İçeriden güzel ve yumuşak bir ses duyuldu.
"Girebilirsin."
Camila kapıyı ittirdi. Genç bir kız aynı anda 7-8 dosyayı taşımaya çalışıyordu. Kız bir şeyler demek için ağzını açtı ama diyemeden elindeki iki dosya yere düştü. Camila yere düşen dosyaları aldı ve gülümsedi.
Genç kız Camila'ya baktı ve sırıttı. İşte o zaman Camila onun büyüleyici gözlerinin farkına vardı.
Kız, "Yardım için teşekkür ederim." dedi ve odadaki bir dolaba yönelirken Camila'ya eliyle "takip et" anlamına gelen bir hareket yaptı. Beraber dosyaları yerlerine yerleştirdiler.
Kız masasının arkasına geçip kalın çerçeveli gözlüklerini düzeltti ve derin bir nefes aldı. "Evet, sana nasıl yardımcı olabilirim acaba...?". Camila birkaç saniye sonra kızın kendisine adını sorduğunu idrak etti.
"Camila."
"Evet, Camila.. Senin için ne yapabilirim?"
"Bayan Jauregui'yle görüşmek istemiştim ama sanırım burada yok.". Kızın gülümsemesi tüm yüzüne yayıldı.
"Aslında Camila, tam karşında duruyor.". Camila şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. O daha yaşlı, 40'larında birini bekliyordu.
"Dudakların aralık bir biçimde bana bakmayı sürdürecek misin?"
Camila ağzını kapadı ve duruşunu dikleştirdi. Buraya geliş amacını hatırladı birden.
"Bayan Jauregui, Alejandro Cabello'yu tanıyorsunuzdur sanırım?"
Lauren'ın kaşları çatıldı. Öfkesi güzel yüzüne yansımıştı. "Evet, çok iyi tanıyorum.". Camila derin bir nefes aldı. "Sanırım elimde işinize yarayacak bir şey var.". Çantasından belgeyi çıkarıp masanın üzerinden Lauren'a uzattı.
Lauren belgeyi alıp karıştırdı, sonra Camila'ya baktı. "Tanrım, bunu nereden buldun? Bu her şeyi değiştirir. Bununla o adamın yapacağı her hamleyi bilebiliriz.". Birkaç dakikalık sessizlikten sonra tekrar konuştu. "Gerçekten Camila, nereden buldun bunu?".
Camila hızlı hızlı konuşmaya başladı. "Ben kızıyım ama gerçekten onunla bir benzerliğimiz yok hatta ondan nefret ediyorum ve gerçekten homofobik değilim hatta..". Lauren onun sözünü kesti. "Tamam Camila, anladım. Ama bunu babana neden yapıyorsun?".
Camila saçlarını arkasında topladı ve morluklarla dolu boynunu açığa çıkardı.
Şaşırma sırası Lauren'daydı. Şimdi onun dudakları hafifçe aralıktı ve bu haliyle çok tatlı gözüküyordu.
"Ben onları sevişirken oldu zannetmiştim."
Camila bu yorumun üstüne güldü ve düşünmeden ağzını açtı. "Keşke o yüzden olsaydı.". Sonra dediğinin farkına vardı ve toparlamaya çalıştı. "Yani öyle değil, keşke bunu yapmasaydı, zaten ben bakireyim."
Lauren gülüyordu. "Tanrım Cabello, tamam. Sus artık."
Biraz daha güldükten sonra ciddileşti. "Camila, madem babandan intikam almak istiyorsun.. Seni sevdim. Burada çok yalnızım ve gerçekten yardıma ihtiyacım var. Benimle çalışmak ister misin?".
Camila sadece bir saniye düşündü.
"İsterim Bayan-"
"Lauren, sadece Lauren."
"İsterim, Lauren."
