Benim güzel karga ruhum..
Bilin bakalım tam ön sıraya kimler oturdu? Nigara ve Sultan kızın ismimin Nigara olduğundan şüpheliyim! Neden yalnız kalmak istedikçe çevremdeki insan sayısı artıyor? Birisi bana bunu anlatabilir mi?
" Merhaba! Ben Dinara. " dedi elini uzattı. Başımı sallayıp kafamı sıraya koydum ve dışarı seyretmeye başladım. " Sanırım burda adab-ı muaşeret derside vermiyorlar. " dedi şu turunç kafalı olan. " Dediğin kelimenin anlamı bildiklerine bile emin değilim. " dedi Dinara mı Nigara olan.
" Üstüne gelmeyin onun. " dedi net bir şekilde Affan. Sesli bir şekilde nefes alıp verdim. Orda olduğumu ve onları duyduğumu hatırlatmak istedim.
Yabancı olan kıza sürekli soru sormaya gelenler olunca başımı kaldırıp dikkatlice ona baktım. Kökeni yabancı olsa ne olurdu? Sonuçta buradaydı ve bizim gibi solunum yapıp ihtiyaçları vardı. Ah bu insanoğlu!
" İzninle. " dedim Affan'ın kalkmasını anlaması için. Gülümseyerek ayağa kalktı. Bir gün gülümserken çaksam okuldan atılır mıyım?
Sınıftan çıktığımda bunun yasak olduğunu bildiğim halde yapmıştım. Her zaman ki petekleri olduğu yere oturdum. Kapşonumdan kulaklığımı çıkarıp kulağıma taktım. Müzik listeme göz gezdirip bu ara kafayı taktığım şarkıyı açtım. Sinem Kadıoğlu - Zaman ihlali kadının naif sesi rahatlama yardım ediyordu. Gözlerimi kapatıp kendimi tamamen şarkıya kaptırmıştım.
" Unutma karga güzelim ben her zaman yanındayım! "
Bana söylediği son kelimeydi, yanıma geliyordu ve kaza geçirdi! Benim hatamdı onu aramam gerekiyordu. O gün o gün.. Kulağımda çıkarılan kulaklık yüzünden düşünceme ara verdim. Turunç olan kıza boş şekilde baktım. " Neden böyle yaptığını çözmeye çalışıyorum. " kaşımı kaldırarak ona baktım. " Dilini mi yuttun acaba? "
Derin nefes alıp, " Sorun nedir? " dedim bıkkın bir sesle.
" Şükür dilin varmış! " dedi sevinçle. Onun bu haline az kalsın gülecektim ama gülmedim.
" Neden kendini hayattan soyutladığını merak ettim. " dedi omuz silkti. " Sorun yokmuş. " dedim omuz silkerek kulaklığımı takıyordum ki elimi tuttu. " Kıza bak ya. " dedi gülerek. O yokmuş gibi davranmaya başladım. " Pekala Ümran Kaygusuz sana bir soru soracağım. Sonra gidiyorum. " dedi yüzüme dikkatlice baktı.
" Ne giderir insanın özlemini, bir kare fotoğraf mı ? Bir nefes, kokusu mu? " diyince yutkundum. Bu soru tam ön ikiden isabet etmişti.
" Peki, bunlar yeter mi özlemde ki çaresizliği gidermeye? " diyince afalladı. Böyle bir cevap beklemediği aşikardı. " Ah sanırım bu okulda kafa dengi birileri varmış. " diyince başımı salladı yürümeye başladım. Bahçeye indiğimde 3 ay tatilini nasıl bu kadar çabuk geçtiğini düşündüm. Banklara doğru giderken sırtıma gelen basketbol topu ile yüzümü buruşturdum. Geri dönüp topu aldım. Çağrı bana doğru bakınca özür dilemeye başladı. " Özür dilerim yemin ediyorum bilerek olmadı! " cevap vermek yerine topu sektirip potaya attım. Uzaklıktan attığım topun sayı geleceğini ben kadar diğerleri şaşkın bir şekilde baktı. Bekir Bilmiş bana cidden sosyal bir hayat sunmuştu.. Okuldan çıkar telefonları eve bırakır akşam ezanına kadar gezer ve bir şeylerle uğraşırdık. Basketbol oynamayı seviyordu yaşına göre çelimsiz ve zayıftı. En azından uzun ve zayıf olmayı tercih ettiğini söylerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARGA GÜZELİ
Teen FictionBenim sorunumun geçmişle alakalı değil şuanımla alakalı. Kopamadığım geçmiş geleceği hayal etmeme engel oluyor. Geçmişim şuanıma çelme takıyor. Bana gelirsek eğer, Ben biraz imalat hatasıyım. Kelebek olmak için koza ördüğüm zaman karga olacağımı...