Kalbindeki Sesini Dinle

İzel mi Kıskanıyor ?

Aras'tan :

İçeri girdiğimde hâla uyuyordu. İnsan bu kadar mı tatlı oluyordu ? Telefonuna mesaj gelmişti. Bakmadım. Bir kızın özelini karıştıramazdım. Ama sevgili de sayılırdık. Yani ben sayıyordum.

Telefonu açtım ve gördüğüm görüntüye gülsem mi şaşırsam mı diye kararsız kaldım.

Resmen beni habersiz çekip arka plan yapmıştı. Ama yakışıklıda çıkmışım. Karizma tavan yaptı biliyorum...

Mesaja baktım ve Melisa adında bir kız mesaj atmıştı...

"Uyandıysan o konumunu attığım kafeye gelir misin ?  Önemli bir konu konuşacağız. Görüşürüz."

Önemli dediği neydi acaba ?

Attığı mesajı düşünürken İzel uyanmıştı.

Elimde telefonu görünce gözleri büyüdü ve hemen almaya çalıştı. Ben de ;

"Gördüm. Meraklanma. Ama haber verseydin daha iyi poz verirdim."

Deyip kahkaha attım. Sonra o arkaplanı silmemesini söyledim. Neden mi ? Böyle bana davranmasını seviyordum.

İzel elimden telefonu alıp mesajlara girdi ve benim okumadığımı zannettiği mesajı okudu. Apar topar kalmaya çalışınca bende onu engelledim.

"İzel ne olduğunu söyler misin ? "

"Arkadaşım rahatsızlanmış onun yanına gidecektim."

"Tamam. Ama ara bak bir şey olurs-"

"Aras ben çocuk değilim."

Kabul ettiğimin farkındayım. Ama neden  böyle bir şey yaptım ? Çünkü İzel'i takip edip ne yapacaklarına bakacaktım. İzel odadan çıkınca bi 10 dakika bekledim. Sonra koşarak odadan çıkıp İzel'i bulmak için etrafa göz gezdirdim.

İzel'i bulunca direk ona kendimi belli etmeden takip etmeye başladım. Kendimi dedektif gibi hissetsem de yinede yoluma devam ediyordum.

Bir kafeye girince o konumunu attığı kafe olduğunu düşündüm. İçeri girdim ve onun göremeyeceği bir masaya geçtim. İzel'in yanına bir genç kız oturdu ve onun arkasında da bir adam...

O adam kimdi ya ? İzel ayağa kalkım o adama sarıldı. Şuan iç sesimi dinlersem kıyamet koparacağım her halimden belliydi. Telefonumu açıp rehbere girip İzel'e ;

"Bitanem. Nerde kaldın ?" Diye mesaj yolladım.

"Aras. Arkadaşım bayağı hastaymış o yüzden ben geç geleceğim. Arkadaşın ateşi düşmüyor. Neyse görüşürüz :)."

Görüyoruz kimin hasta olup olmadığını..

Kendimi telefonda kontrol edip İzel'lerin yanına gittim. İzel çok şaşırsada "Aa hoşgeldin.. Aras ?" 
"Arkadaşın da bayağı hastaymış İzel. Sen bi gelsene bir şey diyeceğim."

Hemen İzel'in kolunu tutup o masadan uzak bir yere götürdüm. Vee..

"İzel. O çocuk kimdi?!"

"Aras sakin ol. O çocu-"

"Evet o çocuk..?!"

"O çocuk Melisa'nın erkek arkadaşı sözümü kesmeden bi dinlesen.."

İzel sinirli gözlerle bana bakıyordu. Sonradan bana bakıp gülmeye başladı ve ardından bana sarıldı. Sarıldıktan sonra eliyle gel hareketi yaptı ve kulağıma "Yoksa sen kıskandın mı? " Diyerek yanağıma bir öpücük kondurdu.

Ben ve kıskanmak.. Uyumsuzluk abidesini yaratıyorsun be İzel nerden çıktı bu kıskançlık ?!

Azıcık kıskandım diyelim. Ama o adam da haa..

Neyse ben ona göstereceğim.

İzel'in elinden tutup masaya gittik.
Masadaki Melis miydi? Herneyse kızın arkadaşı bana bakıyordu. Bende selam verip masaya oturdum. Telefonumu çıkartıp Burcu'ya konumunu yolladığım yere gelmesini rica ettim.

Bir kaç dakika geçmeden Burcu geldi.

"Bir dakika. Arkadaşım! Gelmiş." Deyip yanına gittim. Burcu'ya sarılırken olan biteni bir çırpıda anlattım. Burcu da onay verince İzel'i kıskandırma görevine başladık sayılır.

Burcu'ya gizlice "tamam." işareti verince Burcu koluma sarıldı. İzel etrafa bakındıktan sonra beni öyle görünce gözleri kocaman olmuştu. O görüntü keşke hep öyle kalsaydı.

(Burcunun giydiği elbise multide.)

İzel Burcu'ya kızgın bir ifadeyle

"Aa merhaba.."

"Merhaba. Ben Burcu Aras'ın arkadaşıyım."

İzel kıza dövecek biçimde bakış attıktan sonra bana bakarak

"Bitanem.. Bu kim ?!"

"Az önce gelecek arkadaşımın kız arkadaşı.. İzel."

"Hmm demek öyle. Sen bi gelsene Aras." Deyip kızın kolunu kolumdan çıkarıp ittirdi. Doğrusu Burcu'ya acıdım.

"Aras!!! O kızı burdan gönder!. Yoksa.."

"Yoksa ?."

Diyip bir adım ona yaklaştım.

"Yoksa o kızı burda parçalarım!."
Diyip beni itti.

Ona garip garip baktıktan sonra İzel etrafa bakıyordu. Ben hafiften gülerken bana bakıp kafasını çevirdi.  Ben iyice gülünce İzel:

"Aras iyisin demi bi doktor getireyim."

"Birileri kıskandı sanırım.."

"Ne kıskanıcağım seni be.. manyaksın sen."

Ona yaklaşıp bana yaptığı gibi yanağına bir öpücük kondurdum.
Sonra tekrar masaya geçtik.
İşin tamam olduğunu Burcu'ya göz kırparak bildirince Burcu ayağa kalktı.

"Bende gideyim bari. Aras  irtibatımız sürsün tamam mı ?"

Bu ne demekti şimdi ? Tamam İzel'i kıskandırdık ama ileri gidiyordu. İzel direk lafa atladı.

"Git zaten. İşin kalmadı burada. O Aras'la ilgili irtibanızı da keserim. Neyse bay bay."

Sert çıkıştı farkındayım ama beni savunması iyiydi.

Masada muhabbet olmayınca İzel'i dürttüm. İzel "Iıı.. artık kalkalım biz. Neyse Melisacığım bir daha görüşmek üzere. Tolgacığım sanada görüşürüz." Diyip ilerledik. Benim adıma -cığım eki eklemezken Tolga denen herife o eki eklemişti.

Arabaya bindik ve evimize gittik. Evimize diyorum. Çünkü ona hesap soracağım..

Evvet gençler nasılsınız..
Yeni eklenen karakterler devam edilsinmi? Cevabınızı yoruma yazın. Neyse bb 😘