-7-

1.2K 52 9
                                    

Merhaba okuyucularım. Yine geç yayımlanmış bir bölüm daha. Biliyorum ama benide anlayın lütfen bu hafta full sınav haftası ve yazmaya zamanım olmadı. Ondan önce ise watpedd'i açma dahi açmadım.

Bu arada kitabıma en çok yorum yapan ve kitabımla ilgilenen bir okuyucum var. GlevinToptik sana çoook teşekkür ederim yorumlarını okudukça mutlu oluyorum ve kitabımla biri ilgilenince daha da mutlu oluyorum bu aralar sayende çok mutlu oluyorum çoookk teşekkür ederim canım.. 💗💗

İyi okumalar...

Bana yöneltilen soruyla öylece kala kaldım. Evet mi demeliydim?  Hayır mı? Kafamı Mert'e doğru çevirdiğimde bana baktığını gördüm.  Hadi dercesine kafasını salladığında etrafıma bir bakındım. Herkes bana meraklı bir şekilde ne diyeceğimi dört gözle bekleyen blr tavırla bakıyordu. Sanki cevabımı alıp gidiceklermiş gibiydiler. Sinirlenerek ellerimi hırsla masaya vurarak ayağa kalktım. Herkes'in bana 'ne yapıyor bu kız?' bakışları attığını biliyordum. Sırtımda delici gözleri hissediyordum. Peki bu benim umurumda mıydı? 

Kocaman bir HAYIR!!!

Bana kaşlarını çatmış bakan babamın yanına doğru gitmeye başladım. Tam karşısında durarak kollarımı göğsümde birleştirdim. 

"Evet babacığım. Hiç canınız yanıyor mu? Benim bildiğim babam beni asla istemediğim bir şeye iteklemezdi. Benim babam bugün ben 'evet' dediğim an ölecek. Mutlu ol. Olur mu?" babamın yanından ayrılırken başını önüne eğdiğini gördüm. Bakmadım bile eğer ona bakarsam boynuna atlayıp hüngür hüngür ağlayacağımı biliyordum. Babamdı o benim, nasıl onu sile bilirdim ki?

Annemin önüne geldiğimde gözlerim iyice doldu. Göz yaşlarımı geri iterek annemin gözlerinin derinliklerine baktım. Belki üzügünlük, belki ufacık bir pişmanlık aramışımdır o gözlerde fakat hiçbir şey göremedim onlarda. Bir anne evladı evlenirken duygusal olur, gözleri dolu dolu olur. Benim annemin neden gözlerinde hiçbir ifade yokdu.

Biraz anneme doğru yaklaştım ve tam karşısında durmuş oldum.

"Evet anne.. Sıra şimdi sende. Evleniyorum,  abi dediğim kişiyle. Canın hiç mi yanmıyo? Hiç mi bi üzülme kırıntısı yok? " annemin gözlerinin icçne baka baka konuşmam hiç bir işe yaramıyordu, hiçbir tepki vermiyordu bana. Sadece bakıyordu. Bakıyordu ve hiçbir şey  söylemiyordu. Beni delen eden de buydu ya.

Geriye giderek annem ve babamın ortasında durdum ve bağırarak konuşmaya başladım.

"EVET SEVGİLİ AİLEM EVLENİYORUM FAKAT BUNU SİZE ELBET BİR GÜN ÖDETİCEM." geri geri giderek tam nikah memurunun yanında durdum ve yüzüne doğru sırıtdım. "EE nereyi imzalıyoruz beyefendi? " irkilerek bana imzalayacağım yeri gösterdi hızla imzalayıp Mert'e baktım.

"Eee ABİ sen imzalamıyor musun?" hızla arkamı dönüp beni seyreden misafirlere döndüm. "Bu düğünüde sonuna gelmiş bulunmaktayız, nasıl geldiyseniz öyle dönmeniz dileğiyle.  İyi günler." hızla konağın çıkışına doğru koşmaya başladım. Kapıya geldiğimde karşımda beliren iki adamı da yerle bir ederek konağın kapılarını büyük bir gürültüyle acii hızla babamın arabasına koştum, koştum koşmasına da babamın arabasının anahtarı bende miydi ki?  Hem hangi yüzle onun arabasına binerdim. Adımlarımı hızla at'a doğru çevirdim ve hızla ona doğru koşup bindim. Dizginleri sıkatak etrafıma baktım ve kimsenin gelmediğine kanaat getirerek dizginleri sıkıca tutup hızlı bir nefes aldım ve ayaklatımı hafifce at'a vurmamla atın koşması bir oldu. Neye uğradığımı şaşırmış üstelik at binmeyi bilmediğimden ne yapacağımıda kestiremiyordum. Son durak koşan atın dizginlerini kendime doğru çekmeye çalıştıkça daha çok koşan at'a lanet ederek bir küfür savurdum.  Etrafıma baktığımda ormanlık bir alanda gittiğimizi fark ettim korkarak dizginleri hızla geriye çekmem sonra havada uçuyor olmam son olarakta yerle birleşen bedenimin yere çakılması aynı anda olmuştu. Neye uğradığımı şaşırmış üstelik her tarafım ağrıyorken direncimi kaybedip gözlerimi karanlığa kapadım.

Yalnız Masal Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin