındaki komodininin üstünde olan arabanın anahtarını aldı. Melihde hazırdı. Selim onun odasına gelip onu çağırdı. Hemen evden çıkıp kapıyı kilitlediler.
Selim arabayı sürecekti. Arabayı açtıktan sonra anahtarı taktı ve arabayı çalıştırdı. Taksime doğru yola çıktılar. Son derece dikkatli araba süren Selim ışıkta durduktan sonra 'Tak, viyu viyu viyu viyu' arabaya bir araç çarpmıştı. Selim hemen arabadan inip arkaya doğru gitti.
Lan şerrrooooohaaaaa öhöm öhöm. Melih gel de bir bak ya arka pert olmuş. Dedi ve hemen arkaya gitti. Arkadaki kızlar bayılmışlar. Selim o arabanın kapısını açmaya çalıştı ama kapı sıkışmış. Ama oha onların arabaya bak felç bizim o kadarda deil. Selim kapıyı 2 defa daha çekti ama açılmadı. Elini kafasına koydu eline bir ıslaklık hissetti. Elini cekti ve kan gördü. Herkez oraya toplanmış. Selim en sonunda kapıya öyle bir tekme vurdu ki kapı açıldı. Selim hemen şöför bayanı indirdi diyer insanlarda diğer kişiyi indirdi. Kız birden uyandı. "Aaaaa bismillahirrahmanırrahim.Ne ne oldu bana? Melek, Melek nerde? " diye bağırdı. Selim
Sakin ol, ayağa kalkma arkadaşın sanırım iyi orada. Bir yerinde ağrı varmı?
Ya mal ne diyorsun nerden biliyon iyi olduğunu. Ah! Belim.