K.R.S- 10.BÖLÜM

5.8K 405 140
                                    

*DÜZENLENECEK!*

-

Bu halimle yerinden hızla kalkan Ada "Ne oldu?" diyerek endişeli bir şekilde bakıyordu hepsi bana bakarak cevap vermemi bekliyordu bense cevap vermek yerine ağlıyordum ağızımdan hıçkırıklar kaçarken elimi ağızıma götürüp kapattım telefon elimden düşerken Ada hemen alıp baktı "Yok artık! Bu ne!" diye bağırmaya başlamıştı.

Gerçekten artık emindim hiç kimse sevdiğim gibi çıkmıyordu, gözümde büyüttüğüm toz konduramadığım, kahraman bildiğim babamış asıl bana kötülüğü yapan. Hayalimin erkeği diye bellediğim babam aslında dünyanın en alçak adamıymış meğersem.

"Nehir iyi misin?" diyen Açelya'ya bakamadım bile.

Benim babam hangi ara bu kadar kötüymüş yada hep kötüydü ben gözümde onu fazla büyütüp melek bellemiştim. Onun yüzünden tecavüze uğramıştım onu suçlamasamda onun yüzündendi yetmedi Kuzey'le Berk'in ailesini ve daha nicelerini öldürdü ve büyük ihtimal Ayaz'ın ölümüde babam yüzündendi onların hiç biri yetmedi bide annemi benim yaşımdaki bir kızla aldatıyormuş, bu benim babam olamazdı!

Bu nasıl iğrenç bir hayat böyle ailem olmasa daha iyidi! Başıma ne geldiyse ailem babam sandığım adam yüzünden gelmişti artık hiç bir cevap, hiç bir koşul onu benim babam yapamazdı benim babam böyle iğrenç alçak biri olamaz ki.

Ayağa kalkmamla etrafımın kararmasıyla yere düşmem bir olmuştu.

KUZEY'DEN:

Nehir'i yerde bayılmış bir şekilde görünce ilk kez korkuyu hissetmiştim, yaptıklarımdan pişman olsamda girdiğim yolun geri dönüşü yoktu. Asıl amacım Nehir'in canını yakarak ailesinden intikam almaktı gerçi o şerefsiz kızınıda düşünmezdi de neyse.

O it benim babamı öldürmüştü, bunu onun yanına bırakacak göz yoktu bende.

Berk'in Nehir'i kaldırmasıyla vücudum kasılmıştı o masum güçsüz bedenine bir erkeğin ellemesini istemiyordum elleyecek biri varsa o da bendim, bencilce kabulüm fakat kanadı kırık meleğime benden başka kimse dokunamazdı yerimden kalkarak Berk'in kollarından alıp "Ben götürürüm" diyerek Berk'e baktım hepsinin bakışları bendeydi kimseyi umursamayarak dış kapıya doğru ilerledim diğerleride arkamdan geliyordu. O kadar zayıftı ki bir an şüphe ettim gerçekten kollarımda mı diye, kuş tüyü kadar hafifti, iyileşince buna iyice yemek yedirmek lazımdı.

Hastaneye geleli 1 saatten fazla olmuştu siktiğim doktorlar hala bize cevap vermiyorlardı neymiş efendim dinlenmesi lazımış sikik herifler, birazdan her hangi bir doktora dalmazsam kendimi ödüllendireceğim.
"Abi bi gel" diyerek bana bakan Berk'e ne var dercesine bakıyordum "Yürü" diye bağırınca sinirlenmiştim kardeşim olmasa yumruk manyağa yapardım.

Hastanenin bahçesine geçtikten sonra ağzında ki baklayı sonunda çıkartmıştı "Ne istiyorsun lan kızdan sen gönderttin o resimleri dimi! Lan oğlum kızın canını acıtarak o siktiğim şerefsize acı çektireceğinimi sanıyorsun! Sen tam bir geri zekalısın lan! O kıza deli gibi aşık olacaksın bakalım o zaman Nehir'in yüzüne nasıl bakacaksın" diyerek bağırıyordu.

Haklıydı şerefsiz Nehir'e acı çektirerek hiç bir şey elde etmiyordum ve şuan benim yüzümden bu haldeydi ikimizde aynı kaderi paylaşıyorduk benim derdim o şerefsizleydi Nehir'le değil. Nehir'e aşık olacağım konusuna gelirsek olmam, aşk defterini Gözde'yle kapatmıştım her kadın aynıydı hepsi sevildiğini anladıktan sonra gidiyorlardı.

Gözde'yi ilk kez kimseyi sevmediğim kadar sevmiştim o ne yapmıştı bir piç yüzünden beni bırakmıştı. Kendisine dikkat eden hiç bir erkeğe el sürdürmeyen kız şimdi her erkeğe el sürdürüyor sürdürmekle kalsa iyidi. Nehir onun gibi değildi oldukça saf ve güzel bir kızdı güçlü gözükmeye çalışsada beceremiyordu, yavru ceylandan farkı yoktu.

KAYBOLMUŞ RUHLARIN SENFONİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin