Meyus!

13 1 0
                                    

İki hafta sonra
Uyandığımda hastanedeydim . Ne oldu hiç bir fikrim yoktu . Kolumda serum vardı etrafa bakındım bulanıktı. Muratcan 'ın sesini duydum. " gözünü açtı!" Dedi. Bulanık olsada onu görmüştüm , uykususuzdu. Yanımda bir masa üstünde , şefaf sürahi ilaçlar , bardak ve meyveler vardı . Annem geldi " iyi misin kızım?" " ben neden burdayı m?" " hatırlamıyor musun?" Dedi Muratcan . " Hayır." " şey araba çarptı sana . Karşıdan karşıya geçicektin yanıma geliyordun ama hızlıca bir araba geçti ve çarpı." "Peki neyim var?" "Ayağın kırık , kan kaybı vardı, bide bileğin çatlamış. Aslında ucuz atlattın o hıza göre." Dedi ve gitti. Bir kaç dakika sonra doktorla geldi . "Bu tür vakalarda belli kısımları beynin silmesi yada idrak edememesi şoktan dolayı normaldir . Endişelenicek bir şey yok." Dedi doktor. "En son ne hatırlıyorsun aşkım?" " ağaçlık yolda yürüyorduk piknik yapmıştık. O gün mü kaza geçirdim?" "Hayır . Üç gün önce ." "O zaman geçeli ne kadar oldu?" "Bir ,iki hafta civarı." Yorgun hissediyordum. Bir kaç hafta hafızamdan silinmişti ve bir kaza geçirmiştim. Çok tuhaf hissediyordum. Annem geldi "hadi kaç gündür açsın yemek yemelisin." "İstemiyorum." "Hayır ama sağlığın için!" Zar zor, çorba içtim ve pilav yedim sonra kolumdan serumu çıkarttılar. Telefonumu istedim verdiler mesajlarıma göz attım . Hayal bir hafta önce Kanada'ya gitmiş kesin anlattı ama hatırlamıyorum mesajlardada pek bir şey yoktu. Uyudum . Bir kaç saat uyumuşum kalktığımda kimse yoktu odada. Muratcan' ı aradım " buraya gelir misin?" Dememe le yanımda belirdi. "Noldu Renk?" "Ne zaman burdan çıkıcam ?" " bilmiyorum. Sorarım bir ihtiyacın varmı?" " susadım." Dikkatlice su içirdi . Gözleri korku ve aşkla bakıyordu .  Pek konuşmaya tahammülüm yoktu lakin konuşmak istiyordum. Yada o konuşsun dinlerim ben onu !  "Ben gidip öğreniyim sende ... Eeee... Kitap veriyim onu oku?" " tamam " dedim. Elime bir kitap verdi ve okumaya başladım.

              2 gün sonra hastaneden çıkıp eve gittim yine de çok hareket etmemem izin verilmiyordu ve işe gitmiyordum.  Hayalden hiç ama hiç haber yoktu bana cevap vermiyordu anlayamamıştım . Zaten tüm gün uyuyup televizyon izliyordum.

    Hayal'den:
Yorgundum , az ümidi kalmış ama belkide iyi bir şeydi bu bilmiyorum. Belkide Renk' e haber vermeliydim . Deniz'i çok özlemiştim ama yakın olmama rağmen gruruma her defasında yenik düşüyorum.  Renk' i aradım .
"Selamlar olsun ." Renk'in sesinde bir yorgunluk gariplik vardı ama sual ettiğim vakit konuyu değiştiriyordu.
"Ben bir şey soracağım sana . Kanadadayım ya sence Deniz'i arasam mı?" " yok artık daha aramadın mı? " "Evet aramadım." "Sen bilirsin." Dedi.   Karar verdim bir hediye alıp kapısına dayanıcaktım. Kızgın olsa dahi kapıdan kovacak hali yoktu ya. Tatlış pembe uzun kollu boğazlı elbisemi giyip beyaz çizme botlarımı geçirdim ayağıma... Gittim evinin kapısına kapıyı çaldım . Yavaş yavaş... Açtı masmavi gözleriyle bana bakıyordu. Şaşkın mavi gözler , çıkık köprücük kemikleri, dağınık saçlar, o güzel eller , kuru dudaklar ... Belki saatlerce baktım ona .
Boynuna atladım , kokusunu içime çektim tek bir söz dahi söylemeden dudaklarından öpüverdim ama öpmemle ittirmesi bir oldu...
-Neden?
-Bitmedi mi yani?
-sorular benden olmasın mı?
-Hayal iyi misin?
-Biraz meyus sadece ...
-Oluru yok git burdan!
-Bir kere özledim de sadece bir kere.
Ağlıyordum ama kalkıp ona bir tokat attım . İçim acıdı gerçi ama canımı çok yakmıştı.
-Olmaz dedin zaten farklı dünyalara aitiz. Tokadını'da unutucam.
-Neden pes ettin?
-Burada kalıcam demiştin. Şimdi gelmişsin ! Kendin için hep beni boşverdin .
-Salak ! Ben gelmişim dinlemeden kovuyorsun . Adamlığın bu mu senin? Buysa zaten siktir git hayatımdan!
Çıktım apartmandan etrfa bakındım . Boş gözlerle .sinirden dudağımı kemiriyordum ve kanıyordu. Araba direksiyonuna kafamı vurup durdum . Şoktaydım! Sevmiştim ben o ise neler dedi... Cidden çok meyustum. Artık yoktu,dönmezdide ,sevmezdide zaten sevmemiş ki! Amına kodumun hayatı hep bana haksızdı! Bide Renk'in şansına bak nasıl iyi gitmeye başladı! Tabi ki arkadaşımın mutluluğu mühim benim için ama bıktım! Çok yarım kaldım. Çaresi,umutsuz , ruhen dermansız. Ne yapıcağından habersiz bir şekilde uyuya kalmıştım. Kalktığım da makyajım her yerdeydi darmadağınık... Kalbim gibi. Pılımı pırtımı toplayıp , uçak bileti aldım. Ve istanbul'a döndüm.Acaba daha ne acılar çekiçem.

İçimdeki Renk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin